Ya Evrenimiz Bir Hologramsa

Özetle : Bir hologramda mı yaşıyoruz? Kısaca – hayır, fakat 3D enformasyonunun 2D uzayında varolabileceği prensibi hala doğru olabilir. Matematik olarak evreni bir hologram olarak varsaymak string kuramını ve süper bilgisayarların tasarımını geliştirmemize olanak sağlamıştır.

BİR FİZİK İLLÜZYONU

 İnsanlar olarak etrafımızdaki dünyayı deneyimlemek için çeşitli duyu organlarına sahibiz. Fakat algılama aldatıcı bir şey olabilir, mesela 2 ışık uzanımının bir 3D nesne veya form oluşturmak için birlikte çalışmasıyla kandırılabilir. Gerçek dünya hologramları bu şekilde elde edilir ve bazıları bu illüzyonun bir sahne veya gösteri sınırlarının çok daha ötesine genişleyebileceğini öneriyor. Gerçekte, bazı bilimciler en azından teorik olarak tüm evrenimizin bir hologram olmasının mümkün olabileceğine inanıyorlar.

Bu garip fikrin ilk işaretleri 1970’lerde bilimcilerin karadeliklerin özellikleri ve termodinamiğin ikinci kanununa uyarken bir nesnenin entropisinin nasıl kaybolabileceği hakkında tartışmaları sırasında ortaya çıktı. Astrofizikçi Paul Matt Sutter tarafından, Fraser Cain ile yaptığı bir mülakatta belirtildiği gibi, ”Kara delikler söz konusu olduğunda, bir karadeliğin enformasyon kapsamı onun hacmine değil, fakat yüzey alanına orantılıdır.”

Diğer bir deyişle, karadeliğe giden enformasyon onun 2D – aslen 2D uzayda depolanmış 3D enformasyon – olan olay ufkuna yöneltilebilir ve muhafaza edilebilir. Bu düşünce alanı 1990’larda fizikçilerin evrenin bir hologram olduğu varsayıldığında her kaç adet boyutla çalışılıyorsa bunlardan birinin dışarı alınması halinde yerçekiminin kaybolduğunu keşfetmeleri ile genişledi.

HOLOGRAFİK PRENSİP

 Bu olgular basit olarak bütün nesnelerin, yüzeylerinde – yani etrafındaki uzay 3D olabilir, fakat siz 2D bir yüzeyde duruyorsanız belkide bu 2D uzayda sizin bir gölgeniz veya yansımanız vardır – depolanmış enformasyonla açıklanabileceğini belirten ”holografik prensip”te tarif edildi. Diğer bir deyişle, daha üst bir boyut enformasyonu, aslen daha alt bir uzay boyutuna kodlanmıştır.

Diğer taraftan, holografik prensibin en yoğun keşfedildiği örnekler sadece çok özel durumlarda – New Scientist’in ”Bir Pringle cipsinin yüzeyi gibi” diye ortaya koyduğu 5D uzay-zaman kendi üzerine büküldüğünde işler. Bu uzay-zamanı bükme, yerçekimini elimine etme ve evrenin bir hologram olduğu sınırlama hilesi pratikte bir çok uygulama alanına sahiptir. String teorisinin bir parçası olan holografik prensip, süper bilgisayarların geliştirilmesinde ve partiküllerin niçin kütleye sahip olduğunun açıklanması gibi fizik problemlerde yardımcı olmuştur.

Özünde Stanford Üniversitesi’nde çalışan  Raphael Bousso güvenle, ”Dünya bize bir hologram gibi görünmüyor, fakat onu tarif etmek için gereken enformasyon yönünden o bir hologram” diye belirtiyor.

Evrenin bir hologram olduğu muhtemelen tamı tamına doğru olmasa da, 3D enformasyonun iki boyutta depolanabileceği  kara deliklerle gösterilmiştir. Bu, sizin bilgisayar ekranınıza ”İşte! Hiçbir şey gerçek değil” diye haykırmanıza sebep olabilir, fakat Sutter’in sağlam şekilde ortaya koyduğu gibi, holografik prensip sadece ”uygun bir matematik aracıdır, çünki fizikte bazı sorular çok çok zordur

Chelsea Gohd

Çeviren : Emre Ümit Tuncel
https://futurism.com/what-if-our-universe-hologram/amp/

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu