Gülşen-i Raz -26-
14 Ocak 2011
Gülşen-i Raz
3,713 Views
- Mümkün ile Vacip’in kavuşması ne demektir?
“Yakınlık, uzaklık ve daha ötesi” sözü ne anlama gelir?..
- Bu sözü benden dinle, ne eksik, ne de fazla!..
Birinin yanında, sen kendinden uzağa atılmışsın!.
- Varlık, yoklukta zuhûr edince.
Orada yakınlık, uzaklık, azlık ve çokluk oldu…
- Yakın, Nûrun ışığı yansıyan kimsedir,
Uzak, vardan uzak olan yokluktur…
- Eğer, kendinden bir nûru sana ulaştırırsa..
Seni kendi varlığından kurtarır…
- Bu oluş ile olmayıştan eline ne geçti?
Ondan bazen korkuya düşüyor, bazen de umuda kapılıyorsun!..
- Onu tanıyan, ondan korkmaz…
Çocuk ise, gölgesinden bile korkar…
- Yola çıktıktan sonra, artık korkun kalmaz;
Arap atına kırbaç vurmak gerekmez.
- Niçin Cehennem ateşinden korkuyorsun?.
Artık senin rûhun da bedenin de varlıktan arınmıştır!..
- Saf altın, ateşte daha da parlar..
İçinde tortu olmayınca, onu yakmaya gerek yok ki!..
- Önünde senden başkası yok;
Ancak, kendi varlığından endişelenmelisin!..
- Eğer kendi kendine tutulursan,
Koca âlem bir anda önünde perde olur!..
- Sen varlık yörüngesinin en aşağı cüzüsün,
Sen ilk noktanın karşıtısın…
- Âlemdeki somutlaşmalar, sana yansımıştır;
Onun için, şeytan gibi; “Benim gibisi var mı?” diyorsun!..
- Ondan dolayı; “Ben serbest irâdeye sahibim!..” diyorsun;
Bedenim bir binek, rûhum da süvâri.. havalarındasın…
- Bedenin dizginini rûhun eline vermişler,
Bütün yükümlülükleri, o yüzden sana yüklediler…
- Bilesin ki, bu yol mecûsiliktir;
Bunca felâket ve uğursuzluk varlıktan ileri gelir!..
- Be câhil adam!. Hangi serbest irâdeden söz ediyorsun!.
Bizzat bâtıl olan bir şeyin irâdesi mi olurmuş?!
- Varlığın tamâmen yokluk gibi olunca,
Bir daha: “Nerede benim serbest irâdem?.” Deme!..
- Birinin varlığı kendinden değilse,
Kendiliğinden iyi veya kötü olamaz!..
- Bütün Evrende kimi gördün ki,
Bir an için nimetten dolayı sefa sürmüştür?,,
- Kimin bütün ümitleri gerçekleşti?..
Kim ebediyete kadar kemâl içinde oldu?..
- Mertebeler, kalıcıdır; fakat mertebe ehli Hak’kın emrindedir.
Her zaman gâlip olan, Allah’tır.
- Her şeyde etkin olanın Hak olduğunu bil!..
Ve kendi sınırlarının dışına bir adım atma!..
- Kendi durumuna bak!.
“Bu kader nedir?” Ondan anla ki, “Kâmil kadere sâhip olan kimdir?..”
- Dinî ilimler, Meleklerin ahlâklarıdır;
Köpek karakterli birinin kalbinde tutunmazlar…
- Hazreti Mustafa’nın sözü böyledir.
Dinle!. Vallahi, aynen şöyledir!..
- Bir kimsenin cebir (zorlama) den başka mezhebi varsa,
Rasülûllah buyurdu ki, “Mecûsi gibidir.”
- Mecûsiler, Yezdan (Tanrı) ve Ehrimen (Şeytan)e inandıkları gibi,
Ahmaklar da “ben” ve “biz” ayırımına inanırlar.
- Fiillerin bizlere nisbeti mecâzidir;
Aslında nisbetler de oyun ve eğlencedir.
- Sen yokken fiillerini yarattılar;
Seni bir iş için seçtiler,
- Sebebsiz kudretiyle Hakka dayalı bilen Allah,
İlmiyle mutlak bir hüküm koydu.
- Rûhtan ve bedenden önce her şey takdir edilmiş
Her varlık için bir iş öngörülmüş..
- Biri yedi yüz bin ibadet etti;
Ama, boynuna lânet halkasını geçirdi…
- Diğeri ise, günâhtan aydınlık ve berraklık buldu,
Tevbe edince, berraklaştırıcı nûra kavuştu.
- Daha da hayret vericisi; bu emredileni terk ettiğinden,
Hak’kın lûtfuyla rahmete kavuştu, affedildi.
- Öbürü ise, yasaklananı işlediği için lânete uğradı…
Ne güzel iş bu!. Kaç, ne ve niçinden uzak!.
- Yüce Allah, boş işlerden münezzehtir!..
Kıyastan ve mantıktan uzaktır!..
- Ezelde ne oldu, ey ham adam?!.
Niçin şu, MUHAMMED oldu, bu da Ebu Cehil?.
- Allah’ın işleri hakkında; “Nasıl ve Niçin?” diyen kimse,
Bir müşrik gibi O’na yakışıksız bir şeyi nisbet etmiştir…
- “Ne ve Niçin?” diye sormak O’nun şânındadır…
Kulun itiraz hakkı olmaz!
- Allah, her zaman yücedir.
Sebep, Allah’ın fiiline lâyık değildir!..
- İlâhlığa yakışan, lûtuf ve kahırdır..
Buna karşılık; kulluk, muhtaçlığın ta kendisidir.
- Kerâmetler Ademoğluna dayatılır;
Yoksa, O’nun kendisinin seçmesi söz konusu değil!…
- Hiçbir işi kendinden olmayan kişi mi,
iyiden, kötüden bahs ediyor?!.
- Bu zulûm değildir; ilim ve adâlettir..
Baskı değil, lûtuf ve faziletin ta kendisidir.
- Serbest irâdesi yok insanın, o bir memurdur!.
Ne güzel miskinlik bu!. Hem serbest , hem de mecbûr!.
- Bu nedenle seni şeriata uymakla yükümlü kıldılar..
Seni, kendinle tanımladılar.
- Hak’kın yükümlülüğünün dışına çıktığın zaman,
Bir anda ortadan yok olursun…
- Bütünüyle kendinden kurtulacak olursan,
Gerçek bir zengin olursun, ey derviş!.
- Bütünüyle kendinden kurtulacak olursan,
Gerçek bir zengin olursun, ey derviş!.
- Yürü kuzum, canını kadere teslim et!..
İlâhi takdire razı ol!..
gülşen-i raz 2011-01-14