Her şey İlim mi?

 

O, bit’ten” (It’s from bit-temel veri ölçü birimi). Fizikçi John Wheeler tarafından icad edilen bu ifade, bir çok fizikçinin inanma noktasına geldiği şeyi özetliyor; somut fiziksel gerçeklik olan ”o”, en nihayetinde informasyon veya bitlerden yapılmıştır.

Evrenimizi karakterize eder görünen bozulmanın karşı konulamaz yükselişi olan termodinamikteki entropi gibi görüşler uzun zaman informasyonla alakalı olarak bilindi. Daha yeni olarak, mekan ve zamanı tanımlayan genel göreceliliği tanecik ve maddeyi tanımlayan kuantum mekaniği ile birleştirme çabaları, informasyonu ortak bir lisan olarak esas aldı.

Fakat nedir bu informasyon ? ”Ontolojik” mi? – Gerçekten varolan ve aynı bir atomun elektronlar,kuarklar ve gluonlardan ortaya çıkması gibi, kendisinden uzay, zaman ve maddenin ortaya çıktığı- veya ”Epistemik” mi? -Bizim gerçeklik hakkındaki ilmi halimizi temsil eden-

Burada görüşler bölünüyor.

Kozmolojist Paul Davies, İnformasyon ve Gerçekliğin Doğası adlı kitabında informasyonun ”ontolojik temele oturduğunu” öne sürüyor. Diğer bir deyişle o, bir şey hakkında değildir onun kendisi bir şeydir. Pasadena’daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Sean Carroll ise buna katılmıyor. O, bütün gerçeklik informasyondan ortaya çıksa da, bu informasyonun evrenin temel quantum hali hakkındaki ilimdir diyor.

Yani, biraz daha derine doğru delmeliyiz. Kuantum mekaniğinde bir nesnenin hali, dalga fonksiyonu denilen soyut, matematiksel bir oluşum içine kodlanmıştır. Bu dalga fonksiyonunun kendisi o hal hakkında tanımlı bir şey söyleyemez. Daha çok, nesneyi belirli bir konumda bulma halinin olasılıklarını verir.

Fakat dalga fonksiyonunun kendisi ontolojik mi, yoksa epistemik midir? Dalga fonksiyonunun temsil ettiği belirsizlik, gerçekliğin halinin gerçek bir yansıması mıdır-yoksa onun hakkındaki ilmin hali midir?

Pitscataway, New Jersey’deki Rutgers Üniversitesinde bir teorisyen olan Sheldon Goldstein, kuantum mekaniğindeki en tartışmalı şeylerden birinin dalga fonksiyonunun hali olduğunu söylüyor. ”Bunun hakkında tümden anlaşmazlık var” diyor.

Bunun cevabı kuantum mekaniğinin değişik filozofik yorumlarından hangisini seçtiğinize bağlıdır. En yaygın ”Kopenhag” yorumuna göre dalga fonksiyonu epistemiktir. Bununla kalmayıp, temel olarak sınırlı olan bir ilim halini temsil eder.Gerçeklikte bakmadan neler olduğunu bilmemiz mümkün değildir. Matematikte mesela bir parçacığın yörüngesini zamana göre temsil eden hiç bir şey yoktur.Baktığımız zaman ölçüm yaparak parçaçığı bir yerde buluruz, ve dalga fonksiyonunun tanımlı bir ilim haline çöktüğü söylenir.

EVRENİ KİM ÇÖKTÜRDÜ ?

Dalga fonksiyonunun kendisinin gerçek bir şey olduğu diğer kuantum mekaniği yorumları da var. Bu durumda o, bilindik uzay ve zaman boyutları içinde değil, parçacıkların pozisyonları hakkında informasyon ihtiva eden biraz daha üst boyutsal ”konfigürasyon” uzayında varoluyor.

Bunların hepsi -özellikle evrenin kuantum halini dikkate aldığımızda muazzam problemler yaratıyor. Eğer birisi bir ölçüm yaptığında evrenin dalga fonksiyonu sadece belirli bir hale çöküyorsa evrendeki ölçümlemeyi kim veya ne yapıyor ve evren kimse bakmadığında ne yapıyor ?

Burada görünüşe göre kendine başvurma temel bariyeriyle karşılaşmaya başlıyoruz (bak. Ne kadar bilebiliriz? Sayfa 38) : Evren hakkındaki ilmin tamamını elde edemeyiz, çünki biz kendimiz onun parçasıyız.İlim belki her şey olabilir, fakat her şeyin ilim olduğunu çalışma konusunda bataklığa saplanmış durumdayız.

Anil Ananthaswamy

Çeviren : Ümit TUNCEL
New Scientist  April 1 2017

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu