Evren ve Evren içre Evrenler

Ahmed Hulûsi Eserlerinde Yıllar önce Evren içre Evrenler den ve EvreniMİZin Mutlak Evrene Nispetle Yerinden Nasıl Bahsetmişti.

Cuma sohbetleri  – 2000

“Dünya adlı uydunun tâbi olduğu, kendinden 1.333.000 defa daha büyük olan Güneş..

Güneş gibi 400 milyar yıldızdan oluşan bir galaksi..

Bu galaksi gibi milyarlarla galaksiyi barındıran, varlığını algıladığımız evren..

Algılama boyutumuza hitap eden bu evren gibi, sayısız algılama boyutlarına hitap eden, evren içre nîce evrenler..

Nihayet, bu sayısız boyut algılayıcılarının algıladığı sayısız evrenlerin içinde yer aldığı açının yaratıldığı TEK NOKTA, TEK AN.. DEHR!

İndinde sayısız anlar ve noktalar; ve o noktalardan meydana gelen açılar içinde sayısız evren içre evrenler yaratan varlığa işaret amacıyla kullanılan, “ALLAH” ismi!

Işık hızına ulaşılan bir ortamda da artık zaman durur.”

Nur beden boyutu“, yani “cennet boyutu” ışık hızı boyutudur. Orada olup biten her şey “ışık hızı” ile olup biter.

Işık hızı ile devam eden olaylar dolayısıyla da orada zaman kavramı olmaz!. O nurâni yapıda her şey, düşünce boyutunda oluşur. Düşünce boyutunda, “şöyle bir bedenim olsun,” dersin; derhal bedenin o düşündüğünün şeklinde olur, belirginleşir.

Düşünce boyutu, ışık hızından bile hızlıdır!. Düşünce boyutunda zaman kavramı yoktur. Cennet ortamına gidenlerde zaman kavramı olmayacağı için “yaşlanmak” diye bir kavram da söz konusu değildir.

Dinin Temel Gerçekleri – 1999

Evren” kelimesiyle ya da “evren içre evrenler” tanımlamasıyla anlattığımız her şey bu açıda -”<“- yer almakta!..

Bu “<“ açı ve dayandığı “nokta” ise, anlarından bir andaki yaratışı “HU”nun!.. Sayısız “an”lardaki, sayısız “nokta”lardan, yalnızca bir “an”daki bir “nokta”dan yaratılmış “evren içre evrenler”den birindeyiz!.
İnsân-ı kâmil” ya da “Hakikat-ı Muhammedî” isimleriyle işaret edilen ise o “nokta”dan varolan varlık!

NOKTA” ise bir “nükte”!..

Hz. Muhammedin açıkladığı Allah – 1989

İnsanoğlunun, algıladığı ya da algılayamadığını farkettiği her şey, yani tüm göresel ya da mutlak evrenler, “ALLAH” ismiyle işaret edilen “O”nun kendisine göre olan bir “an”ındaki eseridir!… Yani, “”nun kendisine göre sayısız olan “an”larından yalnızca bir “an”ındaki eseri!

Tüm yaratılmışların algıladığı ya da algılayamadığı; farkettiği ya da farkedemediği; tasavvur ya da tahayyül ettiği her şey hep bu “ALLAH” isminin işaret ettiği varlığın bir “an”ındaki eseridir!
Ki bu “an”, “”nun indinde bir “nokta”dır!.

Bize göreyse çıkış “nokta”sıdır!..

“Nokta”dan meydana gelmiştir insan-cin-melek tanımlamalarıyla anlatılan her şey ve dahi, evren içre sayısız -algılayana göre- evrenler!.

İşte, tamamiyle sayısız dalga boylarından, ışınlardan, kuantlardan oluşmuş evren, ya da evren içre evrenler, eğer o boyutun algılama aracıyla bakabilirsek, TEK bir yapıdır!..

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu