- Burada sözünü ettiğin put, zünnar ve gâvurluk,
Küfürdür, değilse, o zaman söyle nedir?.. - Burada put, aşkın ve birliğin mazharıdır,
Zünnar bağlamak ise, hizmet aksidir. - Küfür ve din, varlıkla kâim oldukları için,
Birlik de aynısıdır putperestliğin!.. - Eşya, varlığın mazharlarıdır,
Bunlardan biri de puttur… - İyi düşün, ey akıllı adam!..
Put, var oluşu itibariyle bâtıl değildir. - Bil ki, Allah onun yaratıcısıdır!..
İyinin yaptığı her şey iyidir. - Varlık nerede olursa, salt hazırdır,
Eğer bir kötülük varsa, başkasındandır. - Müslüman, putun ne olduğunu bilirse,
Putperestlik dinini de iyi anlar… - Şayet, müşrik de putu gerçekten kavrasaydı,
Hiç fıtrat dininden sapar mıydı?!. - Müşrik, “put” derken, sâdece zâhir nesneyi görür,
Bundan dolayı şeriata göre kâfirdir!.. - Sen de putun gerçek mahiyetini görmezsen,
Şer’an sana “Müslüman” denmez!.. - Mecâzi İslâmdan usanır,
Gerçek küfrü görürse bir kimse!. - Her bedende bir cân gizlidir,
Her küfrün altında bir imân yatar. - Allah’ı tesbih edişin içinde de inkâr var!..
“Hiçbir şey yoktur ki..” (17/44) Âyetinde bir eleştri var mı?. - Ne diyorum ben?. Yoldan uzaklaştım!..
“ALLAH de..” Âyetinden sonra; “onları bırak” denildi… - “O” söyledi, “O” yaptı ve “O” idi…
İyi söyledi, iyi yaptı ve iyi idi!.. - Bu güzellikte putun yüzünü süsleyince,
Hak istemeseydi, kimse putperest olmazdı!.. - BİR’i söyle, BİR’i gör ve BİR’i bil!..
İmânın temeli ve ayrıntısı bununla son bulur. - Ben demiyorum bunu, Kur’an’ı dinle!..
“Rahmanın yaratmasında çelişki yoktur.”