Aylık Arşiv: Ağustos 2010

Atom-Parçalayıcısının “Tanrı parçacığını!” Bulma Çabası, Evrenin kodunu kırmak!

Avrupa’nın atom parçalayan bilim laboratuvarı CERN’de, olağanüstü bir araştırma için yerinaltına yerleştirilen muazzam büyüklükteki dev makina (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) ile büyük patlamadan (Big Bang) kısa süre sonra oluşan koşulları yeniden yaratarak, maddenin temel doğasını incelemek ve var olduğu düşünülen higgs parçacığını diye adlandırılan “sonsuz küçüklüğü” bulmak! Eğer herşey planlandığı gibi gelişirse, parça fizik tarihindeki bu en büyük deney ile atomaltı ...

Devamını Oku »

Affetmenin Hafifliği

Vakti zamanında cahil biri bir üstadın kapısını calmış ve ona ; – Efendim, bana kitabı anlatır mısın! demiş. – Kitabı mı? demiş üstadı,  ben ömrümü kitabı okumaya adadım ona rağmen hala bildiklerim ancak bir hiçken sana nasıl olur da tüm kanunları ve bunlarin aralarındaki anlamları anlatabilirim ki? Ancak cahil adam ikna olmamış, onun israrını gören üstad onu denemek istemiş ; – O zaman şimdi beni iyice dinle. düşün ki bir eve bacadan iki kişi girdi, birinin yuzu kapkara, digerinin ise tertemiz. bunların hangisi yüzünü yıkar?” – Bundan kolay ne var  demiş adam ; – tabi ki kirli ...

Devamını Oku »

Dr.Deepak Chopra İle Özel Bir Röportaj

Veronica M.Hay’in Dr.Deepak Chopra İle Yaptığı Özel Bir Röportaj Yazan: Veronica M.Hay  (‘Rüyada Herşeyi Yapabilirsiniz’ E-Kitabının Yazarı) (http://www.intouchmag.com/chopra.html ’den çevrilmiştir.) Çeviren: Esin Tezer “Sen, “sen“liğini bırak!.. Ben, “ben“liğimi! “Sen“siz, “ben“siz olalım!. “Hiç”likde buluşalım!… “AŞK“, “ben“den doğar, “sen”den doğar!.Aşk, sevenle sevilen arasında perdedir!.Seven sevilende yok olduğunda, Aşk tamam olur!. Seven, sevdiğine varlığını teslim edip, O`nda yok olduğunda ikilik kalkar!. Senlik-benlik kalkar, “Bir“lik başlar; ve “Bir“lik “vitriyet“, “TEK“liğe “Vâhidiyet“e dönüşür!. ...

Devamını Oku »

Tanrıyı Beyinde Aramak …

Araştırmacılar; dinî değerlere önem veren, bir tanrı’nın tecellisine inanan rahibeler, Budistler ve diğer inançlara sahip insanlarla birlikte nöral karmaşadaki dinî duygunun kökenlerini keşfediyorlar. Donat (yağda kızarmış halka şeklindeki tatlı çörek) şekilli makina, her zaman giydiği kahverengi elbisesi ve uzun peçesi yerine sade bir tişört ve bol hastane pantolonu giymiş olan bir rahibeyi içine alıyor. Rahibe, bir jet motoru kadar gürültülü ...

Devamını Oku »

Aşk’ın Ateşî

Eskici babanın ebedi istirahatgâhı Bursa’da Tezveren Hz. giderken dar sokakların hemen kenarındaki yol üzerinde bulunmaktadır Sokakta bir adam , başını iki eli arasına almış, ağlıyordu. Binek taşının üzerine oturmuştu! Hava iyice ayazlamıştı, neredeyse sabah ezanları okunacaktı. Ağlayan adam, birden dizi dibinde bir kimsenin belidiğini gördü. Gelen çok sessiz gelmişti. Onun zuhur anında , ağlayan , içinde en ufak bir kederi, ...

Devamını Oku »

How the universe works Bing Bang (2)

Bu yazının videosu ve içeriği yeniden düzenlenmek için hazırlanmaktadır. Çeviri: Burcu Karabağ Hazırlayan: Hakan Çakmak Henüz madde bile değil. Sadece enerjinin coşku noktası. Evrenin ve içindeki her şeyin başlangıcıydı. Her şey basitti. Bugün hakkında bildiğimiz bütün kuvvetler birdi ve aynıydı. Evrenin bir şekli yoktu. Bu yaratım anında, kuvvetleri değiştirerek evrenimizi inşaa eden fiziğin bütün kuralları şekil almaya başladı. Beliren ilk ...

Devamını Oku »

Avcı ile Kuş

Avcı yakalayacağı avın iştiyakı ile özendikçe özendi, kurmakta olduğu tuzağa. Taneleri serpti olmaları gereken yerlere, kendi pusuya yattı. Her tarafını otlarla kapladı, fark edilemez duruma geldiğine kanaat getirinceye kadar.. Durumun farkında olmayan  bir kuşcağız geldi. Adamın etrafında dolaştı durdu. – Sen kimsin? Dedi. Böyle yeşiller giymiş, vahşi hayvanların içerisinde oturuyorsun?. – Bir zahidim ben, dedi adam… Dünyadan elimi, eteğimi çektim, burada ...

Devamını Oku »

Azrail’in Güzelliği !.

Onk. Dr. Halûk Nurbaki’den gerçek bir hatıra.. Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi asan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptim. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum. Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine ...

Devamını Oku »

Veysel Karani (r.a)

Efendimiz (a.s) ‘ Veysel Karani Sahabeye güzel bir şekilde tabi olanların (tevbe/100) en hayırlısıdır ‘ buyurmuştur. Kainatın efendisi zaman zaman yüzünü Yemen tarafına çevirir ve ‘ Rahman’ın nefesini Yemen cihetinde buluyorum ‘ derdi. Efendimiz; “Yarın kıyamet olunca Hakk taala Veysel şeklinde yetmişbin melek yaratır. Ta ki Veysel bunların arasına karışarak Arasat meydanına gelsin ve cennete gitsin. Bu suretle Allah’ın diledikleri müstesna, bunlar arasında hangisinin Veysel ...

Devamını Oku »

Kıymet Bilmek

Yaşlı bir marangozun emeklilik zamanı gelmişti. İşveren müteahhidine, çalıştığı konut yapım işimden ayrılmak ve eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı ne var ki. Müteahhit iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve ...

Devamını Oku »

Beni Tavaf et

Hac vakti yaklaşmış , Şeyh Bayezid Mekke’ye doğru koşa koşa yollara düşmüştü. Yolunun üzerinde ki şehirlerde basiret sahibi , gönlü açık erler arıyordu. Çünki biliyordu ki ; buğday ekerse saman da elde eder. Lâkin saman ekerse  buğdaya sahip olamaz. Hacca gider, Kâbe’yi ziyaret ederse Mekke’yi de görürdü. Miraçtan maksat dostu görmekti.  Bu arada arş da görünürdü, meleklerde. Yeni bir mürit ...

Devamını Oku »

Kızılderili Reis

Yaşlı Kızılderili Reis kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa ...

Devamını Oku »

Köle

Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı. Ağlamaya, inlemeye başladı. Tir tir titriyordu. Avutmak için çok uğraştılar, ama bir türlü sakinleşmedi. Padişahın keyfi kaçtı. Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı, ‘Müsaade buyurursanız ben onu sustururum‘ dedi. Padişah da ‘Lütfetmiş olursunuz‘ dedi. Yaşlı adam emretti, köleyi denize ...

Devamını Oku »