- Başlangıçta senin sergilediğin her fiil,
Onları yapa yapa belli bir güce erişirsin… - Faydalı, zararlı her iş,
İçinde bir şeyin birikmesini sağlar… - Sürekli tekrarlanmaktan dolayı hâller, huy olur;
Meyveler üzerinden zaman geçtikçe hoş kokular verir. - İnsan, meslekleri bu şekilde öğrenir;
Düşünceleri de bununla oluşturur… - İnsanın içinde biriken bütün fiiller ve sözler,
Mahşer günü açığa çıkarlar… - Beden, gömleğinden sıyrılınca,
Kusurlar da, hünerler de açığa çıkar… - Bir beden olur, ama bulanık olmaz;
Su gibi, her şekli yansıtacak kadar berrak olur… - Gönülden geçer her şey ortaya dökülür..
“Sırların etrafa saçılacağı gün” (86/9) Âyetini bir kere oku!.. - Bir kez daha, özel âleme uygun olarak,
Huyların, somut varlıklara dönüşür. - Burada unsurun gücüyle nasıl ki,
Üç mevcut (cansız cisimler, bitkiler ve hayvanlar) meydana geldi ise, - Rûhlar âleminde bütün huylarımız,
Bazen nûrlara, bazen de ateşe dönüşür. - Varlık için somutlaşma son bulur,
Baktığımızda, yukarı ve aşağı diye bir şey olmaz. - Sürekli yaşam yurdunda ölüm olmaz;
Beden ve rûh, aynı renge boyanır. - Ayağın, başın ve gözün, gönül gibi olur;
Zulmetten arınır balçığın şekli… - Hak’kın nûru da sende tecelli eder,
Hak’kı yönsüz olarak görürsün… - İki âlemi de birbirine katarsın,
Kimbilir, daha ne sarhoşluklar edersin!. - “Rableri onları işitmiştir..” (76/21) ne demek düşün?!
Temizlik nedir?.. Kendinden arınma nedir?.. - Kendimizde olmayacağımız o dem ne güzeldir!..
Mutlak zenginlikle özgürleşeceğiz!.. - Ne din, ne akıl, ne takvâ ne de kavrayış…
Sarhoş ve şaşkın.. Toprağa sere serpe uzanacağız!.. - Cennet’in, Hurilerin ve sonsuzluğun orada ne değeri var?!.
Yabancı kimse, o halvette gizlenemez ki!.. - Ne güzel şerbet!.. Ne güzel lezzet!.. Ne güzel zevk!..
Ne hoş hayret!. Ne mutlu devlet!. Ne güzel şevk!. - Yüzünü gördüm ve şarab içtim!.
Burdan sonra daha ne olsun ki?!. - Her sarhoşluktan sonra, bir baş ağrısı olur,
İşte bu düşünceden dolayı gönül bir kez daha yaralandı!..