Gülşen-i Raz -9-
21 Ekim 2010
Gülşen-i Raz
3,872 Views
- Rûkünlerin ve tabiatların tutsağı olma…
Dışarı çık ve san’at eserlerini seyret!..
- Sen, göklerin yaratılışı üzerinde düşün.
Ki, Âyetlerde Hak’kın övdüğü insanlardan olasın!..
- Bir kere gör, bak azametli Arş’ı!..
Nasıl her iki âlemi kuşatmış!..
- Niçin adını Rahman’ın Arş’ı koydular?..
İnsanın kalbiyle ne tür bir ilgisi var?..
- Niçin bu ikisi sürekli dönmede?..
Bir an bile durmamaktalar?..
- Meğer gönül, şu engin Arş’ın merkeziymiş;
Ki gönül, bir nokta ve arş onun etrafında dönmekte…
- Bir gün ve bir gecede aşağı yukarı,
Senin etrafında döner Arş, ey derviş kişi!
- Yuvarlak cisimler ondan dolayı hareket hâlindeler…
Niçin, böyledirler, bir kere bak?!
- Doğudan batıya doğru dolab gibi,
Daima dönüyorlar durup dinlenmeden…
- Her gün ve her gece bu büyük çark,
Dünyanın etrafında bir devir tamamlar.
- Onun dönüşüyle, diğer felekler de aynı şekilde,
Sürekli dönüp dururlar.
- Fakat, atlas çarkın aksine Döner şu sekiz gök…
- Kürsünün yerleştiği gök, zât-ul buruc (burçlar sahibidir) dur;
Onda ne bir çatlaklık, ne de yarık bulunur…
- Koç, Boğa, İkizler ve Yengeç,
Aslan, Başak gibi gökte salkım salkım dizilmişlerdir..
- Diğerleri, Terazi ve Akreptir.. Sonra Yay burcu gelir…
Oğlak, Kova ve Balık gökte gösterilmişlerdir.
- Değişmezler, bin yirmi dört tanedir;
Kürsünün yanında yerlerini almışlardır.
- Yedinci Felekte Satürn yıldızı bekçilik yapar;
Altıncı gökse, Jüpiter’in yeridir..
- Beşinci Felek (gök) Mars’ın yeridir.
Dördüncüde bulunur Dünya Güneşi…
- Üçüncüde Venüs, ikincide Merkür yer alır.
Ay ise, Dünya çarkında dönmektedir…
- Satürn’ün aydınlandığı burçlar, Oğlak ve Kova burcudur;
Jüpiter ise, Yay ve Balık burçlarında başından ve sonuna kadar aydınlanır…
- Koç ile Akrep Mars’tan yansır…
Aslan burcu ise, Güneş’in dinlenme yeridir.
- Venüs; Boğa ve Terazi burçlarını sığınak edinmiş;
Merkür ise İkizler ve Başağı benimsemiş…
- Ay Yengeci hemcinsi kabul etmiş;
Zeneb ise, baş gibi bir düğüme kurulmuş…
- Ayın yirmi sekiz menzili vardır;
Sonunda Güneşle karşı karşıya gelir…
- Ondan sonra, kurumuş hurma dalına döner..
Bu, her şeyi bilen, güçlü olan “Allah” planlamasıdır.
- Hak kelâmı hep bunu söyler..
Bütün bunları batıl görmek; yakînin zayıflığındandır.
- Düşüncede olgun bir insan olursan,
Hiçbir şey’in batıl olmadığını söylersin.
- Sivrisineğin varlığı bile tam bir hikmete dayanır;
Merkür ve Mars’ın varlığında hikmet olmaz mı?!..
- Fakat, her işin aslına bakarsan eğer,
Feleğin, her şeye Kâdir “Allah” hükmü altında olduğunu görürsün!.
- Müneccim, imândan yana nasipsiz olduğu için,
“Olup bitenler üzerinde, yıldızların aldıkları garip şekillerinin etkisi vardır” der…
- Görmez ki, şu dönüp duran çark,
Hak’kın hükmüne ve emrine boyun eğer!..
- Sanırsın ki, şu dönen Felekler, bir tezgâh gibidir;
Bir çömlekçi daima çalışıp durmakta…
- Bir bilen, her an ondan,
Su ve çamurdan başka kaplar yapmakta…
- Zaman ve mekânda her ne varsa,
Bir ustanın elinden ve aynı tezgâhtan çıkmışlar…
- Eğer, bütün yıldızlar kemâl sahibiyse..
Niçin her an eksilmede ve vebâl altındalar?..
- Niçin bazen aşağıda, bazen de yukarıdalar?..
Bazen yapayalnız, bazen de çift seyr ediyorlar?..
- Tümü seyir yeri, renk ve şekil olarak,
Birbirinden tamamen farklı olmakta….
- Feleğin gönlünü ateşle dolduran ne?..
Kimin özleminle yanıp duruyor?..
- Hepsi onun peşinde yollara düşmüş…
Bazen yukarılara, bazen de aşağılara savrulmuşlar!..
- Rüzgâr, su, ateş ve toprak unsurları,
Feleklerin altında yerlerini almışlar…
- Her biri kendi yerinden ayrılmadan;
Ki, bir zerre bile ayağını ileri veya geri atamaz.
- Dört zıdlar, tabiatlarının merkezinde,
Görülmemiş bir şekilde bir araya gelmişlerdir!..
- Her biri zerreler ve biçim olarak birbirinden farklı…
Zarûretten dolayı bir parça olmuşlardır.
- Üç çocuk doğar onlardan;
Cansız varlar, sonra bitkiler ve sonra hayvanlar…
- Heyûlâyı aralarına almışlar,
Sofîler gibi, şekilden sıyrılmışlar..
- Tümü Allah’ın hükmü, adâleti ve gücü karşısında,
Ayağa dikilmiş, emre âmâdeler..
- Cansız varlıklar, kahır ile yere serilmiş;
Bitkiler, şefkâtiyle ayağa kalkmış.
- Bütün canlılar, doğruluk ve ihlâs ile,
Kendi cinslerinin, türlerinin ve diğer cinslerin varlıklarını sürdürmeleri amacıyla çaba sarf etmedeler…
- Tümü, “O”nun adâletli hükmünü ikrâr etmiş;
Gece gündüz “O”nu aramaktalar…
gülşen-i raz 2010-10-21