Mele-i A’lâ’nın İleri Gelenlerinin Toplanması:
Mele-i a’lâ’nın ileri gelenlerinin nurları toplanır ve Rasûlullah (s.a.) tarafından “çok yüzlü ve çok dilli” diye nitelenen Rûh’un yanında birbirleriyle iç içe girer ve orada sanki tek bir şeymiş gibi bir bütünlük kazanırlar. Buna “Hazîretu’l-Kuds” denilir.
*** Evet İdepya, dünyalılar, yani gelişmemiş 5 duyulu insanlar diliyle, “ışınsal kitle” yıldızıdır. Bu kitlenin hacmi, üzerinde gelişen ışınsal yapılı akıl birimlerinin her biriyle daha büyümekte ve güçlenmektedir.
Burada insanlığın dünya ve âhirete ait sıkıntılardan kurtarılması için tedbirler üzerinde anlaşırlar. Bunun için meselâ o günde mevcut bulunan Allah’ın en temiz ve seçkin kulunu yetiştirip, işini İnsanlar arasında yürütmeyi kararlaştırırlar. Bu anlaşma, insanlardan kabiliyetli olanların kalplerine ona tabi olmaları için ilhamların doğmasını gerektirir. Sonunda o ve ona tabi olanlar insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet halini alırlar.
Yine onların anlaşmaları, insanların hayrına ve hidayetlerine sebep olacak ilimlerin o kişinin vahiy, rüya ya da gaybî ses halinde kalbine doğmasını, Hazîre-i Kuds’ten birinin ona gözükmesini ve şifahî olarak onunla konuşmasını gerekli kılar, onun dostlarına yardım edilmesini ve her türlü iyiliğe kavuşturulmalarını; Allah’ın yolundan sapmış kimselerin ise lanetlenmesini ve her türlü ızdıraba yaklaştırılmalarını gerektirir. Bu, peygamberlik esaslarından biri olmaktadır. Onların sürekli icmâ hallerine “Rûhu’l-Kuds desteği” adı verilmektedir. Bu teyid sırasında normal hallerde görülmeyen öyle harikuladelikler ortaya çıkar ki, biz onlara “mucizeler” adını vermekteyiz.
*** Aynha, lütfen sen bana en yararlı olabilecek birisini bulur musun ?.
Aynha bir an durdu, araştırmaya daldı… ve cevapladı…
*** Dünya yaşamına adapte olmadan benimle temas kur… Sana hangi ülkeden kiminle iletişime geçeceğini bildireceğim.
*** Çünkü onlar, tüm Dünya değer yargılarını aşmışlar, Tümel aklın gözü, kulağı, dili olmuş; Evrensel Sırlara sahip, insanlara ışık tutan birimlerdir… En az, senin kadar gerçeklere vâkıf olmuş; bedeni itibariyle insan-beşer yaşantısı içinde; ancak, bunun ötesinde evrensel kozmik bilinç ile özdeşleşmiş birimlerdir ki onlar; tümel aklın insanlar arasındaki ÖZ sahibi şahitleri, uyarıcılarıdır..