Yaklaşık 35 yıl önce bilim insanları, beynin arkasında “görsel korteks” olarak adlandırılan tek bir görsel işlem alanının olduğuna inanılmaktaydı ama şimdilerde primatların beyinlerinde (buna insanlar da dahil) hareket, renk, derinlik algısı gibi görmeye ait beyinde 30 dan fazla kısım olduğu bilinmektedir. Görme, hayal edilebilenden daha fazla karmaşık ve sofistike-gelişmiş bir olaydır. Görme işleminin farklı hesaplama hedefleri kapsamında çeşitli kısımlara ayrılmış ...

  Özet: Araştırmaya göre, “bilişsel davranışçı terapi” psikoz hastası kişilerin beyinlerindeki bazı bağlantıları güçlendirebiliyor ve daha güçlü nöral ağ bağlantıları  da uzun vadede semptomların azalmasıyla ilişkilendirilmektedir. Kaynak: King’s College London. King’s College London and South London and Maudsley NHS Foundation Trust’a göre, bilişsel davranış terapisi (CBT) pisikoz hastası insanların beyinlerindeki bazı bağlantıları güçlendiriyor. Semptomların uzun vadede azalmaları ve de 8 ...

  Depresyon, beyin yapısı ve işlevindeki yaygın değişikliklerle ilişkilidir. Buna yönelik bazı örnekler: Çok güçlü araştırmalar neticesinde depresyona sahip olan kişilerin genellikle hipokampusları daha küçük olmakta. Hipokampusun, uzun süreli depolama için hafızayı proses etmesinden dolayı beynin önemli bir kısmı olduğu bilinmektedir. Hipokampus ayrıca, strese karşı ne hissettiğimiz ve bunlara nasıl tepki verdiğimizi düzenleyen beynin bir çok alanı ile de bağlantılıdır. ...

Hamilelikte vitamin ve besin seviyelerini yüksek tutmak sağlıklı bir bebek için gereklidir Yeni bir araştırmaya göre, gebelik sırasında multivitamin almamak,  ortaokula geldiğinde çocuğu bir yıl geri bırakabiliyor. Takviye alma konusu hamile kadınlar için tartışmalıdır, geçen yıl yapılan araştırmalar folik asit ve D vitamini dışında alınan herhangi bir şeyin para israfı olduğunu söylüyor. Ancak, Harvard Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesi ve Lancaster Üniversitesi’ni ...

Beyin o kadar uyarlanabilir ki, bazı araştırmacılar, şimdilerde herhangi beş duyuyu birbirine uyarlayabileceklerini düşünmekteler.  Wisconsin Üniversitesi Laboratuvarında rehabilitasyon terapisti olan Kathi Kamm, lisansüstü öğrencisi Carla Becker’ı teste tabî tutarak, gözlerini bağlayıp onun “görme” becerisini inceler. Bir laptop bilgisayara bağlı Becker’in alnına yerleştirilen kameradaki görüntüler elektrik ağı-akımı ile diline aktarılır ve Becker’ın beyni de bu görünütleri proses edip, görüntüye çevirir. “Gözlerim tamamen ...

Bana en sık sorulan sorulardan bir tanesi de ışık hızı bariyerini aşıp aşamayacağımız. Çünkü eğer bu bariyeri aşamazsak, uzaktaki yıldızlar her zaman erişilmez olacaklar. Pek çok ders kitabında hiçbir şeyin ışıktan daha hızlı gidemediği yazar, ama aslında bu bilgiler yeniden değerlendirmeye alınmalıdır. Aslında evet, ışık hızı bariyerini aşabilirsiniz. Ama tabi ki bu, filmlerde gördüğümüz şekilde değildir. Işıktan daha hızlı yol ...

Bilim insanları, sinir hücrelerini lazerlerle aydınlatarak, amigdala’nın, gizlice sokulma ve kıtır kıtır yeme rolüne ışık tutuyor. USTA AVCI  Yeni bir çalışma gösteriyor ki, bir farenin amigdalasındaki sinir hücreleri, kemirgene, çekirge gibi avları takip edip öldürmeye yardımcı olan mesajlar gönderiyor. Beynin korku ve endişe gibi duyguları yöneten kısmı, aynı zamanda farelerin avlanmasına da yardımcı oluyor. Bilim insanlarının 12 Ocak’ta Cell’e bildirirdiğine ...

Yeni bir görüntü analiz tekniği, önemli biyolojik moleküllerin (hastalık belirtileri de dahil) ve onların canlı organizmalarla nasıl etkileşimde olduklarını daha hızlı ve daha ucuz bir şekilde tespit edilmesini sağlıyor. Bu tekniğin adı: Hiper-Spektral Fazör Analizi (HySP). Hattâ cep telefonu görüntüleri kullanılarak, hastalıklara teşhis konup, takip etmede bu teknik yararlı olabiliyor. Araştırmacılar, hücrelerdeki ve dokulardaki proteinleri ve diğer molekülleri bulmak için ...

Kar kristalleri paylaşan: yolyordam

Yeni çıkan bir kitap bilimsel olarak ele almış: “Telomerlerimizi uzatarak, yaşamımızı da uzatabiliriz…” Moleküler biyolog Elizabeth Blackburn, hücresel yaşlanmada anahtar rol oynayan kromozomların uçlarında bulunan “telomer” adlı yapılar üzerinde yaptığı araştırma ile Nobel  Ödülüne layık görüldü. Ancak, bu çalışmasındaki önemli sağlık etkilerinin akademik çevreler tarafından dikkate alınmamış olması da onu hayâl kırıklığına uğratmıştır. Bu yüzden, bu araştırmadan elde ettiği tespitlerini ...

BİLİM İNSANLARI ARTIK BEYİN DALGALARINA GÖRE İNSANLARI TANIMLAYIP KİMLİKLERİNİ TESPİT EDEBİLİYORLAR – ÜSTELİK SONUÇLAR %100 DOĞRU Araştırmacılar fark ettiler ki, her insan gelen uyarıcılara, kendilerine has imza atmış gibi farklı tepki veriyor. Buna “beyin izi” diyebiliriz. (parmak izi gibi) Bu izler, bir gün parmak izinin yerini alabilirler. BEYİN İZLERİ Bireyleri kolaylıkla tanımlamak için uzun süredir parmak izlerinden yararlanılmaktadır. Çünkü parmak ...