Gülşen-i Raz -35-
15 Şubat 2011
Gülşen-i Raz
3,900 Views
- Mânâ adamı ne ister bu ibâreyle?..
Ki göz ve dudakla işâret etmektedir?.
- Ne ister zülüften, boydan benden?.
Hâl makâmlarını aşan adam?..
- Âlemde açıkça görülen her şey,
Cihân güneşinin bir yansıması gibidir..
- Cihân; yüz, ben, göz ve kaş gibidir…
Bunların her biri de yerinde güzeldir.
- Tecelli, bazen güzellik, bazen de yücelik şeklinde olur..
Yanak ve zülfü de mânâlara örnek oluşturur.
- Hak’kın sıfatları lûtuf ve kahırdır…
Güzellerin yanaklarında ve zülüflerinde bu ikisinden izler var…
- Duyulan bu sözler, duyularca algılandığı için,
Önceden algılansın diye, vaaz edilmişler…
- Mânâ âleminin sonu yoktur;
Lafız onu nasıl kuşatacak, ifâde edecek?!
- Zevkten kaynaklanan bir mânâyı,
“O” ifâde edecek sözü bulmak mümkün olur mu?!.
- Bu yüzden gönül ehli, bir mânâyı açıklayınca;
Bir örnek göstererek mânâyı ifâde eder.
- Duyularla algıladığımız somut olgular, mânâ âleminde gölgeler gibidir…
Bu çocuk, öbürü de dadı gibidir.
- Bana göre, tevil edilen bu lafızlar,
İlk konulurken bu mânâlar için söylenmişlerdir.
- Duyularla algılanan somut olgular, avâmın geleneğine
göre daha özel mânâlara yöneliktir.
Avam nereden bilsin ki, bu mânâ hangisidir?.
- Akıl dünyasına baktıkları zaman,
Oradan lafızlar aktardılar…
- Akıllı kişi aradaki uyumu gözetti;
Lafız tarafına mânâ nazil olunca.
- Fakat, bütünsel bir teşbih mümkün değildir!..
Dolayısıyla, bu sonuca varmak için çabalamaktan vazgeç!..
- Bu açıdan kimse seni kınayacak değil…
Çünkü, bu alanda Hak’tan başkasının ortaya koyacağı bir mezhep yoktur!..
- Ama, kendinde olduğun sürece, sakın, sakın…
Şeriata aykırı davranma!. Ona uy!.
- Çünkü, gönül ehline sadece üç durumda izin var:
Yok oluş, sarhoşluk ve naz hâlinde..
- Bu üç hâli bilen kimse,
Lafızları ve nesnel karşılıklarını bilir.
- Sende vecd bulma hâlleri yoksa,
Bilgisizlikle ve başkalarını taklit ederek kâfir olma!..
- Gerçek hâller mecazi değildir;
Bunu ya keşf etmeli, ya da tasdik etmeli…
- Sana kelimelerin konuluşunu, lafızları ve mânâları söyledim;
Eğer bunları anlarsan, ne dediğimi bilirsin!..
- Mânâlarda, sonuca dikkât et!..
Bütün gerekleri birer birer gözet!..
- Bunlardan özel teşbihler yap,
Başka yönlerden ayrı olarak değerlendir!..
- Bu kural, bir kere yerleşti mi,
Ondan hareketle birkaç örnek daha sunayım…
gülşen-i raz 2011-02-15