murat

Kuantum Fizikçiler İlk Defa 16 Milyon Atomun Kuantum Dolanıklığını Tespit Ettiler!

 Cenevre Üniversitesi’nden Uygulamalı Fizik grubu üyelerinden biri olan Mikael Afzelius: “Fiziğin yasalarını değiştirmedik. Değişen şey, veri akışını nasıl ele aldığımız.” Kuantum teorisi, çok sayıda atomun dolaşıp, birbiriyle, makroskopik bir yapıda olsa bile, çok kuvvetli kuantum ilişkisi ile iç içe geçebileceğini öngörmektedir. Son gelişmelerle daha önce 2.900 atomun dolanıklığını ortaya konsa da şimdiye kadar bu konuda deneysel kanıtlar çoğunlukla mevcut değildi. ...

Devamını Oku »

Amigdala Hakkındaki Yeni Keşif, Duygusal ve Sosyal Davranış Düzenlemesine Işık Tutmakta

 Özet: UCLA araştırmacıları, yaptıkları araştırma sonucunda amigdalanın düşünülenden daha geniş bir hücre çeşitliliğine sahip olduğunu ortaya koydu.  UCLA araştırmacıları, ilk defa duyguları ve sosyal davranışların düzenlenmesinde olduğu gibi otizm spektrum bozukluğu, depresyon ve diğer zihinsel rahatsızlıklarda da önemli olan beyin bölgesi amigdaladaki hücre çeşitliliğinin kapsamlı bir şemasını çıkardılar. Ekip, bu çalışmanın bir parçası olarak, ayrıca, beyin hücrelerinin farklı türlerinin, belirli ...

Devamını Oku »

Zürriyetin Genleri Değiştirilebilinir

Bir Atanın Hayat Deneyimleri Zürriyetinin Genlerini Değiştirebilir Özetle : – İlk defa, bilimciler bir dsRNA molekülünün direkt olarak bir kuşaktan sonrakine geçtiğini gözlemlediler. – Araştırma, genetik olmayan kalıtımı (bir kişinin çevresi veya hastalıklara maruz kalması ile değişen genlerin alt kuşağa geçmesi) daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Anne Babadan Çocuğa Genetik kalıtımın – her anne ve baba DNA’larının yarısını yavruya geçirmesi ...

Devamını Oku »

Biyofotonların Bilinçle Doğrudan Bağlantısı

Bilim İnsanları Beyindeki Biyofotonların Bilinçle Doğrudan Bağlantısı Olduğunu Keşfettiler!.  Bilim insanları, memeli beynindeki nöronların “ışık foton”u ya da “biyofoton”lar üretebildiklerini bulmuşlardı. Fotonlar, garip bir şekilde, görünür spektrumda gözlemlenebilirler. Onlar spektrumda kızıl ötesi veya kızıl ötesine yakın, 200 ile 1.300 nanomatre aralıkta değişkenlik gösterir. Bilim insanları, beynimizin nöronlarının ışıkla iletişim kurabileceğini düşünmekteler. Onlar beynimizin optik iletişim kanallarına sahip olabileceğinden şüphelenseler de ...

Devamını Oku »

Astronomlar, Evrenin Kayıp Maddesinin Yarısını Buldular!

Bilim insanları, kozmik ağdaki galaksi kümelerini birbirine bağlayan “Whims” olarak bilinen gaz filamentleri (iplikçikleri) ve katmanları hakkında dolaylı kanıtlar ürettiler.  Kozmolojinin (Evrenbilimi) en şaşırtıcı, kafa karıştırıcı probleminden bir tanesi; evrendeki bilinen maddenin %90’ı kadarının kayıp madde olmasıdır. Ama şimdi, astronomlar, uzun zamandır devam eden bu paradoksu çözebilecek bir keşifle bu eksik içeriğin yaklaşık yarısını tespit ettiler. Bu gizemli bilmece, ilk ...

Devamını Oku »

Serçe’nin Küskünlüğü

Serçe Allah’a küsmüştü.  Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. Artık Rabbine bir şey demiyor ve onunla konuşmuyordu! Melekler merakla Allah’a serçeyi soruyorlardı ve her defasında Allah, meleklere “o gelecek” diye cevap veriyordu. “Çünkü onun sesini duyacak tek kulak benim ve onun minik kalbindeki derdini anlayacak olan da tek benim” diyordu. Bir zaman sonra serçe, kalbi hüzün, ...

Devamını Oku »

Beynin 7D Kumdan Kaleleri Bilincin Anahtarı Olabilir

Düşüncelerimizi, anılarımızı ve hislerimizi geçici olarak kodlayan son derece şaşırtıcı geometrik yapılar gördük. Bu yapılar çok büyük bir gizemin sırlarını çözebilir. 1884 yılında yazdığı Flatland(Düz Yurt)isimli kitabında Edwin Abbott, çizgiler, üçgenler, kareler ve dairelerden oluşan, yukarı ya da aşağı kavramı olmayan 2D manzara resmi yarattı. Bir gün, 3D bir küre Flatland’i ziyaret eder ve bir “kare”yi daha üst bir boyuta ...

Devamını Oku »

Ya Evrenimiz Bir Hologramsa

Özetle : Bir hologramda mı yaşıyoruz? Kısaca – hayır, fakat 3D enformasyonunun 2D uzayında varolabileceği prensibi hala doğru olabilir. Matematik olarak evreni bir hologram olarak varsaymak string kuramını ve süper bilgisayarların tasarımını geliştirmemize olanak sağlamıştır. BİR FİZİK İLLÜZYONU  İnsanlar olarak etrafımızdaki dünyayı deneyimlemek için çeşitli duyu organlarına sahibiz. Fakat algılama aldatıcı bir şey olabilir, mesela 2 ışık uzanımının bir 3D ...

Devamını Oku »

Beyin Ağları

Dikkat! Yaklaşan Nesnenin Lokasyon & Etkisini Hesaplayan Beyinde Belirli Beyin Ağları Var Özet: Yeni bir çalışma, beyindeki belirli ağların, yaklaşan nesnenin lokasyonunu ve hızını nasıl izlediğini araştırıp, bu ağın, olması muhtemel etkilere karşı, hayvanların hazırlanmasına yardımcı olduğunu ortaya koymakta.  JNeurosci adlı dergide yayınlanan ve iki maymunun beyin görüntülerinden yola çıkılarak yapılan araştırmada, yüzlerine yaklaşan bir nesnenin yerini belirleyen ve vücuda ...

Devamını Oku »

Beyin Gelişimi ve Plastisite Beyinde Benzer Sinyal Yolları Paylaşıyorlar

Özet: Araştırmacılar hafıza ve öğrenmeye anahtar olabilecek 3 molekül tespit ettiler. Kaynak: Goethe Üniversitesi, Frankfurt Öğrenme ve Hafıza beyin plastisitesine (esnekliği) dayalı iki önemli fonksiyondur. Frankfurt, Goethe Üniversitesi’nden bilim insanları, bilim dergisi “Cell Reports”un son sayısında verdikleri demeçte; üç molekülün bu süreçlerde anahtar rol oynadığını açıklamaktalar. Bulguları, Alzheimer hastalığını tedavisinde yeni imkanlar da sağlamaktadır. Beyin, yeni durumlara, sinir hücreleri arasındaki ...

Devamını Oku »

2017 NOBEL FİZİK ÖDÜLÜ

LIGO (The Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) Adlı Dedektörle Kütleçekimsel Dalgaların Gözlemlenmesi 14 eylül 2015 tarihinde Amerika’da bulunan LIGO dedektörleri ilk defa kütleçekim dalgaları ile uzayın titreştiğini tespit ettiler. Bu sinyal dünyaya ulaştığında son derece zayıf olsa da bunları tespit etmek ve gözlemlemek, Astrofizik dalında halihazırda bir devrim niteliğindedir. Kütleçekim dalgaları, uzayın en şiddetli olaylarını izlemenin ve bilgimizin sınırlarını test etmenin ...

Devamını Oku »

Belki de Bir Neandertalsin

Yaklaşık 40bin yıl önce Avrupa’da yok olan atalarımız Neandertallerin, Avrasya’da aynı dönemde yaşadıkları modern insanlar ile çiftleşerek melez ırk oluşturdukları keşfedildi. Bu yüzden de bazı Neandertal genleri DNAlarımıza kadar ulaşmış, Afrika yerlisi olmayan insanların genetik kodunun %1ila 3ünü oluşturmuştur. Almanya’daki Max Planc Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nün bir çalışmasına göre, Neandertal kod çok büyük değilse de, hala ne hissettiğimiz ve de nasıl ...

Devamını Oku »