Gülşen-i Raz -9-

  1. Rûkünlerin ve tabiatların tutsağı olma…
    Dışarı çık ve san’at eserlerini seyret!..
  2. Sen, göklerin yaratılışı üzerinde düşün.
    Ki, Âyetlerde Hak’kın övdüğü insanlardan olasın!..
  3. Bir kere gör, bak azametli Arş’ı!..
    Nasıl her iki âlemi kuşatmış!..
  4. Niçin adını Rahman’ın Arş’ı koydular?..
    İnsanın kalbiyle ne tür bir ilgisi var?..
  5. Niçin bu ikisi sürekli dönmede?..
    Bir an bile durmamaktalar?..
  6. Meğer gönül, şu engin Arş’ın merkeziymiş;
    Ki gönül, bir nokta ve arş onun etrafında dönmekte…
  7. Bir gün ve bir gecede aşağı yukarı,
    Senin etrafında döner Arş, ey derviş kişi!
  8. Yuvarlak cisimler ondan dolayı hareket hâlindeler…
    Niçin, böyledirler, bir kere bak?!
  9. Doğudan batıya doğru dolab gibi,
    Daima dönüyorlar durup dinlenmeden…
  10. Her gün ve her gece bu büyük çark,
    Dünyanın etrafında bir devir tamamlar.
  11. Onun dönüşüyle, diğer felekler de aynı şekilde,
    Sürekli dönüp dururlar.
  12. Fakat, atlas çarkın aksine Döner şu sekiz gök…
  13. Kürsünün yerleştiği gök, zât-ul buruc (burçlar sahibidir) dur;
    Onda ne bir çatlaklık, ne de yarık bulunur…
  14. Koç, Boğa, İkizler ve Yengeç,
    Aslan, Başak gibi gökte salkım salkım dizilmişlerdir..
  15. Diğerleri, Terazi ve Akreptir.. Sonra Yay burcu gelir…
    Oğlak, Kova ve Balık gökte gösterilmişlerdir.
  16. Değişmezler, bin yirmi dört tanedir;
    Kürsünün yanında yerlerini almışlardır.
  17. Yedinci Felekte Satürn yıldızı bekçilik yapar;
    Altıncı gökse, Jüpiter’in yeridir..
  18. Beşinci Felek (gök) Mars’ın yeridir.
    Dördüncüde bulunur Dünya Güneşi…
  19. Üçüncüde Venüs, ikincide Merkür yer alır.
    Ay ise, Dünya çarkında dönmektedir…
  20. Satürn’ün aydınlandığı burçlar, Oğlak ve Kova burcudur;
    Jüpiter ise, Yay ve Balık burçlarında başından ve sonuna kadar aydınlanır…
  21. Koç ile Akrep Mars’tan yansır…
    Aslan burcu ise, Güneş’in dinlenme yeridir.
  22. Venüs; Boğa ve Terazi burçlarını sığınak edinmiş;
    Merkür ise İkizler ve Başağı benimsemiş…
  23. Ay Yengeci hemcinsi kabul etmiş;
    Zeneb ise, baş gibi bir düğüme kurulmuş…
  24. Ayın yirmi sekiz menzili vardır;
    Sonunda Güneşle karşı karşıya gelir…
  25. Ondan sonra, kurumuş hurma dalına döner..
    Bu, her şeyi bilen, güçlü olan “Allah” planlamasıdır.
  26. Hak kelâmı hep bunu söyler..
    Bütün bunları batıl görmek; yakînin zayıflığındandır.
  27. Düşüncede olgun bir insan olursan,
    Hiçbir şey’in batıl olmadığını söylersin.
  28. Sivrisineğin varlığı bile tam bir hikmete dayanır;
    Merkür ve Mars’ın varlığında hikmet olmaz mı?!..
  29. Fakat, her işin aslına bakarsan eğer,
    Feleğin, her şeye Kâdir “Allah” hükmü altında olduğunu görürsün!.
  30. Müneccim, imândan yana nasipsiz olduğu için,
    “Olup bitenler üzerinde, yıldızların aldıkları garip şekillerinin etkisi vardır” der…
  31. Görmez ki, şu dönüp duran çark,
    Hak’kın hükmüne ve emrine boyun eğer!..
  32. Sanırsın ki, şu dönen Felekler, bir tezgâh gibidir;
    Bir çömlekçi daima çalışıp durmakta…
  33. Bir bilen, her an ondan,
    Su ve çamurdan başka kaplar yapmakta…
  34. Zaman ve mekânda her ne varsa,
    Bir ustanın elinden ve aynı tezgâhtan çıkmışlar…
  35. Eğer, bütün yıldızlar kemâl sahibiyse..
    Niçin her an eksilmede ve vebâl altındalar?..
  36. Niçin bazen aşağıda, bazen de yukarıdalar?..
    Bazen yapayalnız, bazen de çift seyr ediyorlar?..
  37. Tümü seyir yeri, renk ve şekil olarak,
    Birbirinden tamamen farklı olmakta….
  38. Feleğin gönlünü ateşle dolduran ne?..
    Kimin özleminle yanıp duruyor?..
  39. Hepsi onun peşinde yollara düşmüş…
    Bazen yukarılara, bazen de aşağılara savrulmuşlar!..
  40. Rüzgâr, su, ateş ve toprak unsurları,
    Feleklerin altında yerlerini almışlar…
  41. Her biri kendi yerinden ayrılmadan;
    Ki, bir zerre bile ayağını ileri veya geri atamaz.
  42. Dört zıdlar, tabiatlarının merkezinde,
    Görülmemiş bir şekilde bir araya gelmişlerdir!..
  43. Her biri zerreler ve biçim olarak birbirinden farklı…
    Zarûretten dolayı bir parça olmuşlardır.
  44. Üç çocuk doğar onlardan;
    Cansız varlar, sonra bitkiler ve sonra hayvanlar…
  45. Heyûlâyı aralarına almışlar,
    Sofîler gibi, şekilden sıyrılmışlar..
  46. Tümü Allah’ın hükmü, adâleti ve gücü karşısında,
    Ayağa dikilmiş, emre âmâdeler..
  47. Cansız varlıklar, kahır ile yere serilmiş;
    Bitkiler, şefkâtiyle ayağa kalkmış.
  48. Bütün canlılar, doğruluk ve ihlâs ile,
    Kendi cinslerinin, türlerinin ve diğer cinslerin varlıklarını sürdürmeleri amacıyla çaba sarf etmedeler…
  49. Tümü, “O”nun adâletli hükmünü ikrâr etmiş;
    Gece gündüz “O”nu aramaktalar…

Check Also

Gülşen-i Raz -47-

O gül bahçesinden yeniden koku aldım, Ve adını “GİZEMLERİN GÜLBAHÇESİ” koydum… Onda gönül sırlarından güller ...