Derin Uykuya Dalmak mı?? Bilinçaltınız Halâ Dinlemekte!

uyku

 Bazı insanlar, sabah saat 6’da kalkmaya karar verdikten sonra, uykuya dalana kadar en az 6 kere yatakta dönüp durduklarına yemin etmekteler. Çılgınca değil mi? Belki de değil. 1999 yılında yapılan bir çalışmada tüm bu durumun zeki bilinçaltının prosesinden geldiğini göstermiştir.

Almanya’daki Lubeck Üniversitesi’nden bir ekip,15 gönüllüyü 3 geceliğine bir araştırmada kullanırlar. Onları gece yarısı yatırırlar. Ekip katılımcılara onları sabah 9’da kaldıracaklarını söyleyip, sabah 9’da uyandırırlar ya da onları sabah 9’da kaldıracaklarını söyleyip sabah 6’da uyandırırlar. Sabah 9’da kaldırılıcakları söylenip, sabah 6’da kaldırılanlar da “stres hormounu adrenokortikotropin” sabah saat 4:30 da ölçülebilir seviyedelerde “yükselir” ve 6 civarında da “en yüksek seviye”ye ulaşır.  Ancak, beklenemedik, hazırlıksız bir şekilde sabah saat 6’da kalkanlarda ise stres hormonlarında bu gibi bir yükseliş olmaz.

Araştırmacılar, bilinçaltı zihnin uykudayken sadece zamanı takip etmediğini, ayrıca uyanma prosesini hızla başlatmak için biyolojik bir alarm kurduğu sonucuna ulaşır. Dolayısıyla, yatakta bir o tarafa, bir bu tarafa dönme ritüeli bu alarmın oluşmasına yardımcı olabilmekte.

 Uykudaki beyin, dili da proses edebilir. 2014 yılında Paris École Normale Supérieure’dan Sid Kuider ve meslektaşları, bazı gönüllüler uykuya daldıklarında, bir nesnenin ya da bir hayvanın ismini duyup duymadıklarına göre ya sağ ya da sol ellerini kullanarak bir düğmeye basmaları için eğitilirler. Ekip, eğitim sürecindeki ve gönüllüler aynı kelimeleri uykudayken dinledikleri andaki beyinlerinin elektrik aktivitelerini izlerler.

Uykudayken bile, gönüllülerin beyinlerinin motor bölgelerindeki aktivite devam etmektedir ve bu da uykudayken onların uygun düğmeye basmaya hazırlandıklarının da işaretidir. Gönüllüler ayrıca yeni kelimeleri doğru bir şekilde kategorize edebilmişlerdir; onlar uykuya daldıktan sonra kelimeleri duymuşladır, bu da onların uykudayken kelimelerin anlamlarını gerçekten de analiz ettiklerini göstermektedir.

Kouider: “Bu evrimsel anlamda iyi bir beceri olabilir…Çevrenizi izlemeyi bırakırsanız, uyku sırasında zayıf ve korumasız olabilirsiniz…

Bize bu araştırma göstermekte ki; basit anlamda tamamen kendinizi “kapat”mıyorsunuz, bir çeşit “standby-bekleme mod”unda devam ediyorsunuz.” Bu durum, örneğin kendi isimlerimiz gibi neden bazı seslerin bizim daha kolayca uyanmamıza sebep olduğunu da açıklayabilir.

Ancak, bu koruyucu gözetleme tüm gece boyunca sürmeyebilir. Bu yıl yayınlanan bir çalışmada, REM uyku safhasındaki dil prosesi yatmadan önce duyulan kelimler için devam ederken, derin uykuya geçildiğinde, tüm tepkiler, gün içindeki anıların proses edilmesini sağlamak için, beyin “offline-çevrimdışı” olduğunda kayboluyor.

Koudier: “Çevredeki şeyler hakkındaki bilişiniz, derin uykuya geçilmeye doğru dereceli olarak, artan bir şekilde zayıflar. Uyku, bilişsellik açısından baktığımızda ya hep, ya hiç değildir, bilinç açısından bakarsak ya hep ya da hiç’tir.”

Çeviren: AylinER
https://www.newscientist.com/article/mg23130930-300-fast-asleep-your-unconscious-is-still-listening/?utm_campaign=Echobox&utm_medium=Social&utm_source=Twitter#link_time=1475859888

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu