Öğrenen Beyin

[media url=”http://www.youtube.com/watch?v=ExK3Wqb2g-0″ width=”100%” height=”550″]

Çeviren : Esin Tezer

Hazırlayan : İlknur Çakmak

Okula giden yolu her gün nasıl hatırlarsınız?
Hiç düşünmediğiniz halde, gözleriniz neden kırpılır?
Sizi mutlu ya da üzgün veya hatta korkmuş yapan nedir?
Beyniniz bunlardan ve çok daha fazlasından sorumludur.
Aslına bakılırsa beyniniz, vücudunuzu yönetir ve hemen hemen yaptığınız her şeyi kontrol altında tutar, siz uyurken bile!
Ve öğrenmeye gelince, beyniniz, vücudunuzun en önemli kısmıdır!
Çünkü o, tüm düşünmenizin, hatırlamanızın ve hissetmenizin meydana geldiği yerdir.
Beyin hakkında bildiğimiz birkaç şey şunlar:
Sıradan bir insan beyni yaklaşık 3 pound ağırlığındadır ve buruşuk bir salkıma benzer.
Bir köpeğin beyni, bir yetişkin insan beyninden on dokuz kat daha küçükken, bir filin beyni ise bizimkinden dört-beş kat daha büyüktür.
Beyniniz siz uyanıkken bir ampulü saf dışı bırakmaya yetecek yirmi beş wattlık enerjiyi üretir.
Beyninizin en büyük kısmı Serebrum’dur ve iki yarımküreye sahiptir, başınızın her iki tarafında da vardır.
Bilim adamları, beyninizin sol kısmının vücudunuzun sağ kısmını idare ettiğini biliyorlar.
Ve beyninizin sağ kısmı da, vücudunuzun sol kısmını idare eder.
Düşündüğünüzde Serebrum’unuzu kullanıyorsunuz.
Matematik problemlerini çözmek için, konuşmak için, resimler çizmek için, futbol topuna vurmak için, bir şeyleri hayal etmek için, aslına bakılırsa, neredeyse her yaptığınız şey için ona ihtiyacınız vardır.
Hafızanız Serebrum’dadır: Hem, “Dün gece akşam yemeğinde ne yedin?” gibi kısa süreli hafıza, hem de “Okuldaki ilk gününde kendini nasıl hissettin?” gibi uzun süreli hafıza oradadır.
Serebrum, mantık yürütmenize de yardımcı olur. Görevi kodlamanızdaki gibi: Ev ödevinizi yapmalısınızdır, çünkü daha sonra televizyonda izlemek istediğiniz bir film vardır.
Öyleyse, beyin patrondur!
Ne var ki tek başına yürütmektedir, “Nöronlar” adı verilen mikroskobik hücrelere bağlıdır. Aslına bakılırsa onlar, yüz milyardan fazladır!
Bu, beyin ve beden arasındaki mesajların geriye ve ileriye doğru akmasına geçit verir.
Her bir nöron, diğer nöronlara bağlanmamıza izin veren minik bir kola sahiptir.
Bir şeyler öğrenmeye başladığınızda, elektriksel mesajlar bir nörondan bir diğerine defalarca seyahat ederler.
En sonunda beyin, nöronlar arasında bağlantılar veya yollar oluşturmaya başlar.
Böylece, işler daha kolay hale gelir ve onları gittikçe daha iyi yapabilirsiniz.
Bisikleti ilk kez kullandığınız günü tekrar düşünün…
Beyniniz pedal çevirme, dengede kalma, bisiklet gidonlarına hâkim olma, yolu takip etme ve tüm bunlar olurken de freni düşünmek zorundaydı.
Tüm bu şeylerin hepsini aynı anda düşünmek zor iştir! Fakat zamanla daha da fazla uyguladıkça, beyninizde bir yol oluşturulana kadar nöronlar geriye ve ileriye doğru mesajlar gönderirler.
Şimdi bisikletinizi hiç düşünmeden sürebilirsiniz, çünkü nöronlar başarılı bir şekilde arka sınıflandırma yolunu oluşturdu.
Bu nöral yolları oluşturma, nasıl hatırladığınız ve işleri nasıl öğrendiğinizdir.
Dolayısıyla, bu yolları daha çok oluşturmak için beyninizi ne kadar daha fazla kullanırsanız, o kadar daha fazla öğrenirsiniz!
Beyniniz, duygularınız ve hislerinizden de sorumludur.
Farklı türlerdeki hisleri; mutlu olmayı, üzgün olmayı, endişeli olmayı veya stresli olmayı hissetmek normaldir.
Kesinlikle emin olduğumuz şeylerden bir tanesi de, hislerimizin öğrenme şeklimizde etki yaratmasıdır.
Stres ve endişe duyguları, bir kişinin öğrenmesini çok zor hale getirebilir.
Tehdit edildiğinizi veya endişeli olduğunuzu hissettiğinizde, beyniniz adrenalin ve kortizol adı verilen kimyasalları vücudunuza salgılamak için tetiklenmiş olur.
Bu kimyasallar, açık bir biçimde düşünmeyi ve yeni bilgi almayı zorlaştırarak düşünme, hissetme ve davranma şeklinizi çabucak değiştirirler.
Bilim adamları, mutlu ve rahat olduğumuzda en iyi şekilde öğrendiğimizi kanıtladılar.
Bu, beynimizin bilgiyi en etkin bir şekilde işlemden geçirdiği zamandır.
Beyninizin fizyolojisini, dikkati bir noktada toplamayı ve etkin bir şekilde öğrenmeyi etkileyebilecek diğer fiziksel faktörler de vardır.
Beynin nöral yolları oluşturmak için suya ihtiyacı vardır.
Beynin susuz kalması, düşünmenizin daha az etkin olacağı manasına gelebilir.
Sisteminizde yeterli suyun olmaması, tuz birikimine ve strese neden olan kan basıncı artışına da yönlendirebilir.
Beynin etkin bir şekilde çalışmak için de proteinlerin, yağların, sebzelerin, karbonhidratların ve şekerlerin doğru dengesine ihtiyacı vardır.
Dolayısıyla, dengeli ve sağlıklı bir diyeti sürdürme, etkin öğrenme için önemlidir.
Çok yüksek şeker ve gıda koruyucu maddeleri olan bir diyetiniz varsa, büyük olasılıkla dikkatinizi bir noktada iyi toplamayı güç bulursunuz ve bu, davranma şeklimizi bile etkileyebilir!
Diğer şeyler de beyninizin etkin şekilde çalışma kabiliyeti üzerinde etkiye sahip olabilirler.
Yorgun veya aç olduğunuzda, çok sıcak veya çok soğuk olduğunda,  öğrenmede etkin bir şekilde dikkatinizi bir noktaya toplamanız olasılık dışıdır.
Uzun süreli kıpırdamadan oturmak, dikkatinizi bir noktaya toplama ve çalışma kabiliyetinizi etkileyebilir.
Çalışmanızı hatırlatacak şeylere gelelim: Biraz fiziksel hareket veya egzersiz yapın. Bu, nöronların ateşlenmesine yardımcı olacak kan dolaşımını ve oksijeni arttırmaya yardımcı olacaktır.
Pek çok insan, kişinin zekâsının yeterince hızlı olduğuna ve daha zeki olmanın imkânsız olduğuna inanıyor.
Aslına bakılırsa, beyinlerimiz sürekli olarak değişiyor ve yeni nöral yolları oluşturuyor.
Bu da, herkesin öğrenebileceği ve daha akıllı olabileceği manasına geliyor.
Öğrenme için en iyi şartları oluşturarak, beyninizin sağlıklı olduğundan emin olmak için yapabileceğiniz pek çok şey var.
Her şeyden önce, beyninizi ne kadar daha çok kullanırsanız, o kadar daha etkin hale gelecektir.
Öğrenmenizde meydan okuyun.
Hırslı olun.
Kendiniz için hedefler belirleyin, hayal gücü kuvvetli ve sorgulayan bir zihne sahip olduğunuza emin olun.
Beyninizi bulmacalar, okuma, müzik dinleme, resim çizme, bilgisayar oyunları oynama gibi oyalanacağınız ve beyninizi zorlayan ya da beyninize iş yükü veren herhangi bir şeyle kullanın!
Yeterince sağlıklı gıdalar yediğinizden emin olun. Beyniniz mineralleri alacak ve iyi beslenecektir.
Düzgün bir şekilde “sulu” kalmak için yeteri kadar su içtiğinizden emin olun.
Kanınızdaki oksijen seviyesini arttırmak için düzenli egzersiz yapın.
Yeterli dinlenmeyi ve uykuyu aldığınızdan emin olun.
Çalışma seanslarınızı yemek yeme, dikkatini bir noktaya toplama kısımlarına bölün ve odaklanmış kalmaya yardımcı olmak için beyne düzenli molalar verin.
Beyninizi farklı şekillerde uyarın.
İşitsel, görsel ve kinestetik öğrenme karışımı, çoğu kez yeni bilgi almak ve yeni kabiliyetleri öğrenmek içindir.
Hislerinizin iyi öğrenmenizde ne kadar büyük rol oynadığını hatırlayın.
Stresli veya üzgün olduğunuzda çalışmanızı veya yeni şeyler öğrenmenizi tavsiye etmemek en iyisidir.

Hafıza ve hisler hakkındaki diğer kurguları neden gözden geçirmiyorsunuz?

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu