Ruhlar Alemi

KENDİLERİNİ “RUHLAR ALEMİ!!!?”NE ADAYAN KİŞİLERİN, ORALARDAN ALDIKLARI TEBLİĞLERLE İNSANLIĞA FAYDALI OLMA ÇABALARI!
(Ruhçuların bilinç dışı bir şekilde, “CİN”lerin hükmü altında yaşamaları)

Din konusunda hiçbir araştırması olmayan kişilerin kendilerini “ruhlar âlemine”!!!? adayıp, oralardan aldıkları tebliğlerle insanlığa faydalı olma çabalarına gelince…

Ölüp, gerçeği gördükten sonra:icerik_ah

-KEŞKE DÜNYA HAYATINA DÖNSEK DE DAHA ÖNCE YAPAMADIKLARIMIZI YAPABİLSEK DERLER.
AMA OLMAZ ÖYLE ŞEY!..”

âyeti, ölümü tattıktan sonra bir daha dünyaya kesinlikle geri dönüş olmayacağını, defalarca Kur’ân-ı Kerîm’de tekrarlamasına rağmen; hâlâ bir takım insanlar “reenkarnasyona” yâni eski dille “tenasuh” isimli Hind kökenli görüşe inanmakta ve Müslümanları da İslâm ile asla bağdaşmayan bu görüşe inandırmaya çalışmaktadırlar.

Günümüz ruhçularının en büyük aldanış noktası; diğer bir ifade ile CİN’lerin günümüz ruhçularını en büyük aldatış noktası, reenkarnasyon yâni tenâsuh, öldükten sonra dünyaya gelip, yeni bir bedenle girerek yaşama mevzûudur.

“RUH İNSAN CİN” isimli kitabımızda bu hususun olmadığını çeşitli yönleri ile yazmış idik. Bu kitapta da, beyinin yapısal özelliği, ruhu meydana getiriş şekli ve beyin yaşama fonksiyonunu yitirdikten sonra, ruhun yeni kayıt olmamasını anlatırken, böyle bir şeyin niye gerçekleşemeyeceğini izah ettik.

Ölen kişinin ruhunun, ister ise o kişi “ŞEHÎD” olsun, yeniden bedenlenerek dünyaya gelemeyeceğini başka bir hadîsi şerîf ile burada tekrar ispat ve teyid edelim;

CABİR Bin Abdullah radıya’llâhu anh’dan rivayet edilmiştir.

-Uhud Savaşı günü ravî Câbir’in babası şehîd olmuştu.

Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem bana rastladı ve şöyle dedi:

Yâ Câbir, neden ben seni kırgın (üzgün) görüyorum?.

-Yâ Rasûlullah, babam şehîd edildi ve çoluk çocuk ile borç bıraktı!.. diye cevap verdim. Rasûlullah buyurdu ki:

-Ey Câbir; o halde Allah’ın babanı nasıl bir hitâb ile karşıladığını sana müjdelemeyeyim mi?

-Buyur yâ Rasûlullah!.

-Allah hicâb ardından olmaksızın hiç kimse ile katiyyen konuşmamıştır!. Bunun ile beraber Allah, babanla vicâhen (perdesiz) konuştu ve ona şöyle buyurdu:

-Ey kulum, benden iste; sana vereyim..?

Baban da:

-Ey Rabbım, beni dirilt (yeniden dünyaya iade et), ben de ikinci defa senin uğrunda şehîd edileyim!..’

Bunun üzerine Rab subhanehu ve teâlâ:

-İNSANLARIN DÜNYAYA HİÇ GERİ DÖNMEYECEKLERİ HÜKMÜ ŞÜPHESİZ BENİM TARAFIMDAN ÖNCEDEN VERİLMİŞTİR” buyurdu. Baban:

-Yâ Rabbi, o halde (durumumu) arkamda kalanlara tebliğ buyur’ dedi.

Rasûlullah buyurdu ki:

İşte bunun üzerine Allahû Teâlâ şu âyeti inzâl etti:

-Sırf Allah için öldürülenleri sakın “ölü” sanma!. Hakikatte onlar Rabları katında diridirler. Cennet meyvelerinden rızıklanırlar. (Al-i İmran-169)’ (İbn-i Mâce – Mukaddime)

Evet, görüldüğü gibi ölümötesi yaşamda serbest bir hayat tarzı içinde bulunan şehîdlerin bile, yeniden bedenlenerek dünyaya dönüş yollarının kesinlikle kapalı olduğunu, bu hadîs-i şerîf dahi göstermektedir.

Öyle ise yeniden bedenlenerek dünyaya gelmeyi yâni reenkarnasyonu kabul edenlerin, Allah Rasûlü’nün tebliği etmiş olduğu dini reddetmiş oldukları artık kesin olarak açıklık kazanmıştır, zannediyorum.

Ruhçular bilinç dışı bir şekilde, öylesine “CİN”lerin hükmü altında yaşamaya alışmışlardır ki, “objektif” olarak “Din’in” bu konudaki uyarılarını değerlendirmeye bile almamaktadırlar.

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu