Etiket Arşivi: ahmed hulusi

ve Kütübih !

“Kitaplarına iman” derken burada “kitapları” iki mânâda ele alacağız.. Birinci mânâda kitap; BEŞERİ anlamdaki kitaptır. Beşeri anlamdaki kitap, şayet okuyup anlıyabilirsen, senin ilâhi anlamdaki kitabı anlamana yol açar. İkincisi ise İLÂHİ KİTAP!.. İlâhi mânâdaki kitap nedir?… “ÜMMÜL KİTAP“!.. “Kitapların anası” Kur’ân nâzil olmadan önce, Hz Muhammed Mustafa Aleyhisselâm’ın okuması istenen kitap!…. “Oku” diye işaret edilen kitap!. Beşeri mânâdaki “kitap” ise rasûllerin aracılığı ile bize ulaşmış olan kelâmı ilahidir; ki bu kitap Âlemlerin Rabbından, ...

Devamını Oku »

ve Melaiketih !

Şimdi dikkat edelim… “Âmentü“iman ettim, “ve” sözü ile “meleklerine” bağlanıyor!. Meleklerine iman, “ALLAH”a imanın hemen akabinde ikinci sırada geliyor. Niçin meleklere iman bu derece önemli? Niçin kitaba ve rasûle imandan önce geliyor sıralamada?.. Nitekim “Amener resûli” diye bildiğimiz Bakara Sûresi sonundaki ayetlerde de: “Küllün amene billahi ve melâiketihi ve kütübihi ve resûlih…” diye bu sıralamayı bildiriyor!… Meleklere iman nedir, nasıldır ve niçindir? Bu konuyu “RUH İNSAN CİN” isimli kitabımızın genişletilmiş 10. baskısında oldukça izah etmeye çalıştık.. Şimdi burada da bir ...

Devamını Oku »

Amentü !

“Amentü“, bilindiği üzere, “İslâm Dini“nin bildirmiş olduğu iman edilmesi zorunlu esaslar bütünüdür. –Amentü “B”illahi  ve melâiketihi  ve kütübihi  ve rasûlihi  vel yevmil âhir  ve bil kaderi, hayrıhi ve şerrihi min ALLAH`u teâlâ  vel ba`sü ba`del mevt.. Bundan sonra da şehâdet gelir: “Eşhedü enlâ ilâhe İLLAALLAH ve eşhedü enne Muhammedün abduhu ve rasûluh”. Burada hemen öncelikle şunu belirtelim ki, “âmentü” sonradan formüle edilmiş bir inanç ...

Devamını Oku »

Şefaat ve Şirk

” Rasûlullah`ın şefâati ehli kebâire imiş; “Ehli kebâir” kimdir?… Bu açıklamada iki şeyi iyi anlamak lâzım; Bir, “ŞEFÂAT” nedir?… Nasıl olur?…. İki, “Kebâir” nedir?… Şefâat, sanılıyor ki, biri gelip koluna girip seni sürükleyecek; bir yere sokacak!…. Birisi koluna girip de, seni bir yere mi götürecek!?… Şefâat, dünyada var; âhirette var… mahşerde var, cehennemde var…. Rasûlullah Aleyhisselâm’ın şefâati var; evliyanın şefâati var; ...

Devamını Oku »

Oruç

 Resulüllah Efendimiz, hayır yapma hususunda insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu ay ise, Ramazan ayı idi. Cebrail, her sene Ramazan ayında Resulüllahla buluşur, ta ayın sonuna kadar Resulüllah ona Kur’anı baştan sona okuyup dinletirdi. Cebrail’le buluştuğu zaman, Resulüllah, hayır yapmada esen rüzgardan daha cömert olurdu. (BUHARİ) İslâm’ın üçüncü şartı, “ORUÇ”… ” Ramazan” ayı diye bildiğimiz ayda “oruc”lu olmak, sağlığı ...

Devamını Oku »

3 Ocak 1997 tarihli Cuma Sohbetinden

Şimdi sorsam ki ben… “Hiç içinizde Kurân okuyan var mı?.” diye; Belki pek çoğunuz elinizi kaldıracak “ben okudum” diyeceksiniz. Ama, okuduğunuzun manâsına kaç kişi eriyor?. Kurânı okumak demek, onun manâsını, ne dediğini, anlamak demektir. Ramazan geliyor, efendim mukabeleler yapılacak, karşı karşıya oturacaklar, birisi okuyacak, ötekiler de kâğıt üzerinden harfleri sıralayacak… Sonra da “hatim yaptık” diyecekler!!!… Bu, kendini aldatmaktan başka bir ...

Devamını Oku »

Bir Mesaj

“Allah” ismiyle işaret  edilenin ne olduğunu anlamak için birimi ve sistemi çok iyi gözlemek lâzım. Birimi ve sistemi gözlemleyip ne kadar anlayabilirsen, o kadarıyla  da Allah’ı anlayabilirsin. Başka türlü anlama şansın yok!. Senin bütün duyuların, her şeyi, hep beş duyuya bağlı olarak algıladıklarına bağlı olarak değerlendiriyor. Dolayısıyla, bunun dışında senin gözlemleme şansın yok!. Ya hayâlinde bir şey yaratacaksın, ona “tanrı“lık ...

Devamını Oku »

İn Oradan!

“SİZİ YARATTIK VE ŞEKİLLENDİRDİK (ÖZELLİKLERLE BEZEDİK) SONRA DA MELEKLERE; -SECDE EDİN ADEM’E!… DEDİK. SECDE ETTİLER; SADECE iBLİS ETMEDİ…” (7-11) “İBLİS SECDE ETMEDİ ÇÜNKÜ CİN SINIFINDANDI!..” (18-50) “YANLIZCA iBLİS (secde etmedi); BÜYÜKLENDİ VE KAFİRLERDEN (gerçeği örtenlerden) OLDU!..” (38-74) “SORDU: -SANA EMRETTİĞİMDE SECDE ETMENE NE ENGEL OLDU?…. DEDİ Kİ: – BEN ONDAN HAYIRLIYIM!.. BENİ ATEŞTEN (dalga-wave) kökenli olarak), ONU iSE ÇAMURDAN (moleküler kökenli) YARATTIN!.. BUYURDU: -ORADAN iN!… KENDİNİ ...

Devamını Oku »

Akıl İman!

“Ya Ali, herkes “ALLAH”a bir yoldan yaklaşır!… Sen, aklın ile “ALLAH”a yakın olanlardan ol…” Bu güne kadar hep “ALLAH”a akıl ile yaklaşmanın değerinden bahsettik. Kitaplarda da özellikle bunu anlattık. Ancak şimdi daha değişik bir incelik üzerinde duracağız… “ALLAH”`a niçin “iman” ile yakîn elde etme esası getirilmiştir?`a niçin “iman” ile yakîn elde etme esası getirilmiştir? Hz. Rasûlullah Aleyhisselâm niçin “imanı” öne almıştır? Kur`ân-ı Kerim niçin devamlı ...

Devamını Oku »

Kötü anıları silin gitsin

Kötü hatıraları unutmamızı sağlayacak teknolojiler artık çok da uzakta değil.  İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde görev yapan bilim insanları, beyin dalgaları etkinliğinin elektrik yöntemiyle izlenmesini sağlayan elektroensefalografi (EEG) sayesinde anıların unutulabileceğini öne sürdü. “Araştırmayı yöneten Gerd Thomas Waldhauser, prensibin, unutulmak istenen hatıranın “yeterince uzun süre” baskı altında tutulması olduğunu söylüyor. EEG aracılığıyla birkaç saatliğine baskıda tutulan beyin, bir kerteriz noktası geçildikten sonra, ...

Devamını Oku »

Bir gerçek bir başka gerçeğe perde olmasın !

Yaşadıklarımızın zâhiri, o olayın bâtınından, bâtındaki oluşum da zâhirinde yaşanacaklardan bizi perdelemesin!. Cuma namazındayım. Hutbede hoca Ramazan sonrası ibadetlerin devam etmesini tavsiye ediyor. “Va’büd rabbeke hatta ye’tiyekel YAKÎN” ayetini konuya misâl gösteriyor ve tercüme ediyor: “ÖLÜM gelene kadar Rabbine ibadet et”! Acaba Kurân-ı Kerîm’i inzâl eden, ölüm anlamına gelen “mevt” kelimesini bilmiyor muydu!? Niye “va’büd rabbeke hatta ye’tiyekel MEVT” dememişti? Şayet ...

Devamını Oku »

Açık Konuşalım !

Gelin dostlarım, sizlerle açık açık konuşalım… Önce, ben diyeyim diyeceklerimi… Gerçekten, samimi olarak konuşalım; ilgilendiriyor mu seni İslâm Dini dostum?… İlgilendirmiyorsa… Gene de çok değerlisin benim için!… Ben çok değişik bitkiler yetiştirdim Antalya’da iken… Konuşurdum onlarla ve çok sevinirlerdi!.. Kanarya da yetiştirdim, Norviç türü; çok yavrular büyüdü elimde, dolaşırlardı omuzumda, yüzümde!… Van kedim de vardı pamuk yığını gibi!… Bir gözü mavi bir ...

Devamını Oku »

Korku & Haşyet !

“Eğer bilseydiniz, kesinlikle az güler çok ağlardınız” (Buhari, Tirmizi) Hz.Enes r.a.den: Hz.Rasulullah s.a.v.in hitab ettiği bir hutbe işittim ki onun mislini işitmemiştim; hatta bunun üzerine Ashab-ı Rasulullah genizden ağlayarak (hıçkırarak) yüzleri karardı… Hz.Rasulullah s.a.v. şöyle hitab etmişti: “Şayet benim bildiğimi bilseydiniz kesinlikle az güler, çok ağlardınız; yataklarınızda kadınlarınız ile lezzetlenmezdiniz; suudata(yollara/ yukarı doğru çıkan yollara) çıkar, Allah’a dua ederek imdat dilerdiniz” (İbni ...

Devamını Oku »

Koza !

-KOZA`nın dışına dair, sembollerle anlatılanların gerçeğini merak etmiyor musunuz; diyordu Elf, Cem`e… O takdirde çıkart başını KOZA`dan da bir bak bakalım çevrene!… -Ama Kozamı delemiyorum ki!… demişti ona Cem!… -Ne olur Elf, dedi Cem…. Sen dışarıdan delsene kozamı!… ki, ben kafamı çıkarabileyim kozadan dışarı…? -Olmaz bu kesinlikle dedi Elf, Cem`e… Sen hiç yumurtanın kırılarak civcivin dışarı çıkarıldığını gördün mü?… Belki ...

Devamını Oku »

Kıyamet, Ahiret !

Kıyâmet ne zaman? Bunun hakkında dinî kaynakların hiçbirinde herhangi bir zaman, verilmemiştir. Verilmediği için, şu anda bizim de burada bir şey söylememiz câiz olmaz!.. Belli hadîslerden faydalanarak; kıyâmet koptuğu anda, dünyada yaşamış olan bütün insan ruhlarının o ortama özel bir beden ile dünya üzerinde olacağını; dünya üstünde hepsinin bir araya geleceğini; cehennemin melekler tarafından çekilerek getirilip, bütün dünyayı kuşatacağını, dünyanın ...

Devamını Oku »