Şizofrenler Neden Ses Duyarlar?

 Sizler, bir bakıma, hiç bir zaman yalnız olmadınız. İçsel bilinciniz-farkındalığınız her zaman size arkadaşlık etmektedir. Kafanızın içindeki ses, güvenilir bir şekilde içsel diyalog, sohbetler için mevcut, hazır bir durumdadır. Bu yoğun şekildeki kişisel ve “sendensana” rahatlatıcı diyaloglar, tipik, sıradan bir gün içinde yayına devam eder, gider… “Sanırım bu geceki randevuma mavi polomu giyeceğim”, “Öğlen yemeğinde Enchiladas (böreğe benzeyen acılı bir meksika yemeği) yemek istiyorum.”, “Aman tanrım! Ne tatlı kedi yavruları!”…

Peki, ya kafanızın içinde bir de yabancı bir ses olsaydı, ne olurdu? Üzerinde tamamen kontrolünüzün olmadığı bir varlık… Bu, özelinize yönelik hayal edebileceğiniz en berbat istilâ olmaz mıydı? Bu rahatsızlık verici olmaz mıydı?

Bu korkunç durum, şizofrenlerin çoğunluğu için düzenli bir şekilde yaşanan eziyetli bir haldir. Neyse ki, şizofreni nadir görülür, ancak, tabii ki, 24 milyon insanın bundan muzdarip olması da bir teselli olamaz . Daha da ötesi, bu hastalığa neden olan sebepler ve tedavisi (çoğunlukla antibiyotikler şeklinde bir tedavi mevcut) hakkında çok sınırlı bilgi mevcuttur ve bu hastalığın tedavisi de, bir dolu tedirgin edici yan etkileri ile mükkemmel olmaktan çok uzaktır.

İşte bu noktada Baylor Üniversitesi’nden nörobilimci David Eagleman konuya dahil oluyor. Çalışmalarında geniş çapta zaman algısı, sinestezi-duyum ikiliği ve nörohukuğa (yeni bir dal:nörobilim ve hukuk) yer veren David Eagleman, şimdi şizofreni çalışmalarına da yönelmekte.

Bu çalışma aslında onun planladığı bir şey değildi …

2006 yılına geri dönersek, Eagleman ve ekibi bir deney yaparlar. Bu deneyde o ve ekibi deneklerden sadece bir düğmeye basmalarını isterler. Bu, yakınlarındaki bir lambanın birden yanıp sönmesine neden olacaktır. Araştırmacılar, daha sonra düğmeye basma ve ışığın yanmasına saniyenin onda biri kadar gecikme eklerler, ve deneklere de düğmeyi basmaya devam etmelerini söylerler. Sonuçta, araştırmacılar gecikmeyi devreden çıkarırlar ve tamamen çok şaşırtıcı birşeyin gerçekleştiğini görürler. Denekler, şaşkına dönmüş halde, düğmeye basmadan lambanın yandığını ısrarla söylemektedirler.

Eagelman için bu tam bir soruna çözüm bulunan an, bir keşif anıdır! Eagleman, şizofrenlerin “yanlış adlandırma, atıf (onlar kendi davranışlarını oluşturmadıklarına inanmaktalar) diye adlandırılan bir şeyden muzdarip olduğunu dile getirir. Bunun sebebi, ya zaman algılarının kapalı olmasından kaynaklıysa, ve böylelikle de bu nedenden önce oluştuğu gözüken bir davranış etkisine sebep olmaktaysa?..şizofren

Science Friday’den Ira Flatow’a yaptığı açıklamada Eagleman şunları söylüyor: “Her zaman içsel bir ses yaratıp, onu dinliyoruz… şimdi, yanlış zamanlamaya sahip olduğumuzu hayal edin, böyle olduğunda sesi yaratmadan önce bunu duyduğunuzu düşürsünüz ve bunu da başka birisinin sesini duyduğunuz şeklinde yorumlarsınız!”

 Eagleman’ın teorisini daha önce yapılmış bazı çalışmalar desteklemekte. 1977 yılında yapılan bir çalışmada, şizofren olanlarla olmayanların zaman algısı karşılaştırılmış. Deneklere deneyi yapan kişi “dur” diyene kadar verilen işi yapmaya devam etmeleri söylenir ve onlardan ne kadar süre geçtiğini tahmin etmeleri istenir. Şizofrenilerin olmayanlara göre tahmin ettikleri zaman farklılık gösterir.

Bu konuda ya ilave araştırmalar şimdilerde Eagleman’ın Baylor College’deki laboratuvarında yapılmaya devam edilmekte. İleride doğrulandığı takdirde, Eagleman teorisinin, şizofreni için yeni iyileşitirici stratejilerin açığa çıkmasına vesile olacağını düşünmekte.

Eagleman: “İnsanları ilaçlara boğmaktansa, onları sadece oturtup, zaman algılarını yeniden ayarlayan video oyunları oynatsak daha iyi olmaz mı?”

Bu tarz bir tedavi, kesinlikle kabul edilebilir ve zihinsel bir bozukluğa rahatlatıcı bir çözüm olabilir.

Çeviren:AylinER
http://www.realclearscience.com/blog/2012/08/is-schizophrenia-simply-a-matter-of-time.html

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu