Tanrı Misafiri

İbrahim Nebi, biliyorsunuz keremiyle, zehasıyla ünlü bir zât!.

Sofrasında kimse olmadan boğazından bir lokma geçmezmiş.

Bir akşam yine sofrasını kurmuş. Gelen olmamış, yalnız kalmış. Rabbine yakarmış…

Yarabbi! Yine sofram boş kaldı! Ne olur bir misafir yolla soframa…”

İbahim’in duasını kabul etmiş Cenâb-ı Hak…

Derken biraz sonra birisi seslenmiş dışardan..

Kimse var mı burda?”

Hemen fırlamış yerinden İbrahim, kapıyı açmış.

Hoşgeldin”, demiş… “BuyurTanrı misafiri eyvallah..Gel, otur” …

Oturmuşlar, ne varsa sofraya konmuş…

Bismillah” demiş, elini uzatmış İbrahim Nebi…

Adam da elini uzatmış, ordan ekmek koparmış..

”Aaa!” demiş İbrahim, “Besmele çekAllah’ın adını an!. Bu nimeti bize veren Allah!”…

Yaşlı, sakalları göbeğine düşmüş ihtiyar, “Ben”, demiş, “Tanımam senin rabbini.. Kimdir o?..”

İbrahim aleyhisselâm; “Olmaz!” demiş… “Bana Alllah’ın verdiği bu rızkı, O’nu tanımayan, O’nu reddeden birine nasıl veririm?”…

Peki öyleyse”, demiş, kalkmış adam.

Dışarı çıkmış, giderken vahiy gelmiş İbrahim’e:

Ya İbrahim!.. Beni inkâr eden o kulumu ben yüz senedir yaşatırım, rızkını veririm, bir kere kapımdan kovmadım da; sen nasıl benim kulum olarak onu geri çevirirsin!..”

Hemen fırlamış yerinden, koşmuş.

Aman!…” demiş, “GelHata ettim.. Senin yüzünden Rabbimden azar işittim.”

Hayır ola!…” demiş adam.. “Ne oldu?…”

Benim Rabbim buyurdu ki:  Ben, yüz senedir o kulum beni tanımadığı halde  onun rızkını veririm de, sen kim oluyosun onu kapından, sofrandan geri çeviriyosun! … Gözünü seveyim,” demiş, “Gel otur soframa, paylaşalım seninle…”

Senin Rabbin mi dedi?” demiş..

Senin Rabbin büyük, yüce bir Rabmiş!. Ben iman ettim senin Rabbine!”…

Check Also

Serçe’nin Küskünlüğü

Serçe Allah’a küsmüştü.  Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. ...