Gülşen-i Raz -3-
23 Eylül 2010
Gülşen-i Raz
4,828 Views
- SORU :
Düşüncemde ilk şaşırdığım şu:
Nedir düşünce dedikleri şey?
- CEVAP :
Dedin ki bana: Söyle nedir düşünce?
Çünkü, anlamı hakkında hayretler içindeyim!..
- Düşünce; bâtıldan Hak’ka gitmektir,
Parçayı da, sınırsız mutlâk bütünüde görmektir.
- Bu alanda eserler veren filozoflar,
Tanım yaparken demişler ki:
- Gönülde bir şey tasavvur edilince,
İlkin onun adı “hatırlayış” olarak belirlenir..
- Düşünme anında onu aşınca,
Adı geleneğe göre “ibret” olur..
- Her derin düşünceyle oluşan tasavvur,
Akıl ehline göre “tefekkür” sayılır…
- Tasavvurların tertib edilişiyle bilinir, bilinmeyen;
Anlaşılır, anlaşılmayan.
- “Ne” ve “Çünkü”den oluşan bu tertibin gerçekleşmesi için,
Kanunun mantığın kullanılmasına ihtiyaç vardır.
- Kıyasta “mukaddem” baba, “tâli” de ana gibidir…
“Sonuç” da oğuldur, ey kardeş!..
- Artık, atılan her adım, te’yid edilmeyince,
Her yansıma, salt taklitten ibâret olur.
- Yol uzun ve uzaktır, bir yana bırak,
Mûsâ gibi bir an için, asâyı terk et!..
- Bir zaman Eymen vâdisine gel!..
İşitirsin “Ben Allah’ım!” sesini şüphesiz…
- Geliver.. Eymen vâdisine, ansızın!..
Ağaçtan ses gelir.. “Ben Allah’ım!” diye…
- Hakikât ehlî olan, Vahdet-i Şühûd gerçeğinden esinlenerek,
(algılananların gerçekte Tek olduğu)
İlk bakışta, varlık nûrunu görür.
- Fakat nûr’un ve safânın mârifetine ulaşırsa;
Gördüğü her şey’de “Allah”ı görür.
- Güzel bir düşünce için şarttır soyutlanma;
Sonra, ilâhî teyîd nûrundan bir şimşek çakar!..
- Bir kimseye “Allah” yol göstermemişse,
Mantık kullanarak ona hiçbir kapı açılmaz!..
- Felsefeyle uğraşan filozof şaşırınca,
Varlıkta mümkün niteliklerden başkasını görmez.
- Zorunlu (vacip) varlığı, olsa da olur (mümkün) varlıkla kanıtlamaya kalkışır..
Bu yüzden Vâcip varlığın Zâtı hakkında şaşkına döner..
- Bazen, devre kapılır, ters yüz hareket eder;
Bazen, akışa kaptırır kendini tutsak olur.
- Aklı, sürekli varlıkla uğraştığından,
Ayağı, varlığın akışına dolanır.
- Her şey, zıddıyla açığa çıkar;
Fakat Hak’kın ne benzeri, ne de eşi var.
- Hak’kın Zât’ının zıddı ve benzeri olmayınca,
Bilmem “O“ nu nasıl bilir?.
- Zorunlu (Vâcip) varlığın olsa da olur varlıkta örneği yoktur..
Nasıl bilecek “O”nu nasıl?..
- Ne câhildir!. O parlak güneşi,
Çölde mumla aramaktadır…
gülşen-i raz 2010-09-23