Fruktoz, Pek Çok Hastalığa Sebep Olabilecek Beyinde Yüzlerce Geni Değiştiriyor!

fruktoz

Şeker hastalığından kardiyovasküler hastalıklara, Alzeimer’dan  dikkat özrü hiperaktiflik rahatsızlığına kadar çok geniş ölçüde pek çok hastalığın beyinde değişime uğrayan genlerle bağlantısı vardır. UCLA Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırmada beyindeki yüzlerce genin Batıdaki yiyeceklerde yaygın bir şeker olan fruktoz tarafından değiştirilip, bozulduğunu tespit edildi.

Ancak araştırmacılar, bu haberin yanında iyi bir haberi de paylaşmakta: Omerga-3 yağ asidi diye bilinen dokosaheksaenoik asitin (DHA) fruktoz tarafından meydan getirilen zararlı değişimleri tersine çevirebileceğini dile getirmekteler.

UCLA Bütünleyici Biyoloji ve Fizyoloji Bölümü’nde yardımcı profesör olan Xia Yang şunları söylüyor: “DHA, fruktoz2sadece bir ya da iki geni değiştirmiyor, tüm bir gen kalıbını normale döndürdüğü gözüküyor ki bu çok önemli birşey ve bunun neden bu derece güçlü etkiye sahip olduğunu anlayabiliyoruz…”

DHA, doğal olarak beyin hücrelerimizin zarında bulunur ama hastalıklarla savaşacak kadar yeterli miktarda bulunmazlar. UCLA Nöroşirurji ve Bütüncül Biyoloji ve Fizyoloji Bölümü’nde profesör ve UCLA Beyin Hasarı Araştırma Merkezi’nin üyesi olan Fernando Gomez-Pinilla da şunları söylüyor: “Beyin ve beden DHA üretmede yetersizdir; DHA’yı ancak yiyeceklerden elde edebiliriz. DHA, beyindeki sinapsları güçlendirir ve öğrenme ve hafızayı güçlendirir. DHA, en fazla somon balığında bulunurken diğer balık ve balık yağlarında, cevizde, keten tohumunda ve meyvalarda ve sebzelerde de daha az miktarda bulunur.”

Amerikalılar, fruktozu, mısır nişastası, tatlandırılmış içecekler, şuruplar, bal ve tatlılardan yapılan ucuz, sıvı tatlandırıcı olan yüksek fruktozlu mısır şuruplu yiyeceklerden elde etmekteler.

Tarım Bakanlığı 2014 yılında Amerikalıların ortalama 27 pound (12 kilo 246.9930gr) kadar yüksek fruktozlu mısır şurubu tükettiğini tahmnin etmekte. Fruktoz, ayrıca çoğu bebek mamalarında ve meyvalarda bulunmakta. Yang: “Meyvalardaki lif önemli derecede bedenin şekerini yavaş yavaş emse de, meyva yine de beyni ve bedeni koruyan diğer sağlıklı bileşimlere de sahip.”

Fruktozun ve DHA’nın etkisini denemek için bir çalışma yapılır. Araştırmacılar, fareleri labirentten çıkabilmeleri için eğitirler ve fareleri rastgele üç gruba ayırırlar. Sonraki 6 hafta içinde, bir grup fareler, bir insanın bir günde içtiği bir litre gazoza denk gelecek kadar fruktoz içerikli su içerler. Ikinci gruba da fruktozlu su ve DHA ağırlıklı yiyecekler verilir. Üçüncü gruba da fruktozsuz su verilirken,  DHA içerikli herhangi bir yiyecek verilmez.

6 hafta sonra, fareler labirente konulur. Fruktozlu su içen fareler, labirenti sadece su içen farelerden çok daha geç bitirirler. Fruktozlu suyu içen fareler, su içen farelerin gösteridiği hızın yarısını gösterir. Bu da fruktozlu yiyeceklerin-içeceklerin hafızaya nasıl zarar verdiğini gösterirken, sonuçlar DHA’nın da fruktozun zararlı etkilerini giderdiğini de kuvvetli bir şekilde işaret etmekte.

Fareler üzerinde yapılan diğer testler de daha büyük farklılıklar ortaya koymakta: Yüksek fruktozlu yiyecekler tüketen fareler, diğer iki gruptakilerine göre çok daha yüksek kan şekeri, trigliserid ve insulin seviyelerine sahipler. Bu sonuçlar, insanlar için önemli ve kaydadeğer. Çünkü, yüksek glikoz, trigliserid ve insülinin obezite, şeker hastalığı ve pek çok diğer hastalıklarla bağlantısı bulunmaktadır.

Araştırma ekibi, farelerin beyinlerinde bulunan 20.000 den fazla genin dizilimini yaparlar ve fruktoz tarafından değişime uğrayan  hipotalamusta (beynin ana metabolizma kontrol merkezi)  700’den fazla gen ve hipokampusta (öğrenme ve hafıza ile ilgili bölüm) da 200’den fazla genin olduğunu tespit ederler. Değişime uğrayan genlerin çoğu insanlardaki genlerle kıyaslandığında, metabolizmayı ayarlayan, hücre iletişimi ve  enflamasyon-iltihap ile ilgili olan genler olduğu ortaya çıkar. UCLA Sayısal ve Bilgisayımsal ((Kompütasyonel) Biyobilimler Enstitüsü’nün bir üyesi olan Yang: “Bu genlerdeki değişim de Parkinson hastalığı, depresyon, bipolar bozukluk ve diğer beyin hastalıklarına neden olmakta. Araştırmacıların tanımladıkları 900 genden, Bgn ve Fmod diye adlandırılan özellikle iki tanesi, fruktozdan etkilenen beyindeki  ilk genler olduğu ortaya çıkar. Bu genler değişme uğradığında da ardışık bir etki ile diğer yüzlerce genin değişmesine neden olmaktalar. Bu şu anlama da geliyor; Bgn ve Fmod genleri beyinde değişime uğrayan genlerden dolayı ortaya çıkan hastalıkları tedavi etmeye yaracak yeni ilaçlar için bir potansiyel de oluşturmakta.”

Bu yapılan araştırma ayrıca, fruktozun genleri bozmak için kullandığı mekanizma hakkında yeni detayları ortaya çıkarmakta. Bilim insanları, fruktozun, DNA’yı oluşturan 4 nükleotidden bir tanesi olan sitozine bir biyokimyasal grup eklemekte ya da çıkarmakta olduğunu bulurlar. Bu tarz bir modifikasyon  genlerdeki on/off (açma /kapama) faaliyetlerinde kritik bir rol oynamaktadır.

EBioMedicine adlı dergide yayınlanan bu araştırma, metabolizma ve beyin fonksiyonunu kontrol eden beyin bölgelerindeki tüm genlerin, yollarının ve gen ağlarının fruktoz tüketimi ile etkilendiğini gösteren genom bilimin dalındaki ilk çalışmadır.

Bu araştırmadan önce Gomez-Pinilla önderliğinde yapılan bir çalışmada da, fruktozun beyin hücreleri arasındaki iletişime hasar verdiği ve beyinde toksik-zehirli maddeleri arttırdığı ortaya çıkmış ve uzun süreli yüksek fruktoz içerikli yiyecek tüketmenin de beynin öğrenme ve hatırlama becerilerini azalttığı tespit edilmiştir. Gomez-Pinilla: “ Bu tarz yiyecekler, beyni etkiyen farmasötik (ilaç) gibidir. Şekerli içeceklerden ve doymuş yağlardan uzak durmanızı öneririm.”

Yang: “DHA oldukça yararlı gözükse de, hastalıkları tedavide sihirli bir kurşun da değil. DHA’nın, insan genindeki hasarları tersine çevirecek kapsamlı becerilerini tespit etmek için ek araştırmalara ihtiyaç var.”

Çeviren: AylinER
http://newsroom.ucla.edu/releases/fructose-alters-hundreds-of-brain-genes-which-can-lead-to-a-wide-range-of-diseases

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu