Keşfedilen Gezegen

Yeni Bir Cüce Gezegen Keşfedildi

Süpriz bir canavar güneş sistemimizde gizlenmekte.Güneş sistemimizin uzak objesi olarak yeni bir cüce gezegen keşfedildi ve yörüngesi  devasa, görünmeyen kayalarla gizlenmiş durumda ve Plütondan da uzak ve onu 2 katı büyüklüğünde.

Kasım 2012 tarihlerinde çekilen görüntülerden dolayı bu cüce planete 2012 VP113 adı verilmiştir. Bu keşif kendi içinde oldukça ilginç bir keşiftir. Washington DC, Carnegie Enstitüsü Bilim Bölümü’nden Scott Sheppard ve meslektaşları bunun bir toprak ve buz  yığını olduğunu ve 450 kilometre genişliğinde  ve güneşe  mesafesinin  80 astronomik birimdir. (1 astronomik birim dünyanın güneşe uzunluğu kadardır)

Bu, 2340 kilometre genişliğinde olan en ünlü cüce gezegen olan Plüton’un 2 katı ve 2003 yılında keşfedilen ve bir önceki rekoru  1000 kilometre genişliği ile ve en 76 astronomik birimle elinde tutan  Sedna adlı planetoit-küçük gezegeni de geçerek rekoru eline almıştır.

Güneşten bu kadar uzakta  “içsel Oort bulutu” içinde  yörüngelerinde dönen cisimler, daha eski,ilk güneş sistemini araştırmak  için yararlıdır.Bunun sebebi; gas planetleri tarafından bozulmayacak  kadar uzakta ancak galaksimizdeki diğer yıldızların( onların yörüngeleri ve hareketleri  oluştuklarından itibaren değişmediği düşünülmektedir) yerçekiminden etkilenecek kadar da güneşe yakındır. Sheppard şunları söyler: “ Bu bölgede daha fazla cisim buldukça, olası senaryoları oluşturmaya da daha güçlü bir şekilde başlayabiliriz.”

MESAFELİ VE UZAK KUKLACI

2012 VP113’nin keşfiyle birlikte bu bölgedeki tanımlanmanan cisim sayısı iki katına çıktı.Ekip bu  bölgede daha pek çoklarının olduğunu ve keşfedilmeyi beklediğini tahmin ediyor. Sheppard: “Biz 70 yılı aşkın bir zamandır Plütonun özgün ve eşsiz olduğunu düşünmekteydik ama şimdi öğrendik ki Plüton yörüngesini binlerce cisimle paylaşıyor.Sedna ve diğer  10 cisim özgün ve eşsizdi ve 2012 VP113 ise buzdağının sadece görünen tarafı.”

Sheppard ve ekibi 2012 VP113’nin yörüngesine baktıklarında orada garip  bir hizalanma gördüler. Sedna ve  diğer 10 cisim güneşe yakın durmaktaydılar. Bu  durumu Sehppard “bu bizim için çok büyük bir süpriz oldu” diye açıklamakta.

Bu hizalanmanın bir açıklaması, 250 astronomik birimle güneşin yörüngesinde dönen dünyanın 10 katı büyüklüğündeki kayalık bir gezegenin  kuvvetli çekişi, bunları sürüklemesi olabilir. O dünya soğuk ve cansız olabilir ve yakın cisimleri sanki mesafeli uzak ve güçlü bir kuklacı gibi çekip itebilir.

Ekran Alıntısı

NASA’nın Wide-field Infrared Survey Explorer’u (WISE) bu  bölgeyi 2010 ve 2011’de Planet X olarak tanımladığı bir gezegeni aramış ve eli boş dönmüştür.

Ancak, WISE gaz devlerinin sıcak hikayelerini—kayalık “süper dünya” –kovalıyordu, tıpkı Sheppard ve ekibinin önerdiği gibi ve bu bir teleskobun yakalamasının zor olduğu bir durumdu. Uzay Teleskobunun baş araştırmacısı Ned Wright bu konuda şunları söylüyor: “Bu durum WISE için oldukça belirsiz, tespit edilemez. Gezegen içsel küçük ısı kaynağına sahip olsa da ve güneş ışığını abzorbe etse de, halâ kayda değer bir ısı yaratamaz..”

Eğer bu gezegen varolmuş olsa, o zaman böyle bir canavar nasıl oluyor da şu ana kadar gözden kaçıyor?Bu biraz garip gözükebilir. Özellikle son zamanlardaki becerimizi yabancı bir güneş sistemindeki 1000’den fazla uzak gezegenleri tespit etmeye kullanıyorken.. Ancak, NASA’nın Kepler uzay teleskobu gibi araçları bazı güneş sisteminin dışındaki gezegenleri  bulmada belirgin bir başarı yakalasa da,  bu gezegene benzer bir gezegeni yakalama şansına erişememiştir.

Kepler, gezegenler önünden geçerken yabancı yıldızların parlaklığının dibindeki çukurlarındaki hikayeleri yakalamak için düzenlenmiştir. San Diego State Üniversitesi’nden Kepler’ın ekibinden  William Welsh, Keplerin bu gezegeni bulmasının olasılığının olmadığın belirtmektedir.

Welsh, Keplerin bu tespit edilen gezegeni yakalamasının tek yolunun yerçekimsel mikrolenslerle-hassas lenslerle olabileceğini belirtiyor, ki bu durumda bu büyük cismin yerçekimi bizimle gezegen arasında olucak ve gezegen kozmik bir büyüteç olarak kullanabilecektir. Son zamanlarda bu metod, güneş sisteminizin dışındaki ilk uydu olabilir mi’yi tespit etmek için kullanılmıştır.

Ancak Sheppard ve ekibinin buldukları orbital hizalanmayı açıklamak için  yıldızların çekmesi ya da çok uzun zaman önce bizim güneş sistemimizin dışına atılan “hilekar-sahte ” gezegenlerin de dahil olduğu  diğer yollar da mevcut.

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden  Sedna’nın keşfinde pay sahibi olan Mike Brown, devasa bir gezegenin keşfedilmesi ümidini taşımıyor ve şunları diyor: “dışarda bir yerde keşfedilmemiş büyük cisimlerin olması ve gezegen gibi davranıyor olması  olasılık dahilinde ama pek çok açıklamanın yapılabileceği de mevcut ama bu açıklamaların çoğu çok sıradan..”

http://www.newscientist.com/article/dn25301-new-dwarf-planet-hints-at-giant-world-far-beyond-pluto.html?utm_source=NSNS&utm_medium=SOC&utm_campaign=twitter&cmpid=SOC|NSNS|2012-GLOBAL-twitter#.UzRbIs6CV8F  ‘den Türkçeye çeviren AylinER.

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu