Kendimizi İyileştirmek İçin Yeni Alternatifler

‘’Titreşimsel Tıp’’ kitabının yazarı Richard Gerber’la geleneksel tıpla beraber mevcut olan çeşitli tedaviler hakkında iyileşmeye holistik (bütünsel) yaklaşımda bir röportaj

 Richard Gerber, MD, ’dönüm noktası’ ve ‘ansiklopedik’ olarak değerlendirilen ve pek çok bakımdan bilim ve ezoterik (olağandışı) iyileşme arasındaki boşluğa köprü kuran bir yayının;1988 yılı kitabı Titreşimsel Tıp: Kendimizi İyileştirmek İçin Yeni Alternatifler’in yazarıdır.Titreşimsel Tıp, sağlığın enerji modelini destekleyen ve iyileştiren yüzlerce çalışmayı aktarmakta ve homeopati, akupunktur gibi terapiler için teorik altyapıyı sunmaktadır. Share International’ın Sağlık Muhabiri Edward Brown, Richard Gerber’la bir röportaj yaptı.

Edward Brown (SI): Okurlarımıza Titreşimsel Tıbbın tam olarak ne olduğunu anlatabilir misiniz?

Richard Gerber: Titreşimsel Tıp, çeşitli formlardaki ve frekanslardaki enerjiyi kullanarak hastalığı teşhis etme ve iyileştirme yaklaşımıdır.Titreşimsel Tıp; röntgen filmi ve kanser için radyasyon terapisi gibi geleneksel olan, ağrıyı tedavi etmek için elektriksel sinir stimülatörü (uyarıcı) ve kırık kemiklerin iyileştirilmesinin hızlandırılması için elektromanyetik alan stimülatörü yaklaşımlarını da içeren, terapi olarak farklı türlerdeki enerjinin iyileşme için uygulanmasıdır.Tam spektrumlu (görüntülü) ışık bile bir mevsime özgü etkili bozuklukları veya ‘kış bunalımını’ tedavi etmede kullanılmaktadır. Bununla beraber Titreşimsel Tıp; akupunktur, homeopati, çiçek özleri, terapatik (tedavi edici) dokunuş gibi ve bunun türünden olan tedavilerin daha ince formlarını da kapsamaktadır. Bundan sonrası ise ince hayat-gücü tıbbını kullanmayı gerektirmektedir, ama onlar yine de kuvvetli terapilerdir. Bu; tüm insanın daha gelenekselden çeşitli terapilere olan stres tedavisinin, bazen de ‘Tamamlayıcı’ Tıp olarak başvurulanın spektrumudur.

SI: Geleneksel Tıp,Tamamlayıcı Terapi’ye nasıl bakmakta?

RG: Tamamlayıcı Tıbbı, geleneksel tedavi yöntemlerine mutlak alternatif olarak görmüyorum. Benim fikrime göre eğer geleneksel tıp camiası kendini alternatif tıp grubu tarafından reddedilmiş olarak görüyorsa; bu daha yumuşak, daha yavaş olan geçiş yaklaşımına çok daha fazla uyuşmazlık getirecektir. Eninde sonunda ihtiyacımız olan şey; deneysel kanıtın daha geniş temeli ve geleneksel tıp camiasını değerli olduklarına ikna etmek için bütünleyici titreşimsel terapileri destekleyen bir araştırmadır.Titreşimsel terapiler için sistematik olmayan kanıt fazlasıyla var, fakat her zaman pek çok doktorun görmek istediği katı şekilde kontrol edilen bilimsel çalışmalar türünde değil.

Titreşimsel Tıbbı, bazı yönlerden tıbbı geliştiren alt-uzmanlık alanı olarak görüyorum. Titreşimsel yaklaşım, özellikle de İnce Enerji Hekimliği yaklaşımı, vücudun kendinin kendini-iyileştirme sistemlerini iş yapmaları için cesaretlendiren enerjinin selektif frekanslarının bedene enjekte edilmesiyle çalışmaktadır. Gelecekte kanseri ve AIDS’i iyileştirmek için olan en mükemmel bazı yaklaşımlar, enerji tıbbındaki selektif frekansların veya iyileştirmedeki elektromanyetik alanların kullanımını bile kapsayabilirler. Bu teknolojinin bir süredir ortalıkta olduğuna dair belirtiler vardır, fakat bu maalesef örtbas edilmektedir.

SI: Evet, sizin Royal Rife’ın evrensel mikroskobu ve enerji frekanslarıyla kanser tedavisi çalışmasına aşina olup olmadığınızı merak ediyordum?

RG: İlgili olduğum Dünya Araştırma Kuruluşu, vaktiyle eskiden Rife mikroskobuna sahipti. Şu anda Rife, kanser terapisindeki çalışmasından dolayı daha yeni yeni tanınmaya başladı. Orijinal cihaz, Rife Işın Demeti Yayıcısı, kanseri iyileştirmede muazzam etkili gözüküyor. Rife’ın yaşadığı problem ise; zamanında tıp dogmasına aykırı olan, kanserin virüssel dayanağa sahip olması fikrini ileri sürmesiydi. Şimdi biliyoruz ki kanserin bazı türlerine aslında virüsler sebep olmaktadır. Vücudun tamamına zarar vermeden seçici olarak virüsü ortadan kaldırabilme kavramı hakkında eğer düşünürseniz; bu teknoloji yeniden mevcut olsaydı, AIDS’i tam olarak tedavi edebilirdik. O araştırmayı eğer yeniden yaşama döndürebilseydik mükemmel olurdu.

Söylenmemiş Önyargı

SI: Tıpta ilaçlar veya ameliyat içermeyen tedavilere karşı bir önyargının var olduğunu hissediyor musunuz?

RG: Bunu direkt olarak deneyimlemedim, fakat benim düşünceme göre yalnızca tıp camiasında değil; araştırma camiasında da söylenmemiş bir önyargı var. Çok Etkili Enerji Tıp yaklaşımı kullanımını çalışmada çeşitIi araştırma cemiyetlerine ve kuruluşlarına burs parası talep etmek için başvuran insanlar tanıyoruz. Çünkü terapi farmakolojik değildi, ilaca yönelik değildi, çünkü tedavi sırf kurumun bakmak için eğitildiği örneğin içerisine tam anlamıyla uymadığından kaynak bulamıyorlardı. Bu gerçekten de çok üzücü çünkü tıbbın amacı hastalığı iyileştirmek olmalıdır, bir sistemden bir diğerine geçirmek değil; özellikle de eğer sistem limitine erişiyorsa.Benim fikrime göre modern tıp harika. Bu yüzyılın başında erken ölen insanların çeşitli hastalıkları için çok etkili tedavilerimiz var. Fakat teknolojik tıbbın limitlerini pek çok bakımdan görüyoruz. Bugün tıbbın yüksek masrafı insanların sağlık hizmetlerine olan erişimlerini kısıtlamakta; endüstrileşmiş uluslarda artrit, diyabet (şeker hastalığı), kanser ve kalp krizi gibi kronik dejeneratif hastalıklar tedavi edilebilir değildirler, tedavilerimizle yalnızca hafifletilebilirler. Ve pek çok durumda bazı tedavilerimizin yan etkileri hastalıktan daha beterdir.

İnsanlara çok daha düşük fiyatla yarar sağlayacak zarar-vermeyen enerji tıbbının potansiyeli olağanüstüdür. Çünkü bununla birlikte tıp endüstrisi  Amerika Birleşik Devletleri tıp sisteminin içerisine o kadar yerleşmiştir ki; araştırma parasına evet dendiğinde farmakolojik yaklaşım doğrultusunda fazla önyargılı davranılmaktadır. Moleküler Biyoloji yeni konuşulmakta olan bir kelimedir ve onun dışarısında var olan sistemler hakettikleri araştırma fonlarını alamamaktadır.

Titreşimsel Tıp, yalnızca hastalık vaziyetlerini taramak için değil; hastalığa doğru olan eğilimi taramak için de potansiyele sahiptir. Bu da, hastalığa doğru yöneltecek ön-fiziksel enerjik bozukluktur. Gelişen çeşitli tanısal sistemlerimiz var. Bunlardan bir tanesiAkupunktur Meridyen Sistemi’ni değerlendirmeyi içermektedir. Eğer eterik vücuttaki rahatsızlıkları fiziksel hastalık ilerlemeden yakalayabilirsek; bunun sonrasında koruyucu tıbbın daha önce gerçekten de hiç görmediğimiz tamamen yeni seviyesi için altyapıya sahip oluruz.

SI: Evet, kitabınızdaki Voll Elektroakupunktur Tekniği üzerine olan tartışmadan büyülenmiştim.

RG: Var olan tıp sistemiyle ilgili problemlerden bir tanesi de bizim probleme çok yönlendirilmiş olmamız. Bir kişi çok hafif bir hastalığa sahip olsa bile onu geleneksel kan testiyle algılamak çok güç. Elektroakupunktur Tanı Sistemi, fazlasıyla etkileyici ince bir teşhis düzeyine ulaşmayı sağlar.

Elektroakupunktur Sistemi, RAST Kan Alerji Testiyle karşılaştırılmış ve alerjik hassasiyetlerin tanımlanmasında iyi bir görüş birliği sağlandığını göstermiştir.Bu da az çok yapmamız gerekli olan bir testtir. Bununla birlikte, benim fikrime göre Elektroakupunktur Sistem geleneksel kan testleriyle algılayabildiğimizden çok daha ileriye gidiyor. Akupunktur Meridyen Sistemi, fiziksel beden ve daha yüksek enerji kontrol sistemleri arasında ara birim olarak gözüküyor. Böylece yalnızca fiziksel düzeydeki bozukluğu algılayabilmekle kalmayıp; onu ince enerji düzeyinde, kendini hastalık olarak ortaya çıkarmadan önce bile hakikaten algılayabilirsiniz.

Tedavi; homeopatik ilaçlar, çiçek esansları, akupunktur olabilir veya beslenmeyle ilgili değişiklik, yaşam stili değişiklikleri ve davranışsal, duygusal değişiklikler üzerinde çalışmaya ilaveten bu yöntemlerin hepsinin karışımını kapsayabilir. Titreşimsel Tıbba,Alopatik Tıbbın doğru ilacı doğru virüs için düşünmeyi geliştirdiği biçimde belirli hastalıklara karşı hedeflenmiş kişisel yaklaşımlar olarak bakmamalıyız. Eğer hakikaten holistik olacaksak; kişiye tümden bakmalı ve hastalığın fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal boyutlarını kapsayan terapileri düzenlemeliyiz.

SI: Eminim ki pek çok okuyucumuz karma ve reenkarnasyonun iyileşme sürecinde dikkate alınması gerekli faktörler olduğuna katılacaklardır. Bu faktörlerin temel tıbbın içerisine bütünleşmelerine nasıl bakıyorsunuz?

RG: Titreşimsel Tıp; bilim ve manevi değerlere önem vermeyi bütünleştirebilen gördüğüm ilk bilimsel yaklaşım. Maalesef tıp modelinin dışında bırakılmış bir şey. Vücudu yalnızca çoklu-boyutsal enerji sistemi olarak görüntülemeye başladığımızda Moleküler Biyoloji aracılığıyla ruhun kendini nasıl açıkça gösterdiğini ele almaya başlarız. Bu da eninde sonunda tamamen reenkarnasyon ve karma konusuna iniyor. Bu konu kavranması zor bir konu, özellikle de daha geniş bir tıp camiası için. Reenkarnasyon şöyle dursun, onların daha halen homeopati’ye inanma konusunda problemleri var. Benim düşünceme göre bu bizim keşfetmeye başlamamız gereken bir alan. Ruhun baştan sona hayattaki gelişimini kafasında canlandırmaya başlayan, geçmiş hayata geri dönme işini yapan çeşit çeşit insanlar var ve hastalık ruhun tüm öğrenme sürecinde altından kalkmaya çalıştığı engellerin ifadesi. Buna karma’nın nasıl uyduğu ise çok bireyselleştirilmiş birşey.

Titreşimsel Tıbbı uygulayan pratisyen hekimler, hastalığın oluşumu doğrultusundaki faktörleri predispoze ederek (önceden hazırlayarak) onların içyüzünü veya hastalığın neden bu zamanda hayatlarında belirginleştiğini kavramalarını kazanmaya yardımcı olup, kişinin bilincini etkilerler. Geçmiş hayattan devam eden etkilerin ne olduğuna gelince; buna basit bir cevaba sahip değilim ve bu benim hala boğuştuğum birşey. Keşfettiğim şey ise; evrendeki en kuvvetli tedavi gücünün sevgi, koşulsuz sevgi olduğudur. Bu seviyeden çalışmaya başladığınızda, kendini araştırma ve ruhani (spiritüel) dönüşümdeki keşfin tüm görünümlerini açmaya başlıyorsunuz. Yalnızca vücudu saptayarak değil; bireye hayatınının tamamen yeni bir anlayışa doğru ilerlemesine ve bilincinin  ruhani bir varlık olarak gelişmesine yardımcı olup, iyileştirmenin yeni seviyesine başlıyorsunuz.

SI: Kitabınızda Alice Bailey’nin çalışmalarından bahsediyorsunuz.Onun kitaplarından bir tanesi de ‘İsa’nın Tekrar Gözükmesi’Bu muhteşem ruhaniyetin şu anda vücut bulduğuna ve umuma ortaya çıkma hazırlığında dünya olaylarını etkilediğine dair bilgimiz var. Avrupa’daki ve bütün dünyadaki dramatik olayların İsa tarafından içsel seviyelerde başlatılmış enerjik değişikliklerin belirtisi olduğuna inanıyoruz. Araştırmanızda ve kişisel deneyiminizde bunu daha önce duymuş muydunuz?

RG: Evet, bunu duymuştum. Ben İsa’nın gerçek fiziksel varlığı hakkındaki fikrimi hâlâ fiziksel seviyede biçimlendiriyorum. Fakat, benim anlayışıma göre bilincin daha yüksek seviyelerini getirme kanalıyla daha yüksek seviyelerden çalışan olağanüstü kuvvetli güçler var. Bu; ortaya çıkan tıp teknolojilerinin, iyileştirme bilim dalı içerisindeki yüksek ruhani bilinçle ve küresel seviyedeki tamamen yeni bilinçle bizim ruhani (spiritüel) olarak nasıl bağlantılı olduğumuzu kapsamaktadır. Benim düşünceme göre İsa ve daha yüksek seviyelerden olan öğretmenler, gezegen üzerindeki ruhani dönüşüme yardımcı olmada aktif olarak çalışıyorlar. İsa’nın hangi düzeyde belirdiğinden tamamen emin değilim.      

Başlangıç Aşaması

SI: Dünya Araştırma Kuruluşu aracılığıyla yaratmayı umduğunuz İyileştirme Araştırma Merkezi’nin oluşumu yönündeki gidişat nasıl?

RG: O şu anda hâlâ başlangıç aşamasında. Dünya Araştırma Kuruluşu; kâr amacı gütmeyen, çeşitli hastalıklar için olan alternatif tedavilerin bilgisini halk ve sağlık hizmetleri profesyonellerine tedarik etmekle alakalı olan umumi bir kuruluştur. 300’den fazla tıp veri tabanında bilgisayar bağlantıları var ve Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın her tarafında yaygın çeşitteki akademik ve özel iyileştirme merkezleriyle ve kliniklerle yakın temas halindeler. Yakın zamanda Çin’de bir ofis bile açtılar. İyileştirme araştırması yaparak özel sektör ve akademik merkezleri kapsayan uluslararası iletişim ağı için alt yapıyı kuruyorlar. İyileştirme Araştırma Merkezi fikrini ilgilendiren çoklu-sıralı bir yaklaşım görmekteyim.

İlk adım, insanların evdeki bilgisayarlarından erişim yapabilecekleri iyileştirme araştırma veri tabanının oluşumu. Akupunktur, renk terapisi, homeoterapi ve diğer titreşimsel tıp yaklaşımlarında araştırma bilgisini bulacaklar.

İkinci düzey; doktorlara, uzman doktorlara, araştırmacılara ve ilgili belirli meslekten olmayan insanların bilgisayar ekranlarından birbirleriyle diyalog kurmalarına izin veren etkileşimli bilgisayar ağının oluşturulması. Gelişen fiber optik iletişim sistemi aracılığıyla kendi evlerinde birbirleriyle gerçekten konuşabilecekler. Bu asıl itibariyle ışık iletişiminin iletişim ağı.

Üçüncü düzey; dünyanın her tarafındaki diğer iyileştirme araştırma merkezlerine hem parasal kaynak sağlayabilecek hem de yerinden araştırma yapabilecek bir merkezin fiziksel oluşumu. İyileştirme araştırma merkezi, eğitimsel sempozyuma da önderlik edecek ve dergi de çıkaracak. Benim düşünceme göre var olan tıp bilimini çalışmak ve Titreşimsel Tıbbın potansiyelini öğrenmek için en iyi şekilde kullanabiliriz. Bu noktada, onun potansiyeli sınırsız olarak gözükmekte.

Ruhani Birleşme

SI: Daha başka belirtmek istediğiniz birşey var mı?

RG: Benim düşünceme göre, zihnimde canlandırdığım  ve diğer pek çok insanın  hayal ettiği türdeki iyileştirme araştırma merkezini eğer yaratacaksak; manevi düzeyde beraber çalışmaya ihtiyacımız var.

Kalıcı değerdeki iyileştirme  merkezini yaratabilmemiz ve gezegene yarar sağlamamız için biraraya gelen bilimadamları ve çalışanların ruhani birleşmenin yüksek bakış açısına ihtiyaçları olacak. Bu hedefi ortaya çıkarabilmemiz için yüksek ruhani akıl ve amaç sırasına sahip olmalıyız. Eğer öyleysek, o zaman benim düşünceme göre biz bütün tıp sistemini gerçekten değiştirebiliriz. İyileştirme araştırma merkezinin ikinci derecede olan gündemlerinden bir tanesi de yalnızca insanları iyileştirmek değil; gezegeni iyileştirmek.

Yazan: Edward Brown  (http://www.share-international.org/archives/health-healing/hh_ebnewch.html’den çevrilmiştir.)
Çeviren: Esin Tezer

Check Also

Sinir Sistemi Nesiller Boyunca Bilgiyi Aktarabiliyor

Hemen hemen tüm ekolojik ortamlarda bulunan nematotlar(iplik kurdu), üzerinde en çok çalışma yapılan organizma modellerindendir. ...