Erkan Ağır

Gülşen-i Raz -18-

SORU : Sonunda, kim birlik sırrına erdi?. Ârif olan, neyi tanır sonunda?.. CEVAP : Birlik sırrına o kişi erer ki; Yolun duraklarında hiç beklemez. Arif’in gönlü, varlığı tanır, Mutlak varlığı ise, bizzat gözlemler… Gerçek “var”dan başka “var” bilmez.. Ya da, oyundan ibâret varlığı ele verir. Senin varlığın, tamâmen dikendir, çer çöptür… Kendini bunlardan sıyırarak arındır!.. Git!. Gönül evini süpür.. Sevgilinin ...

Devamını Oku »

Realite

Hüküm, Allah’ındır!. Hâkimiyet, Allah’ındır! Allah hükmü ile hükmetmeyen kâfirdir!. “Kimler Allah’ın inzâl ettiği ile hükmetmese, onlar kâfirdir!” (5-44) “….onlar zâlimdir!” ( 5:45) “….onlar fâsıkdır..” (5:47) Kâfirdir… Çünkü, inzâl olanın kaynağını örtücü olarak gerçeği inkâr etmektedir.… Zâlimdir… Çünkü, gerçeğin hakkını veremeyen nefsine zulmetmektedir… Fâsıktır… Çünkü, hakikatini idrâk edememekten dolayı, bozulmuş bir “ben”lik kavramı ile yaşamaktadır!. Şimdi gelelim konunun biraz daha derinliğine… “Tanrı” kavramıyla şartlanmış bir ...

Devamını Oku »

Zulmetmeyin !

Kadın… Dişi… Giyinecek, süslenecek… Oyanacak boyanacak… Allanıp pullanacak!. Daha yetmezse, kestirecek bir taraflarını, yağlarını aldıracak!.. Kâh düzelttirecek bir taraflarını, kâh incelttirecek, kâh şişirtecek! Dünyası bu, dişinin!.. Yaşamı mutfakla yatak arasında geçecek, pazarlama saatleri dışında! Zulmetmeyin ona!. Beynini çalıştırmasını istemeyin!. Aklını kullanmasını önermeyin!. Yaşamını ölüm ötesi değerlere göre değerlendirmesini teklif etmeyin! Zulmedersiniz!. Kişinin kapasitesinin üstünde olan şeyi ondan istemek, zulümdür!. Erkek… ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -17-

Güneşin aydınlığı, geceden ayrılınca, Sana gün doğar, en yücelere erişir… Şu dönen çarkın dönüşünden, bir kez daha, Öğlen, ikindi ve akşam vakitleri belirir… Rasülûllâh’ın Nûr’u büyük bir güneştir; Bazen, Mûsâ’nın şahsında, bazen de Adem’in şahsında yansır… Eğer, âlemin târihini okursan, Mertebeleri birer birer bir kez daha bilirsin. Güneşten her an bir gölge ortaya çıkmış, Ve, o dinin merdivenine basamak olmuş… ...

Devamını Oku »

Görmek mi Algılamak mı ?

Bir oyunla başlamak istiyorum. Ve bu oyunu kazanmanız için, yapmanız gereken tek şey karşınızda duran gerçeği olduğu haliyle görmeniz. Anlaştık mı? Burada renkli noktaların olduğu iki tane pano var. Ve bu noktalardan bir tanesi her iki panoda da aynı. Tamam mı? Ve bana hangisi olduğunu söylemeniz gerekiyor.   Şimdi, daha da basitleştirelim, gri mi, yeşil mi, yoksa turuncu mu? O ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -16-

Nebîlik, Ademle birlikte zuhûr etmiştir, Ama, son Nebînin varlığında kemâle ermiştir./li> Artık, Velâyet olarak kalıcılığa kavuştu, bir daha yolculuk yapınca, Nokta gibi, Evrende diğer bir tur daha atınca, Onun eksiksiz zuhûru, son Veliyle gerçekleşir. Âlemin dönüşü, O’nunla tamamlanır. Velilerin varlığı, O’nun organları gibidir; O bütün, onlar parça gibidir!. O elçiyle tam bir münâsebet hâlindedir, Ondan alır genel Rahmeti, izhâr eder… ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -15-

Bademin çekirdeği bütünüyle bozulur, Eğer hamken kabuğunu kıracak olursan!.. Fakat, bir kere olgunlaştı mı, kabuksuz güzeldir!.. Kabuğundan sıyırıp çıkarırsan, daha iyidir. Şeriat kabuktur, hakikât ise öz’dür!.. Tarikat da bu ikisinin arasındadır. Yolcunun yolda bozulması anlamına gelir öz de kusur etmesi; Fakat, öz olgunlaşınca kabuksuz daha iyidir… Arif kişi, kendi gerçekliğine erişince, Öz’e yetişmiş demektir, kabuğu kırması gerekir!.. Varlığı bu âlemde ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -14-

Kâmil insan odur ki, Kusursuz olduğundan üstadlık mertebesinde kulluk eder. Mesâfeleri katetikten sonradır ki; HAK, onun başına Halifelik tacını koyar. Bir kalıcılık bulur, Yok oluştan sonra… Tekrar yolun sonuna varıp, başa döner. Şeriatı şiar edinir.. Tarikatı da hırka gibi üstüne giyer. Hakikât onun, Zâtının makâmıdır, bil!.. Orada küfürle imân bir aradadır!.. Övgüye değer huylarla nitelenmiştir; Bilgi, Zühd ve Takvayla bilinmiştir. ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -13-

Rasûl güneş gibidir, Velî ay gibi… “Benim… ALLAH ile berâber…” makâmında karşı karşıya gelirler.. Rasûllük, kendi kemâli açısından arıdır, Velâyet onda açıktır, gizli değil!.. Velilik, Veli’de örtülü kalır; Fakat, Rasûl’de açık ve belirgindir. Veli, ardında gitmekle, âdetâ yoldaşı olur; Râsul için, velayette mahrem olur. “Eğer seviyorsanız”dan, “ALLAH” da sizi sevsin..” halvetgâhına doğru yol alır… O halvetgâhta sevgilisi olur Hak’kın… Ve ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -12-

– Yolcu nasıldır?, Ve nereyedir yolculuk?.. “Kâmil kişidir..” diye kime diyelim?.. Bir de, “Yolcu kimdir?..” “Yolda giden?..” diyorsun… Yolcu, o kimsedir ki, kendi aslından haberdârdır… Yolu çabucak aşandır, Kendini ateşin dumandan arınması gibi berraklaştırandır. Onun yolculuğunu bir keşif seyri bil, imkândan, Vâcib tarafına.. –Noksanlık “nun”unu terk ederek… Menzillerde tersine bir yolculuk yapar; Tâ ki, kâmil insan oluncaya kadar … Önce ...

Devamını Oku »

Gülşen-i Raz -11-

“Ben kimim?.” “Bana benden haber ver..” ve “Kendinde yolculuk yap!.” Ne demektir?.. Bana sordun “Ben nedir?” diye “Ben”den haber ver ki, “Ben” kimdir? Mutlak varlık işâretlerle kendini gösterdiğinden, “Ben” lâfzıyla, “O”nu ifâde ederler. Hakikât, somutlaşmayla muayyen oldu.. Sen “O”nu ifâde ederken “Ben” dersin… “Ben” ve “Sen” varlığın Zât’ının arazlarıyız, Şühud (gözlem) kandilinin fânuslarıyız.. Hayâller ve rûhları hep bir Nûr bil!.. ...

Devamını Oku »

Lokman Hekim’in Oğluna Öğütleri

– Ulemanın yanında dilini koru ! – Eyliyanın yanında gönlünü koru ! – Namazdayken kalbini koru !  – Yemekteyken mideni koru !  – Başkasının evinde gözünü koru !  – Halkın arasında dilini koru !  – İki şeyi unutma : – ALLAH’ı ve Ölümü  – İki şeyi unut : – Başkasına yaptığın iyiliği, başkasının sana yaptığı kötülüğü !   Hazret-i Lokman ...

Devamını Oku »

Niye İman ?

“Allah için” = ”fiysebilillah” ne demektir? Özündekini hissetmenin; ve gereklerini ortaya koymanın yaşanmasıdır!… Allah ahlâkıyla yaşayıp, Allah bakışı ve değerlendirmesiyle, yakınını veya uzağındakini ve dahi tüm yaratılmışları değerlendirmek demektir!. Karşındakini Allah’a erdirmek; böylece Allah rızasının onda açığa çıkması için, tüm varlığınla çaba göstermek demektir!. “Allah için beraberlik” demek, bu amacı paylaşan “biraradalık” demektir!. Kişinin özündeki “Allah”tan ve bunun sonuçlarını yaşamaktan “gâfil” olması, ...

Devamını Oku »