Sadece Beyinden mi İbaretiz? -4-

Çeviri: AylinER
Senkron: Yasemin Gündüz
Hazırlayan: Hakan Çakmak

Ay, Gelgitler, Neil deGrasser Tyson Neden Colbert’ın Tanrısı…

Hayden Planetaryum’un Direktörü Neil deGrasseTyson ile Sohbet: 4.BÖLÜM

Bingham: Senin yazında aslında 1894 Nobel Ödüllü Albert Michelson olduğu yazıyor.

Tyson: Evet Michelson’dı Millikan değil. Yarı yarıya haklıymışım

Bingham: Ayrıca yazına ünlü bir alıntı ile devam etmişsin..

Tyson: Millikan tabii… O şu ünlü “Yağ Damlası” deneyi… Dolayısıyla, beni düzelttiğin için teşekkür ederim.

Tyson: Michelson ve Morley deneyi. Ve ben burada Michelson’ın dediğine atıfta bulunuyorum.

Bingham: Seninle geçen konuştuğumuzda, yemek masasında,senden  Newton hakkında konuşmanı istemiştim ve sen de çok güzel bir konuşma yapmıştın ve bu yazının içinde de  diyorsun ki:

Tyson: Evet kesinlikle öyleydi.

Bingham: Bu yazında Newton’un şu ünlü sözünü almışsın: “Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum. Ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum. ”Bu senin en gözde sözlerinden..

Tyson: Kesinlikle.Bu doğruydu ve halâ doğruluğunu koruyor. “keşfedilmemiş gerçeklerle dolu okyanus” haricinde.. şimdi “keşefedilmemiş gerçeklerle dolu okyanus” farklı, o zamana göre farklı bir seçenek .

Bingham: Newton haricinde beğendiğin başka ünlü bir bilimadamı var mı?

Tyson: Einstein var.Richard Feynman’ın açıksözlülüğünü seviyorum. Bu arada o, büyük bir fizikçi, onunla birlikte olmadım ama videoları var. O çok tatlı biri, onunla birlikte takılmak keyifli olurdu. Onun dünyayı nasıl algıladığını görmek, bu kadar çok fizik kanunlarına hakim olan birisinin içgörülerinden yararlanmak oldukça aydınlatıcı olabilir. Kahvaltıda birşeyler yemek gibi, ondan bir sürü şey alabilirsin.

Bingham: Yunuslarla ve yüzdürme tankı ile , izolasyon, yüzdürme haznesi ile çalışan bilimadamı John Lilly’nin yaşgünü partisine dönmek istiyorum. John Lilly’nin yaşgünü partisi, Fineman,Richard oradaydı, bongo çalıyordu, hattâ yüzdürme tankını da kullandı çalarken.. Çok eğlenceliydi.İcatçı biri… günlük bazda yaptığın iletişimin bilimi açısından, olan biten şeyden memnun musun? yoksa..

Tyson: Bir kaç yıl önce..

Bingham: Dergiler, gazeteler, gazetelerdeki bölümler ve buna benzer şeyler hakkında memnun değil misin?

Tyson: Tüm gazeteler her açıdan küçülüyor. Dolayısıyla, bilimin bölümlerini azlatmadan kimse bunu gazeteye özgün bir şekilde uyarlayamaz. Aksi takdirde,bu bana göre şuna benziyor; bir gemi düşünün, kayalıklardan geçmeye hazırlanıyor, internetin huzurundaki tüm basın endüstrisi karşısında…bence bunu burada tartışmak önemli değil. Önemli olan;20 yıl-30 yıl önce, Carl Sagan’ın Kozmoz’u ortaya çıktı.O zamanlarda..

Bingham: 1980 yılı.

Tyson: Evet.Tam bir jenerasyon önce.O zamanlarda insanlar, Jacques Cousteau’yu, şu zoolog olan Marlin Perkins’ı ve Carl Sagan’ı duymuşlardı… aylarca böyle yaşayabilirsin olayı vardı..kanal sörfü yapıyorduun  ama bu elini çevirerek değil, o zamanlar TV’nin yanına gidip, elinle düğmeyi değiştirrerek yapıyordun. O zamanlar, bilim konusunda bir programa denk gelemezdin. Bir düzene kanal içinde kazara böyle birşeye de denk gelemezdin. Bugün,pratik olarak ne zaman televizyonu açsan,eğer basit anlamda bir kablo yayınına sahipsen, ki bu kablo yayını basit anlamda 800 kanaldan fazla kanala sahip, günde iki ya da üç kere kanallar arası sörf yapsan, mutlaka bilimden ilham alan ya bilim kurgu kalitesinde ya da tıp programı ya da kara delikler, büyük patlama, yaşam için araştırma, galaksi, iklim ile ilgili bir programla karşılaşırsın. Ama o zamanlar sadece Carl Sagan vardı ve başka pek kimse yoktu. Ben Carl Sagan’ın yaptığı şeylerle kendi çalışmalarımı kıyaslarım. Temel fark; Carl Sagan, o tarzdaki tutumlara saygı göstermeyen bir akademide, yani akademi dünyasında yaptıkları şeylerle tek başınaydı. Ben onun oluşturduğu farkındalıkla bu hale geldim ve buradayım. O kadar geniş bir farkındalık ki bu, sadece ben değil, bir liste dolusu insan da var burada. O zaman baktığımızda o zamanlar yapılan tek bir katkı, tek bir adam şimdi çokluğa dönüşmüş. Burada gözüken şey, ben yeterince ortada görünüyorum ama daha başka bir sürü program sunucusu da  var ve onlar da diğer bilim adamları ile röportaj yapıyorlar. İnsanlar soruyor bunu konu yapacak mısın… hayır!bilimi halka sunmanın sağlıklı yolu tek bir kişi üzerinden değil, temelde takip edeceğin bir sürü insanın olması. Haberler için, haberleri oluşturan kişiler isim fihristini iyi kullanırsa, ya da film prodüksüyon ekibi  pek çok insanı seçerse, işte o zaman ben bakıldığında düzinelerce insan içinde sadece bir kişi olurum. İşte bu böyle olursa, bilirsin ki, iletişim bilimi sağlıklı ve büyümekte. Tarih kanalı, en başarılı programlara imza attı. Tabii  bir zamanlar bu tarih kanalı hitler kanalı diye düşünülüyordu. Çünkü sürekli 2. dünya savaşı gösteriliyordu. Evrendeki en başarılı kanalllardan bir tanesi, bununla ancak övünebilirim.. Sen bana soruyorsun ya herşey nasıl gidiyor diye?.. bence herşey bayağı iyi gidiyor. Düşündüğümden de iyi. Ben ne kadar ekranda gözüktüğüme bakmam, ölçütüm bu değil. Ben meslektaşlarımın ne kadar ekranda gözüktüğüne bakarım. Ben meslektaşlarımın bu alanda konudan bir haber olan halka ulşatırılacak şeylerle ne kadar ilgili olduğuna bakarım ve bu konudaki yargılamamı olabildiğince en iyi şekilde profesyonel duruşuma zarar vermeden yaparım. Her zaman böyle olmaz. Carl Sagan’ın zamanında bu böyle olmadı. En azından bugün astrofizikte bu nötr durumda ve Carl Sagan’ın öncü çabalarının neticesinde bunun böyle olmasını sadece ümit edebilirim. Bu arada diğer alanlarda bunun bu şekilde olması gerekmiyor olabilir. Diğer alanlarda öncü bir Carl Sagan olmadığı için, kendi meslektaşlarına aynı şekilde bir tutum içindeler mi, bilemem. Biyolojide, kimyada ya da jeolojide aynı şekilde şeyler oluyor mu, bilmiyorum ve bizim astrofizik dallarından zevk aldığımız gibi zevk aldıklarını da düşünmüyorum.

Bingham: Geçenlerde bir panel yaptık.Bu sadece halâ Science Network’te yer alıyor.Konusu: “Ahlakın Kökeni”idi. Steven Pinker,Pat Churchland,Sam Harris, Simon Blackburn,Peter Singer,Lawrence Krauss. Arizona’daydı.ASU Gammage Oditoryumun’daydı ve 2000 üzerinde kişi katıldı…sence ihtiyaç var mı?

Tyson: Daha fazla kanıt lazım..ben ihtiyaç demem, bence “arzu”.. sınırda olan fizikçinin, bilimadamının çabalarıyla sınıra yaklaşma arzusu diyebilirim. Bilimadamının kendisinin yapacağı şeyi bir gazeteci tarafından izah edilmesini durmalı. İşte o zaman, bu ,bilimi halka götürmenin o derindeki kutsal yere bir yol açılmış olduğunun kanıtı oluyor.

Bingham: Sana şu soryu en son sorduğumda ve..

Tyson: yazılı metinde var…

Bingham: Eğer yazılı metni okuyup, videoyu seyredersen..tekrar sorayım sana.. ne hakkında iyimsersin?

Tyson: neyle ilgili? Biraz daha net olur musun?

Bingham: tamam o zaman senin bilimdalın hakkında, senin bir iletişimci olarak foknsiyonun hakkında..

Tyson: Ben yaşayacağım her yeni gün için,daha çok insan göreceğim ve bilimin o insanlar ve dünya için ne ne anlama geldiğini değerlendireceğim, ben daha çok insanını ayağa kalkıp artık basitçe hiç bir şeyi kabul etmeyeceğini, bulanık düşünmeyeceklerini göreceğim konusunda iyimserim. Bir gün gelip mesela;Bill O’Reilly’in gelip de “gelgitler olur ve sen bunu açıklayamazsın” demesinin kabul edilmeyeceğini konusunda iyimserim. Dolayısıyla, değişim insanların bildiği şeyleri söylememesi değil. İnsanlar bildiklerini güçlendirerek konuşuyorlarsa bu değişimdir. Dışarda bu “ses”e sahip, seni sürükleyecek,yapacağın işe götürecek insanlar var ve günün sonunda onlar toplumu daha güçlü kılabiliriler. İnsanların bilgilendirildiği bir platformdan oy kullanıldığı, demokrasi içinde yaşayan, neyin onların fikri, neyin gerçek olduğu arasındaki farkı bilen bir toplum. Ünlü skeptik Moynihan’ın sözü: “Sen fikirlerinin tuzağına düşebilirisin ama  hakikatinin tuzağına düşemezsin.” ve bu aradaki farkı anlayan pek fazla insan yok. Yeterince güçlü hareketler gördüm.. İleriye doğru adım attıkça,  temiz bir biçimde düşünenlerin, aklıselim düşünenlerin hükmünün süreceğine karşı iyimserim ve temiz bir şekilde düşünmenin, aklıselim düşünmenin en doğal sonucu da bilimin meyvalarından etkilenmeleridir. Çünkü öncesine göre daha çok temiz düşünen, alıcıları iyi çalışan aklıselim kafa çoğaldı.

Bingham: Bu kapanış için çok güzel bir mesaj oldu. Çok teşekkür ederim.

                                               —–SON—-

Check Also

Bunu anladığınızda Tüm Hayatınız Değişecek – Bruce Lipton