- SORU :
Düşüncemde ilk şaşırdığım şu:
Nedir düşünce dedikleri şey? - CEVAP :
Dedin ki bana: Söyle nedir düşünce?
Çünkü, anlamı hakkında hayretler içindeyim!.. - Düşünce; bâtıldan Hak’ka gitmektir,
Parçayı da, sınırsız mutlâk bütünüde görmektir. - Bu alanda eserler veren filozoflar,
Tanım yaparken demişler ki: - Gönülde bir şey tasavvur edilince,
İlkin onun adı “hatırlayış” olarak belirlenir.. - Düşünme anında onu aşınca,
Adı geleneğe göre “ibret” olur.. - Her derin düşünceyle oluşan tasavvur,
Akıl ehline göre “tefekkür” sayılır… - Tasavvurların tertib edilişiyle bilinir, bilinmeyen;
Anlaşılır, anlaşılmayan. - “Ne” ve “Çünkü”den oluşan bu tertibin gerçekleşmesi için,
Kanunun mantığın kullanılmasına ihtiyaç vardır. - Kıyasta “mukaddem” baba, “tâli” de ana gibidir…
“Sonuç” da oğuldur, ey kardeş!.. - Artık, atılan her adım, te’yid edilmeyince,
Her yansıma, salt taklitten ibâret olur. - Yol uzun ve uzaktır, bir yana bırak,
Mûsâ gibi bir an için, asâyı terk et!.. - Bir zaman Eymen vâdisine gel!..
İşitirsin “Ben Allah’ım!” sesini şüphesiz… - Geliver.. Eymen vâdisine, ansızın!..
Ağaçtan ses gelir.. “Ben Allah’ım!” diye… - Hakikât ehlî olan, Vahdet-i Şühûd gerçeğinden esinlenerek,
(algılananların gerçekte Tek olduğu)
İlk bakışta, varlık nûrunu görür. - Fakat nûr’un ve safânın mârifetine ulaşırsa;
Gördüğü her şey’de “Allah”ı görür. - Güzel bir düşünce için şarttır soyutlanma;
Sonra, ilâhî teyîd nûrundan bir şimşek çakar!.. - Bir kimseye “Allah” yol göstermemişse,
Mantık kullanarak ona hiçbir kapı açılmaz!.. - Felsefeyle uğraşan filozof şaşırınca,
Varlıkta mümkün niteliklerden başkasını görmez. - Zorunlu (vacip) varlığı, olsa da olur (mümkün) varlıkla kanıtlamaya kalkışır..
Bu yüzden Vâcip varlığın Zâtı hakkında şaşkına döner.. - Bazen, devre kapılır, ters yüz hareket eder;
Bazen, akışa kaptırır kendini tutsak olur. - Aklı, sürekli varlıkla uğraştığından,
Ayağı, varlığın akışına dolanır. - Her şey, zıddıyla açığa çıkar;
Fakat Hak’kın ne benzeri, ne de eşi var. - Hak’kın Zât’ının zıddı ve benzeri olmayınca,
Bilmem “O“ nu nasıl bilir?. - Zorunlu (Vâcip) varlığın olsa da olur varlıkta örneği yoktur..
Nasıl bilecek “O”nu nasıl?.. - Ne câhildir!. O parlak güneşi,
Çölde mumla aramaktadır…