Antibakteriyel Sabunlar Faydadan çok Zarar veriyor olabilir!

sabun

Antibakteriyel sabunlar sanıldığı miktarda fayda sağlamadığı gibi, yüksek enfeksiyon riski, mikrobiyom değişimi ve ilaç direnci gibi zararları barındırıyor.

Mikroplarla dolu uluslararası bir havaalanından eve geldiğinizde, parmakları yapış yapış yeni yürüyen çocukların günlük bakımlarında, kirli bir ofis binasında, ellerinizi bakteri temizleyen sabunla ovalamak iyi bir fikir gibi geliyor. Ancak son yıllarda  temizleyicilerle ilgili ortaya çıkan veriler,  sizin için, etrafınızdakiler için ve çevreniz için aslında faydasından çok zararının olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim insanları, bu sabunların içinde yer alan, triclosan ve triclocarban olarak adlandırılan yaygın antibakteriyel bileşenlerin, enfeksiyon riskini arttırdığını, bağırsak mikrobiyomunu değiştirdiğini ve bakterileri reçeteleli antibiyotiklere karşı dirençli hale getirdiğini bildiriyor. Bu arada, sabunların faydalarına dair deliller zayıftır.

McNamara of Marquette Universitesinden Patrick McNamara şöyle vurguluyor: “Bu antimikrobiyallerin kullanımının faydalı olabileceği belirli koşullar vardır”. Örneğin triclosan, doktorlar için ameliyattan önce ellerini temizlemede ya da hastanedeki sabunla kendini temizleyemeyen hastalar için kullanışlı olabilir. Triclosan ve triclocarbon, uzun süreli yıkamalarda bakterileri öldürmektedir. Fakat insanların çoğu ellerini sadece birkaç saniye temizliyor. “Ellerinizi, içerisinde bu kimyasalları içermeyen ılık su altında 30 saniye yıkamayla, bu kimyasalları içeren sabunları kullanarak yıkama arasında herhangi bir farklılık olmadığına dair deliller var” diyor.

Ve konu Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’nda(FDA) değerini yitirmedi. Yıllar önce triclosan ve diğer antimikrobiyalların güvenli olduğu hükmüne varılmasına rağmen, yapılan yeniden değerlendirmeler şuan, bu kimyasalların sabunları ve diğer kişisel bakım ürünlerini daha iyi yaptığını iddia ediyor. FDA, antibakteriyel sabun üreticilerinden, yaptıkları sabunların normal sabun üreticilerinin ürettiği sabunlara göre insanları daha mikropsuz ve sağlıklı tuttuğunu gösterecek veri talebinde bulundu. Kurum, gönderilen verilerin uygun olup olmadığı bu Eylül’de duyurmayı umuyor. Eğer uygun bulunmazsa, sabun pazarından 5.5 milyar$ toplayan şirketler, bu kimyasallardan tamamıyla kurtulmaya zorlanabilir.

Lekeli Sabunlar

Bu süre içerisinde, araştırmacılar bu kimyasallar üzerinde daha da fazla kirli şey araştırıyor, bilhassa triclosan üzerinde. Bu antimikrobiyal sadece el sabunlarında değil, ayrıca duş jelleri, şampuanlar, diş macunları, kozmetik ürünler, ev temizlik ürünleri, tıbbi malzemeler ve daha fazlasında yaygın olarak kullanılıyor. Ve evlerimiz ve kliniklerimize nüfuz ettiği kadar insanlara da etki ediyor. Triclosan vücuda ağızdan emilimle (diş macunu) ya da deri emilimiyle kolaylıkla girer. İnsanların idrarında, kanında, anne sütünde ve hatta sümüğünde yaygın olarak bulunur.

Michigan Üniversitesi’nde mikrobiyolog olan Blaise Boles tarafından öncülük edilen 2014 yılındaki bir çalışma ile 90 yetişkin test edildi ve yüzde 41’inde (37 kişi) triclosana bağlı kurumuş sümük görüldü. Antimikrobiyal-sümük çelişkili bir biçimde burnunuzun içinde potansiyel olarak bulaşıcı olan Staphylococcus aureus bakteri sayısını ikiye katlıyor.

Dr. Boles ve meslektaşları, triclosana maruz kalan farelerde, triclosan maruziyetinin, Stapf bakterisi işgalini savuşturmayı daha da zorlaştırdığını ortaya çıkardı. Triclosan, bakterileri daha da “yapışkan” yapıyor gibi görünüyor. Böylelikle proteinlere ve yüzeylere daha iyi yapışıyorlar. Staph bakterisinin burunda işe koyulup sonraki enfeksiyonlar için sahneyi hazırlamada neden bu kadar iyi olduğunun sebebi bu yapışkanlık olabilir.

Diğer araştırmacılar, burundan daha aşağıya bağırsaklara kadar, triclosan ve diğer antimikrobiyallerin, bakteri topluluklarını nasıl değiştirebileceğini inceliyor.

Oregon State Üniversitesi’nden mikrobiyolog Thomas Sharpton ve meslektaşları şuan, triclosanın, omurgalı gelişiminde model bir organizma olan zebrabalığının bağırsak mikropları üzerindeki etkileri üzerinde çalışıyor. İlk datalarının önerdiğine göre antimikrobiyaller, zebrabalığının bağırsak mikrobiyomunda süratli ve çok kapsamlı değişikliklere neden oluyor. Değişik tür ve toplulukların yapısını değiştiriyor.

Boston’da Endocrine Society’nin 98. yıllık toplantısında sunulan diğer bir çalışmada, araştırmacılar triclocarbona maruz kalan anne farelerin, kimyasalı yavrularına aktardığını raporladılar. Triclocarbon şuan en çok kalıp sabunlarda kullanılmakta. Tennessee Üniversitesi’nden toplum sağlığı araştırmacısı Rebekah Kennedy’nin öncülüğündeki çalışmada ayrıca kimyasalın hem anne farenin hem de bebeklerin mikrobiyomlarını değiştirdiği ortaya çıktı.

Araştırmamız, reçetesiz antimikrobiyal kullanımıyla ilişkili amaçlanmamış sağlık sonuçlarını, bilimsel literatürün büyüyen gövdesine ekliyor. Ve araştırmamız, hamile ve emziren annelerin bu antimikrobiyal ürünlerin kullanımında bilgiye dayalı kararlar almasına izin verecek” diyor Dr. Kennedy.

Fakat, Dr. Sharpton uyarıyor, “Bu tarz mikrobiyom değişimlerinin kalıcı olup olmadığını ya da sağlığı olumsuz etkileyip etkilemediğini henüz bilmiyoruz. Bizler mikrobiyomdaki değişiklikleri nasıl yorumlamamız gerektiği konusunda gerçekten başlangıç aşamasındayız.”

Araştırmacılar antimikrobiyallerin insan vücudundayken neler yaptığını araştırmaya devam ederken, Marquette Üniversitesi’nden Dr. McNamara, insanlar birkez onları idrarıyla dışarı attığında ya da pis su borusundan onları aşağı akıttığında neler yaptığına odaklanıyor. McNamara ve meslektaşları hem triclosan hem de triclocarbonu, her iki kimyasalın da birikebildiği atıksu arıtma tesislerinde takip ediyorlar.

2014 yılındaki bir çalışmada, McNamara’nın araştırma ekibi triclosanın lağım suyundaki mikrobiyal topluluklara dalaştığını ortaya çıkardı. Bazı durumlarda mikropların lağım pisliğini sindirmesini sabote ettiğini tesip ettiler. Kimyasal aynı zamanda lağım mikropları içindeki  mexB olarak adlandırılan genin varlığına tehdit oluşturdu. Pompa işleviyle kodlanmış bu gen bakterilere basitçe, triclosan kendilerini tamamen yok etmeden önce onu dışarı atma olanağı sağlar. McNamara’nın hipotezine göre bu pompa aynı zamanda ciprofloxacin gibi reçeteli yaygın antiboytikleri de dışarı atıyor. Deneylerde, mexB’li bakteriler antibiyotiklere karşı dirençliydi.

Ocak ayındaki bir çalışmada, McNamara, mezun öğrencisi Daniel Carey ve meslektaşları triclocarbonun da triclosan ile aynı etkiye sahip olduğunu buldu. Triclosan ayrıca lağım pisliğini sindiren mikrobiyal toplulukları dağıtır ve bakterileri ilaçlara dirençli olmaları konusunda kışkırtır.

Bu antibiyotik dirençli bakteriler, atıksu arıtma tesislerinden su yollarımıza sızarlar ve potansiyel olarak da insanlara geçerler” diyor McNamara.

Bazı uzamanlar, FDA ve devlet düzenleyicilerinin aldığı tepkilerin, bu kimyasalların kullanımını reklam ürünlerinde engellenebileci konusunda umutlular. McNamara belki de bu kimyasalların kullanımını azaltmada en güçlü yolun tüketici tercihleri olacağını düşünüyor. İnsanlar normal sabun ya da etanol-tabanlı dezenfektanları kullanabilirler ve daha etkili, daha az riskli temizleyiciler elde etmiş olurlar, diyor. “Hijyenimizi bu extra kimyasalları almadan koruyabileceğimiz bir yol halâ var.”

Çeviren : Gültekin METİN
http://arstechnica.com/science/2016/04/mounting-data-suggest-antibacterial-soaps-do-more-harm-than-good/

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu