Eski Çin Tıbbının Bir İncelemesi

En popüler iki alternatif tedavi: Ayuverdik tıp ve geleneksel Çin Tıbbıdır.

Ayuverda

 Ayuverda Doktorları, bizim içselimizi ve dış çevreleri yöneten 3 ana enerjiye inanıyorlar: hareket, transformasyon ve yapı. Sanskiritçede bunlar; Vata (rüzgar), Pitta (ateş) ve Kapha (toprak) olarak adlandırılır ve zihin ve bedenin çeşitli özelliklerinden sorumludurlar. Her birimizin doğası, bu üçünün bize özgün oranda şekillenmesi ile meydana gelir. Bu üç elemente “dashas” denir. Hastalıklar da bu dashaların yani bu üçünün dengesinin bozulduğunda meydana gelir.

En çok bilinen ayuverda; yoga ve meditasyondur.

Bazı bitkilerle yapılan çalışmalar sonrasında bu bitkilerin kanseri tedavi edebildiği ortaya çıkmakta. Bunların içeriğinde  Withaferin A, Sanjeevani, Mangostan, MAK-4 ve-5,ve AKBA mevcut. İngiltere Kanser Araştırma Merkezinde yapılan çalışmalar neticesinde; bu maddeler kanserli hücrelerin büyümesine ya da gerilemesine neden olmakta.

Ancak, bir ayuverdik bitki diğerlerinden daha ön plan çıkmakta: “Withania somnifera” ayrıca “Ashwagandha” olarak da bilinmekte. Bu bitki, daha güçlü, dayanıklı olmayı sağlıyor,mide ülserine iyi geliyor, akciğer ve yumurtalıklarla ilgili kanserleri tedavi ediyor, hafızayı güçlendiriyor ve sinir hücrelerindeki dendritlerin gelişmesini sağlıyor, endişeyi azaltıyor, Alzheimer da dahil nörojeneratif bozuklukların seyrinde gerileme kaydedilmesini sağlıyor. Ancak, yine de ayuverda doktorlarının yazdığı reçeteler neticesinde alınan bitkisel ilaçlara temkinli yaklaşmakta yarar var. Örneğin; bedenin arınması, temizliği çin yapılan lavman, Parkinson hastalığını tedavi etmede yararlı olurken, vücut dokusunun aşırı su kaybetmesiyle birlikte mide- bağırsak kanalındaki organlara hasar verebiliyor. Washington Üniversitesi’ndeki araştırmalara göre; düzensiz, kontrolsüz kullanılan ayuverdik bitkilerin içinde ağır metaller bulunmakta; test edilmişi ürünlerin %20’sinde kurşun, civa, arsenik ya da bu ağır metal karışımları bulunmuş. Ayuverdik bitkilerin potansiyel riskinin, tedavisinden daha fazla olup olmadığı net da değil.

Geleneksel Çin TIbbı (GÇT)

Geleneksel Çin Tıbbının kökleri Taozime dayanıyor.

Bu dal, bir kaç kelime ile açıklanabilir: Qi(herşeyin enerjisi), ying ve yang (karşıt enerjilerin dengesi), ve meridyenler (enerji akışının geçtiği kanallar)

 Geleneksel Çin Tıbbı doktorları, insan bedenin entegre bir bütün/bütünleşik olduğuna inanıyorlar. Doğayla  bağlantılı olarak, bizlerin kendiliğinden, doğal şifa becerimiz olduğunu düşünüyorlar. Bu geleneksel Çin Tıbbına ait pek çok uygulama var, ancak bu makalede Çin bitki tıbbı ve akapunkturdan bahsedilmekte.Çin bitki tıbbında yer alan bitkilerin ile  tedavisel, iyileştici etkileri mevcut. Örneğin; Ji-sui-Kang adlı bitkisel ilacın, farelerde öngörülen omurilikteki hasarları tedavi ettiğini tespit eden çalışma Restrotative Neurology and Neuroscience adlı dergide yer almıştır. Ayrıca, gliomas-gliyomlar diye bilinen agresif beyin tümörlerini tedavide pek çok bitkisel derivatif yararlı görülmüştür. Hong Kong Polytechnic Üniversitesi’den Yong Lu, galik asit, ursolik asit, polifilin D, spica prunella, Paris polifilla, gibi bunların tümünün tümör hücre dizilerinde sitotoksik etkileri olduğunu tespit etmiştir. Ancak, pek çok standart kanser tedavisinde kullanılan ilaçlarda olduğu gibi bunların da sağlıklı hücre kaybı gibi yan etkileri mevcuttur. Diğer bazı Çin bitkileri, Parkinson ve Alzheimer hastalıklarını tedavide çok yararlı olmaktadırlar.

 Bu Çin bitkilerinden oluşan ilaçların yararlarının yanında alternatif tıptaki güvenirliliği de incelenmektedir. The Scientist dergisi,Çin bitkisi yan ürünü “Aristolochic asit”in tehlikelerine yer vermiştir. Bu bitki, kirçelenme, eklem iltihabı, doğum sonrası plasentayı iyileştirmede,ve yılanları kovmada yararlı olsa da, kanser yapabilen ve nörotoksik etkilere de sahiptir.

 Bu bitkilerin tam tersine akupunktur ise, genel olarak etkili görülmese de güvenli kabul edilmektedir. Bir akupunuktur terapisinde mikro iğneler bedende tespit edilen meridyenlerdeki noktalara batırılıyor. Daha modern bir versiyonu da elektroakupunktur. Akupunktur noktalarına elektrik akımları verilerek uygulanıyor.

Ancak, problem; akapunkturun potansiyel değeri konusundaki “fayda-tesir paradoksu”. The Scientist dergisine göre; akapunktur ya hastalarda  bir plasebo etkisi yaratmakta ya da bu iğnelerin 400 akupunktur noktasına batırılmasının  bazı Çin doktorlarına göre, kişinin yaşam gücü olan kilitli Qi enerjisini açması gibi yararı var.”

The Scientist dergisi, akupunkturun hastalıklarda rahatlatıcı etki oluştırmasını, 2 olası teori ile şu şekilde açıklamakta; akupunktur ya adenosin’in lokalize salınımıdır ya da bağ dokularının rahatlamasıdır.”

 İngiltere Kanser Araştırma Merkezi, akupunkturun sinirleri tetiklemesi ile endrofin ve serotonin salgılamasına neden olduğunu da açıklamakta.

Bu kadim ve eski sistemler, mistik ve metafizik öğretilere dayanmakta ve bilim amprik kanıt peşinde olduğu için, spiritualite ile bir türlü uzlaşamıyor. Ancak, bu, uzlamaş çabasından yine de vazgeçmemeliyiz. Mantıksal gerekçeleri aşan, anlamadığımız şeylerin olduğunu da aklımızda tutmamız lazım.

Çeviren : AylinER
http://brainworldmagazine.com/examining-ancient-eastern-medicine/ ‘dan özet şeklinde çevrilmiştir.

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu