Medvedev’den Uzaylılarla İlgili Açıklama

Rus Başbakanı Medvedev’den Uzaylılarla İlgili Açıklaması: “Uzaylıların Çoktan Beri Burada Yaşadığını Dünyanın Bilmesi Gerek!”

Video 1 Metni:

Gazeteci: Sayın Başbakan, siz herşeyi biliyorsunuz. Uzaylılar Dünyayı mı ziyaret ediyorlar?

Medvedev: Size ilk ve son kez söyleyeceğim: Başkan Nükleerle ilgili çanta ile birlikte bunu da paylaştı —ÇOK GİZLİ— ve bu dosya tamamen yabancı olan bu uzaylılarla ilgili. Bu dosyadaki rapor özel servis tarafından sunulmuş ve ülkemizdeki uzaylıların kontrolünden bahsetmektedir. Yönetim değişmesinde sonra iki dosya ve küçük bir nükleer çanta yeni Başkana devredildi. “MAN IN BLACK-SİYAH GİYEN ADAMLAR” filmiye aynı ismi taşıyan günün olaylarından yapılmış belgesel filmi seyrederek daha detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

Gazeteci: Sayıları nedir?

Medvedev: Sayıyı söyleyemem. Söylersem panik başlar!

 Bazıları için uzaylılar var ve bazıları için ise bu bir fantazi. Ancak bir inanışa göre, uzaylılar var ve çok uzun zamandan beri de burada, dünyadalar.

Onlar hükümetimiz tarafından bir sır olarak saklanmakta ve bunun böyle olduğu artık bizler için eski bir haber. Yüzlerce makale, belgesel ve kitaplar bu “gerçeği” açıklamakta. Ancak, açığa çıkması gereken sırlar da var. Esas konu, bu uzaylıların varlığını gizleyen kimler?

SIR AÇIĞA ÇIKTI: UZAYLILAR ZATEN BURADALAR!

Her yıl, Davos’ta İsviçre’nin Doğu Alplerinde, WEF adlı bir forum gerçekleştirilir. Bu forum, sağlık, çevre gibi dünya ile ilgili konuları ve problemleri ele almak amacı ile yapılan ve kâr gütmeyen bir organizasyondur ve liderlerden, gazetecilerden ve politikacılardan oluşan 2000’in üzerinde kişi katılır.

Rus Başkabanı Dmitry Medvedev’in bazı sözleri MFA’nın (Dışişleri Bakanın) raporunda da yer alır.

Medvedev şunu söyler: “Zaman geldi!”

Medvedev neden bahsetmektedir?…

Medvedev uzaylıların zaten burada olduğunu ve bizimle yaşadığına inanmaktadır. İfadesinde, bunu dünyaya açıklamanın zamanının geldiğini ve eğer Amerika bunu yapmazsa, Kremlin’in bunu yapacağını belirtir.

WEF, dünyaca ünlü Nature dergisinin editörleri ile geliştirdikleri bir kategori olan Xfaktör’deki konuşmalarda bu konuyu çoktan programına dahil etmiştir. Bu konuşmalara uzaylıların yaşam formları hakkındaki tartışma da dahildir.

“Evrenin herhangi bir yerinde yaşam    olduğunun kanıtı, insanın inanç sistemi için derin psikolojik sonuçlar doğurabilir.”

 MEN IN BLACK-SİYAH GİYEN ADAMLAR

7 Aralık 2012 tarihinde, Medvedev bir röportajdan sonra mikrofonun açık kaldığını farkına varmamıştı. Röportajdan sonra röportajı yapan kişi Medvedev’e Başkana nükleer silah depolarını aktive etmek için gerekli olan çantanın yanında gizli dosyaların da verildiğine dair birşeyler bilip bilmediğini sorar. Medvedev de cevap verir:  “Başkana “çok gizli” adı altında bir dosya verilmiştir. Bu dosya gezegenimizi ziyaret eden uzaylılar hakkındadır ve ayrıca gizli servisin bu uzaylı aktivitelerini yönettiğine dair de bir dosya da vardır. Daha fazla bilgi için “MEN IN BLACK-SİYAH GİYEN ADAMLAR” adlı belgeseli seyredebilirsiniz.”

 Durun! Gülmeden önce devamını okuyun.

Medvedev, tabii ki, 1997 yılında çekilen Amerikan filmi olan MEN IN BLACK’i kasdetmiyor. Onun bahsettiği aynı ada sahip olan ve çok iyi bilinen Rus belgeseli. Bu belgesel detaylarıyla uzaylıları ve uzaylı ziyaretlerini anlatmakta.

MEN IN BLACK-SİYAH GİYEN ADAMLAR RUS BELGESELİ

 — GİZLİ BÖLGELER —

 KARPATYA, BATI UKRAYNA-1946

 Dağlık yerin ortasında bir çocuk bulundu. Çocuk kimsesiz ve 7 yaşında gözüküyordu. Adını ve ev adresini söyleyemiyordu. Yetimhanede bu çocukla ilgili çok garip şeyler keşfedildi. Çocuk uykusu sırasında bedeninin yataktan yukarı doğru kalktığını ve ağaçlar ve kuşlarla konuştuğunu ve ölü bir hayvanı tekrardan hayata döndürdüğünü söylüyordu. Bu inanılmaz çocuk ayrca, geleceği de tahmin edebiliyordu. 16 yıl sonra dünyanın yörüngesinde dolaşan ilk insanın “Yuri” adlı bir Rus olacağını söylüyordu. Bir süre sonra uniforma giymiş polisler bu çocuk için geldiler ve ona ailesini bulduklarını ve onu götürmeye geldiklerini söylediler. Daha sonra Güvenlik Bölümünden bir kişi diğer resmi görevlilerle birlikte onunla görüştü ve onu Lubyanka’da (KGB’nin Ana Merkezinde) sorguladı…

 Anton Anfalov “Kırımlı Melodramcı” olarak bilinir. O bir film kahramanı gibi, uçan daireler hakkındaki gerçeği araştırır. Şehrin üzerinde karmaşık bir şekle sahip olan bir obje gördüğünde Anton’un bu konuya olan ilgisi de artar. Bu obje çok büyük ve siyah renkte ve etrafında parlak ışıkları vardır.

Anton: “Genelde tüm uçakları ve helikopterleri bilirim ve hava araçlarını, hava araçları olmayanlardan ayırabilirim ama bu gördüğümün tamamen çok şok edici bir görüntüsü vardı. Önünde kırmızı parlayan bir ışık ve etrafı sarı renkte çizgi ile çevriliydi ve uzunluğu 30-50 metreden fazla değildi.”

Bu obje Anton’un üzerinden sessizce geçer ve uzakta bir yere gizlenir. O zamandan beri Üniversite’de öğretim görevlisi olan Anton’un amacı bunun gibi bir hava aracını kimin uçurabileceğini bulmak olmuştur. Araştırması onu daha da ötelere götürdü ve durum dünya çapında uzaylı komplosuna dönüştü…

 Askeriyede test uçuş pilotu ve Sovyetler Birliği’nde bir kahraman olan Nickolai Antoshkin’in en gizli hava araç modelleri hakkındaki en son gelişmelere ait bilgisi çok iyidir. Onları UFO’lardan çok rahatlıkla ayırabilir. O, hava sahasının sadece insan yapımı araçlar tarafından kullanılmadığını söylüyor ve bir örnek anlatıyor: “Güneş batmadan önceydi. Bizim hava alanımız içinde uzakta bir bölgede parlayan bir nesne belirdi. Oval bir şekli vardı ve bir çeşit turuncu-kahverengi ve altın rengindeydi. Biz “belki de uçaklarımızdan bir tanesi alev almıştır” diye düşündük. Çünkü bazı durumlarda hava araçlarımız havada alev alabiliyor. Bazı  sebeplerden dolayı bu şekilde düşünmüştük…

Uçuş amiri pilotlarla radyo ile irtibata geçti. Orada bulunan herkes yangın olmadığı raporunu verdi. Böylelikle oraya keşif uçağı bir MIG21 yollardılar.

Antoshkin: “ Bizim MIG21 o objeye doğru uçarken, belki 2-3 ya da 4 km kalmıştı ki bu turuncu-kahverengi ve altın renkteki obje aniden 78 derece açı ile çok büyük bir hızda uzaya doğru uçtu ve sonra bir nokta kadar oldu ve kayboldu.” Daha sonra, bu basit bir makinenin o derece inanılmaz bir hızda hareket edemeyeceği düşüncesi orada bulunan herkes için açıklık kazandı. Bu yanan, alevler içindeki elips şeklinde şey en iyi hava aracının bile yapamayacağı manevraları yapmıştı. Pilotlar çok uzun zaman bu gördükleri şeyin ne olduğu  hakkında tartışıp, durdular.

Antoshkin: “Zamanla konuşmalar son buldu. Özellikle bir KGB operasyon asistanı bizi bir araya getirip şöyle dedi: “Bu konuşmalara bir son verin. O nesne sadece basit bir yıldırımdı. Tabii hepimiz çok iyi biliyorduk ki; bu basit bir yıldırım değildi. Hepimiz yıldırım görmüştük ve genelde yıldırımın ne olduğunu bilirdik.”…

 Dünya çapında UFOların görülme sayısı 2. Dünya savaşı sonrasında arttı. Bu 3 şekilde açıklanabilir:

  1. Hitler disk şeklinde hava aracı yapma imkanı bulmuştu ve sonra bu araçlar ve onların taslakları Amerikaya götürülmüştü.
  2. Silahlanma yarışı alternatif silah ve araçların yaratılmasına yardım etmişti.
  3. Nükleer çağın başlaması, gezegenimizin yıkıma uğrayıp yok olma tehlikesini doğurmuştu ve bu da uzaylılara karşı olan ilgiyi artırmıştı.

 O zamandan beri UFO olaylarının sayısı artmaya başladı. Araştırmacı olarak Anton Anfalov, son yüzyılın sonunda dünyada bulunan UFO’ların varlığı hakkında bir kanıt daha buldu. Uydulardan ve Amerikan askeri üstlerinden aldığı bazı resimlere bakarak, Anton resimlerin üzerinde değişiklikler yapılmış olsa da bazı şeylerin gizlenemediğini fark etti. Nevada’daki İndiana Springs’deki Kuzeydeki Nükleer Tesisdeki askeri ateş sahasında tuhaf, kurala uymayan bir yapı vardı. Bu herhangi bir şekilde açıklanamaz birşeydi. Çünkü mevcut  bir yol yoktu ve o yüksek araziyi geçmek çok zordu.

Yeraltı üsleri ve uzaylılar hakkındaki bilgi eski Amerikan askeri Charles Hope tarafından doğrulandı. Kendisi 1960’larda Indiana Springs’den çok uzak olmayan Amerikan Hava Kuvvetlerinin Nellis bölgesinde çalıştı ve orada sık sık uzaylılarla iletişimde olduğunu iddia etti. Bu uzaylı ırkının adı “Uzun Beyazlar”dı ve temsilcileri Amerikan hükümetinin onayı ile dünyada yaşayıp, çalışıyordu…

Uzaylı ırkı ile kontak çok uzun zaman önce başlamıştı. Araştırmacılar Kuzey Karolina’da Ekim 1941 yılında yumurta şeklinde bir uzaylı aracının buraya düştüğüne inanıyorlar. Bunlar 4 kişilik bir insansı ekipten oluşmaktaydı ve tenleri de süt beyazıydı. Bu kazadan kurtulanlar gizli bir depoya götürüldüler ve orada da bir kaç hafta sonra öldüler. Amerikalıların raporuna göre onlar açlıktan ölmüşlerdi. Çünkü buradaki yiyecekleri yiyememişlerdi. Somut deliller olmadığından dolayı, askeri generaller ve Başkan Roosevelt buna hiç inanmadılar.  Uzay aracı ve 4 insansı ,Amerikan hükümeti için diplomatik bir hediye olmuştu. İşte bu durum konuşmaların başlamasının sebebiydi. Bu olaydan sonra Beyaz Saray, 1947deki Roswell’de olan olağandışı bu olayı  örtbas etti…

Çiftçi William Brazel arazisinde diske benzeyen bir nesne ve açıklanamayan pek çok parça buldu. Sovyet nükleer programını gizlice takip etmesi için dizayn edilen Askeri balon “Mobl” oraya düşmüştü ve Amerikalılar bunu saklamak için bu düşenin uzaylı aracı olduğunu  olayı örtbas etmek için kullandılar. Hattâ onlar bir belgesel yapmak için bazı resimler de çektiler. Ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Aslında gerçekten de uzaylılarla kontak çoktan kurulmuştu. Uzaylılar askeri bir üstte Amerikan başkanı Dwight Eisenhower ile buluşmuşlardı ve Eisenhower onlarla işbirliği yapmayı kabul etmişti. Onlar teknolojilerini sunmuşlar ve karşılığında da insanlar üzerinde deney yapmalarına izin verilmesini istemişlerdi. Her iki taraf da Amerikan nüfusunun %2’sinin hazıfasının silinmesi üzerine deney yapma konusunda anlaştılar. Ama hem “Uzun beyazlar” ırkından olan insansılar o sayıyı artırdılar, hem de Amerikalıların öne sürdüğü insanlarda artış oldu…

 İnsanlar sadece Amerikan hududu içinden değil başka yerlerden de uzaylılar tarafından kaçırılıyorlardı…

 Anastasia Erteminka, bu talihsiz insanlardan bir tanesi. Şehir merkezinde bir gece, caddeden karşıdan karşıya geçerken birden parlak beyaz bir ışık görür ve olağandışı bir yaratık belirir.

Anastasia:“Erkekti ve çok uzundu, takım elbise ya da uzaylı kıyafeti gibi bir şey giyiyordu. Ben bunun bir oyuncak olduğunu düşündüm çünkü bazen  bunun gibi oyuncakları caddeye koyuyorlardı.”.

Ama daha sonra tiz, metalik bir ses Anastasia’ya uzaya uçmak isteyip istemediğini sordu. Anastasia acele içindeydi eve yetişip çocuklarına akşam yemeği hazırlayacaktı. O birisinin kendisine bir şaka yaptığını düşündü.

Anastasia: “O an baktım ve dedim ki “isterdim ama çok pahalı.” “Yaratık bana pahalı olmadığını ve nereye istersem gidebileceğimi çünkü kendisinin gerçek bir uzaylı olduğunu söyledi. Sonra gözlerini gördüm. Muazzam, kocamandılar.”

 Ama bir süre sonra bir ışık kümesi onu aldı ve kendisini sigara şeklinde bir nesnenin içinde buldu. Onlar Anastasia’yı bir sandalyeye oturttular ve önündeki ekranda geçmişi ve geleceği görebiliyordu. Ben bunun bir zaman makinesi olduğunu düşündüm. Bir tarafta gelecekte nelerin olacağını ve diğer tarafta da yakın geçmişte ne olduğunu gösteriyordu. Bu sanki tüm yaşamın gözden geçirilmesi gibiydi…

Bundan sonra UFO denizden kalktı ve Anastasia Kırım kıyılarını ve o ünlü “ayı dağları”nı” gördü. Daha sonra bir kapı açıldı… ve dağların içinde bir uzaylı üssü vardı. Orada çok büyük bir hangar ve düzinelerce uçan daire vardı. Uçan daireler bazı taşıyıcı-tutaçlara asılıydılar ve uzaylılar da bir çeşit merdivene benzer şey üzerinde oturup, ya çalışıyorlar ya da bir şeyleri tamir ediyorlardı.

 Bu olaydan sonra, üste diğer insanlarla birlikte Anastasia’ya hafızaya ait kısımlarda tıbbi deneyler yapılır. O gece geç saatte eve gelir ve yakın arkadaşlarına nerede olduğunu 8 saatten fazla zaman içinde söyleyemez. Anastasia’ya hipnoz yapıldıktan sonra onun kaçırılması neticesinde hafızasının silindiği kanıtlanır…

 1940’ların sonlarında UFO’ları gören insanlar , sıradışı ziyaretçiler tarafında ziyaret edilirler. Bunların çoğunun Amerika’da olduğu biliniyor. Ancak, Rusya’da da görüldüler…

UFO gördüklerine söyleyenler ya da uzaylılarla kontakta bulunanların hikayeleri 1950’lerin başlarına dayanıyor. Sadece Amerika’da değil, ayrıca Avrupa’da da sık sık insanları siyah  giysiler içinde (siyah palto, siyah ayakkabı, siyah kravat ve siyah şapka) ziyaret etmişlerdir…

 Bu “Men In Black-Siyah Giyen Adamlar” uzaylı üsleri hakkında bilgiye sahip olanlara özellikle ilgi duymaktaydı. Onların sadece bir amacı vardı. O da; insanların gördüklerini unutmalarına onları ikna etmek ve tehdit altında olmadan yaşamak. Ancak bu ziyaretler onları görenlerin daha da dehşete düşmelerine neden oldu. Siyahlar içindeki giysileri ile uzaktan insana benziyorlardı…

 “Onlar çok yabancı tiz bir sese sahiptiler. Bazen kablolar ve hortumlar ayakkabılarından sarkıyordu ve derileri çok soluktu ve gözleri de görülemiyordu ve ayrıca yanlarında farklı aletler vardı…”

Ordudan emekli Victor Zdorov bu “Siyah Giyen Adamları” görmüştü. O, tuhaf bir yerde yaşıyordu ve uzaylılar tarafından pek çok kere kaçırılmıştı. İlk kaçırılışı epey bir sene önce gerçekleşmişti. Eşiyle TV seyrettiği sıradan bir gecede oda birden karanlık olur ve tüm sesler kesilir.

Victor: “Uykuya dalacakmış gibi hissettim ve garip birşeylerin olacağını biliyordum. Havaya yükselmeye benzer birşeyler oldu ve hepimiz biliriz ki havaya yükselme insanlar tarafından yapılamaz. Dolayısıyla, birisi beni yukarı doğru kaldırmaya çalışıyordu. Tavana baktım. Tavan yoktu ve tüm gördüğüm gökyüzüydü ve evimin 100 metre kadar yukarısında bir uçan daire duruyordu.”

UFO, Victor’un ve eşinin üzerine onları içeri çekmek için ışık demeti yolladı. O tüm gücüyle karşı koydu ve uçan daire onları almadan uçup gitti. Ancak bir dahaki seferde insan merakı galebe çaldı ve bu şekilde kontakları başladı ve uzun yıllar boyunca sessiz kalmaya zorlandı. Victor pek çok uzaylı deneyine dahil edildiğini ve dünya üzerindeki pek çok uzaylı üssünü ziyaret ettiğini söylüyor.

Victor: “Bu uzaylı üsleri dünyanın başlangıcından beri buradalar. Onların birinci amacı gezegenimizin gelişimini kontrol etmek ve dünyayı yok etmeye götürecek herhangi ani bir olayı durdurmak. İkinci amaçları da dünyadaki insanlığın gelişimini ayarlamak ve kontrol etmek. Üçüncüsü ise, dünyadaki insanlığı astroidler, zararlı emisyonlar, yeni bir yıldızın patlaması gibi çeşitli dışsal faktörlerin etkilerine karşı korumak.”…

Victor Zdorov, insanlık tarihindeki dünyadışı uygarlıkların rolü ve dünyadaki çok gizli sırlar hakkında epey şey öğrendi. O, bunları arkadaşları ile paylaşmak istedi ama onlar sessiz kalması için onu ikna ettiler.

Victor: “Siyah Giyen Adamlar tarafından çok sık ziyaret edildim. Beni hep takip edip, nasıl davrandığımı izlediler. Ama komşularım tarafından fark edildikleri anda hemen gidiyorlardı. Genellikle 2-3’lü gruplar halindeydiler ve etraftaki herşeyi gözlemliyorlardı.”

Victor’un hatırlamadığı bazı şeyleri ona komşuları anlatıyor… Victor bu yabancıların hafızasını sildiğinden şüpheleniyor. Victor’a göre o, uzaylıların- “Men In Black”in amaçlarını öğrenmişti ve bundan dolayı da hafızası silinmişti…

Victor: “Onlar çok ileri düzey gelişmiş insansı robotlar! Çok yüksek akıl ortaya koyuyorlar, büyük bir potansiyele sahipler ve onlar bir olayda sonraki adımın ne olacağını biliyorlar. Tıpkı bir kahin gibi… ve hattâ kendilerini ışınlayabiliyorlar. Tek bir bakışları ile acı verebiliyor ya da hafızanızı silebiliyorlar.”

Filmlerde küçük varlıkların diğer gezegenlerden geldiklerini seyretmişsizdir. Ancak icat edilmiş şeylerin gerçekle karıştırılması da mümkündür. Neredeyse yarım yüzyıl önce Amerikan Başkanının uzaylılarla görüşmesine şahit olanlar vardı. Bu uzaylılar “Uzun Beyazlar” adlı ırktı. Bunlar “Indigut” olarak da bilinirler…

Anton Anfalov, Amerikalı meslektaşları ile uzun zamandır irtibat halinde ve birlikte bu sızan gizli bilgileri analiz ediyorlar. Anton şok edici gerçeklere hazırdı ama gerçekler tahmininden de daha kötüydü. O uzaylıların askeri tesislerden başka Beyaz Saray’da da bulunduğunu tespit etti…

Uzaylılar gezegenler arası uçuşları için bizim gezegeni  konaklama yeri  olarak kullanıp, kaynaklarımızı kullanıyorlar. Üslerin sahibi “Uzun Beyazlar” ırkı ve onlar Ay’da da yaşıyorlar.

Kerim Osmanov bu üslerinden birinde bulunan bir kişi. Bu kişi diğerlerinden farklı. Çocukluğunda bile bu böyle olmuş. Diğerlerine göre herşeyi daha net görüyor ve geleceği biliyor. Kerim, Orta Asya’nın bir köyünde doğmuş. Bu köyde büyük turuncu renkte uçan daireler ve gri takım elbiseler giyen yaratıklar görülürmüş. çok uzun bir zaman önce değil, yakın bir zamanda Kerim garip bir duygu ile uyanmış…

 Kerim: “Yataktan kalktım ve evimizin yanındaki parka gitmek için dışarı çıktım. Yerde daire şeklinde uzay aracı duruyordu. Güç kullanılmadan ama muhtemelen telkinle korkmadan içine oturdum.”

Kerim ışık kaplı bir odaya girdi ve bir sandalyeye oturdu. Araçta hiç kimse yoktu. Uçan daire yumuşak ve sessiz bir şekilde gökyüzünde uçtu. Bu genç adam pencereden dışarı baktı ve yörüngesinden gezegenimizi gördü. Daha sonra Kerim’le birlikte kapsül, kayalıklı bir alana doğru uçtu ve bir kraterin üzerine doğru alçalmaya başladı. Kraterin içinde uzun bir süre alçaldıktan sonra aşağıda bazı insanlar gördü.

Kerim: “Onlar ilkel insanlar gibi giyinmişlerdi. Yakasız.. aslında üst kısımlarında bir şey yoktu. Yüzleri de dahil her yerleri temizdi. Onların birşeyler kazıyan madenciler olduğunu söyleyemem. Diğer gezegenlerde insanları zorla köle yapıp çalıştırdıkları filmler vardır ya, o filmlerdeki gibi değildiler. Sanki buraya kölelik hiç gelmemiş gibi onların sakin ve huzurlu bir şekilde uzun zamandır orada yaşadıkları izlenimine kapıldım.”…

 Kerim Osmanov, kapsülle birlikte mağaradan dışarı uçtu. O, bu olay hakkında birşeyler hatırlayamıyor ve halâ o gün tam olarak neler olduğunu merak ediyor…

İnsanoğlu için uzaylılar hakkındaki gerçeği bilmek en önemli şeylerden bir tanesi. İnsanlar evrende yalnız olmak istemiyorlar. Bizler benzer inançlara sahip olanlarla iletişimde olmanın yollarını arayıp, tüm problemlerimizi çözmek ve yaşamın orijini-başlangıcı hakkındaki sorulara cevap bulmak için de onların bizden daha ilerde, gelişmiş olmalarını umud ediyoruz…

 Uzaylıların çok iyi teknolojiye sahip oldukları da bir gerçek, ki bu da “finans ve askeri üstünlük” demek. Bu sebepten dolayı hükümetler, dünyadışı medeniyetler hakkındaki sırları açıklamak istemiyorlar…

 Anton: “1941 yılından günümüze kadar dünyadışı zekalarla kontağın, uzaylı teknolojisinin örtbas edildiğine ve edinilmiş bilginin çok küçük bir elit grup (aslında bunları tekelinde tutan) yararına kullanıldığına dair dünya çapında çok büyük bir askeri-politik komplo var.”…

Peki ama uzaylılar niye kendileri hakkındaki bilginin açığa çıkmaması ile bu kadar ilgililer?! Hiç kimse onları Beyaz Saray’ın çimenlerine indiklerinde durduramamıştı ki… acaba onların burada olma sebepleri bizim gezegenimiz hakkındaki amaçlarında mı gizli?…

UFO’lar hakkındaki bilgi Amerikan Başkanı ve onu idari kadrosuna bile ulaşılmaz konumdadır. Her 4 yılda bir değişen seçilmiş temsilciler de herhangi bir bilgiye ulaşamamaktadırlar. Amerikan devlet sisteminde düzinelerce sır seviyeleri vardır. Çoğu modern Amerikan liderleri 18 seviyeden daha fazlasına ve nükleer kodlara ulaşamazlar…

Anton: “Yeni olan herhangi birşeyi bilmemelisin. Bu noktada ulaşabilme imkanın olsa da bunu bilememelisin. Mükemmel bir şekilde gizlenmiş uzaylı teknolojisinin “siyah” ve “süper siyah” kodlu programların sırları (bu uzun yıllardır devletlerde mevcut) hakkında birşeyler bilmeyeceksin…”

Uzaylı teknolojisi hakkındaki bilgiye sadece küçük bir grup sahiptir. Bunlar “Gizli Topluluk” olarak bilinir ve dünyayı yönetiyorlar. Bu topluluğun sadece Amerika’da ajanları yok!

 Vladimir Zamaroka neredeyse tüm yaşamını havacılık uzay sektöründe çalışarak geçirmiş. Bununla birlikte kendisi garip, olağandışı fenomenleri de gözlemlemekte. Gözlemlediği şeylerden yola çıkarak “MEN IN BLACK-SİYAH GİYEN ADAMLAR” leri de içeren çok etkileyici bir dosya hazırladı. Hattâ kendisi bizzat onlardan bir tanesi ile de tanıştı. “Prestroyka” zamanından beri, kendisi uzakta yaptığı bir araştırma için trenle seyahat etmekte ve ona eşlik edene tüm gece boyunca UFO’lar hakkında hikayeler anlatmaktaydı. Bir sabah kompartımanın kapısı çalındı…

Vladimir: “Belki 2 metre boyunda bir adamdı ve  siyah şapka, siyah takım elbise ve beyaz gömlek giyiyordu.”

Aynı kompartımanda gitmek için bileti vardı ve bilinmeyen bir sebepten dolayı içeri daldı. Sohbete dahil olduktan sonra birden Vladimir Efimovich ve yanındakine uzaylılar hakkında dün anlattığı hikayeyi yeniden anlatmasını istedi.

Vladimir: “Konuşma tonundaki baskı ve garip bir sesi vardı.”…

O dakikadan sonra neler oldu her ikisi de hatırlamayamıyorlar, siyahlar içindeki adam bir anda ortadan kaybolur. Daha sonraki uzun süreçte Vladimir, uçan daireleri az sayıdaki insanla tartışır.

Birkaç yıl sonra Kaliningard’da oturan bir kişiden bir mektup alır. Kadın mektubunda tüm hayatı boyunca pek çok UFO gördüğünü yazmaktadır ve bunların yayınlanmasına karar vermiştir ve ona mektubunda bunlarla ilgili tüm yazıları yollar. Vladimir bunları alır almaz, bazı ilginç şeyler olmaya başlar…

Vladimir: “Kadın bu iki mektup için 13.60 kopecks ödemişti.”…

Bu kadın mektupları yolladıktan sonra evine doğru giderken birden genç bir adam önünde belirir. Siyahlar içindedir.

Vladimir: “Kadına siyah giysiler içinde bir genç adam yaklaşıyor ve “size biraz para verebilir miyim? diyor.”…

Genç adam o kadar kibarca teklif ediyor ki kadın parayı alıyor. Adam kaybolduktan sonra kadın parayı sayıyor ve mektup için yolladığı para kadar (13.60 kopeck) olduğunu fark ediyor.

 Bu siyah giysiler içindeki adam ona neden yardım etmişti?…

Bugün gezegenimizdeki nüfusun neredeyse yarısı uzaylıların varlığını ve gezegenimizi ziyaret ettiklerine inanıyor. %20’si bunların Amerika’da üslerinin olduğuna ikna olmuş durumda. Halkın bu yönde fikrinin olmasında sürekli bu konuyu kullanan basının ve filmlerin katkısına teşekkür etmeliyiz.  Bunlar gerçekle ne kadar örtüştüğünü bilmemize ve neden herşeyin kitlelerin farkındalığına sunulduğunu anlamamıza yardımcı oluyor.

 Bir yetkili: “Şunu açıkça söylemem gerekirse, 1950 ve 1960’larla karşılaştırıldığında, yıllar içinde bu “Siyah Giyen Adamlar” fenomeninin (olaylar ve bilgi açısından) sayısında düşüş olmuştur.”

 Askeri personelin anılarından ve gizliliği kaldırılmış arşivlerden, Amerikan özel servislerinin halkın düşüncelerini aktif bir şekilde manipüle ettiği biliniyor. 1953 yılında CIA’in insiyatifinde, tüm UFO olaylarının doğal fenomenler olarak açıklanmasına dair taktikleri içeren tüm tedbirler geliştirilip, alındı. Daha sonra da uçan dairelere karşı ilgili konular eğlence haline getirildi; radyo ve sinematografi geniş çapta işin içinde dahil edildi ve sivil bir kişi UFOları ve uzaylıları gördüğünde ve olaylara şahit olduğunda da o ya yalancı ya da deli olarak ilan edildi.

 Kariyerlerinden ve ünvalarından olmak istemeyen UFO görenler de ya sessiz kalmayı ya da medyanın yayınladığı ve yarısı doğru olan yayınlarda yaptığı gibi numaralar kullanarak gerçeği tam anlamıyla söylememeyi tercih ettiler.

 Gelin, 1947 yılında Rowell’deki örneğe bakalım…

Onlar uçan bir UFO olmadığını ve sadece casusuluk yapan “Mobl” adlı bir balon olduğunu söylemişlerdi. Bu videoda insansı yaratığın sandalyeye bağlı olduğunu görüyoruz… Bu birbiri ardına sıralanan görüntüler reklam amaçlı değil…

Bu video hakkında ne düşünüyorsunuz? Gerçek mi yoksa sahte mi?…

 Bir Rus yetkili: “Alaska’da Hava Kuvvelerinden bir komutanla tanıştım. Bir kaza yerinde bazı cesetler gördüğünü söyledi. Sonra bu kazayla ilgili olan herkesi araştırmak üzere bir komisyon kuruldu…”

Sovyet ideologlar, Amerika’daki örnekleri takip ederek UFO’lara ilgi gösteren insanlara karşı çok büyük ilgi gösterdiler. 1955 yılından başlayarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde UFO olayları ile ilgili “Sessiz” kalma taktiği, alay edilerek ve halkın gözünden düşürülerek başladı. Ekim Devriminin 35. Yıldönümüne adanmış raporda da, CPSU merkez komitesinin başkanlık heyetinin bir üyesi olan Mikhail Pervuhin, pek çok Amerikalının huzur ve sükunetlerini kaybettiğini ve gökyüzünü gözlemlediğini ve pek çoğunun gökyüzünde büyük uçan daireler ve yeşil ateştopları gibi garip şeyler gördüğünü söylediklerini rapor etmiştir.

 Aslında UFO görüntüleri sadece Amerika’da olmuyordu…

 Bir Rus yetkili: “Uçuş deneyimim sayesinde özellikle 1967 yılında pek çok uçan nesne gördüm.”…

1968 yılında “Justice” adlı gazete tamamen UFO objelerini halkın gözünden düşürücü haberler çıkardı. Uçan daireler hakkında aşağılayıcı ve küçültücü makaleler yayınladı. Burada uzaylıların varlığı, yalan ve bilim kurgu denilerek inkar edildi. Bundan sonra bu konunun kapandığı kabul edildi.

“Siyah Giyen Adamlar” ve ajanlar bildikleri bilgi ile ne yapacaklarını çok iyi biliyorlardı… Her iki taraf da kendine güvenli bir şekilde uzay yarışına geçmiş ve uzayda ilk ev, tek güç olma amacı gütmekteydiler. Bunların arasında 1978 yılında bir gizli UFO çalışması vardı, adı da: “NETWORK-AĞ” idi. 1980lerde bu programa “GALAKSİ” adı verildi ve 1985’de de “UFUK” adını aldı. Bu programda daha önceleri toplanan tüm data inceleniyordu…

 Uçan daireler hakkında yapılan daha ileri araştırmalar şok edici sonuçlar ortaya çıkardı: Askeri kuvvetlerin tesisleri UFO’lara mekan olmuştu. Buna bir örnek de Karpatya Bölgesindeki 50. RVSN Bölümü üzerinde gerçekleşmişti; hiç beklenmedik bir anda orada pek çok UFO ortaya çıkmış ve nükleer füzeleri aktif hale getirmişler ve bu komutu da hiç bir operatör durduramamıştı. Tüm aletler tamamen bloke olmuş, kitlenmişti. UFO’lar ortadan kaybolunca da tüm tesisin kontrolü tekrar geri alınmıştı. Amerikanın porvakosyonu da gözardı edilmişti. O andan başlanarak, askeriye uzayın derinliklerinden daha güçlü kuvvetlerin gelebileceğinden ciddi olarak daha çok korkmaya ve endişe duymaya başladı. Moskova’nın yakınındaki Mytishchi’de gizli çalışmalar için bir merkez kuruldu. Burası 22. Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nde özel bir laboratuvardı ve SSCB Savunma Bakanlığı’nın insiyatifinde kuruldu…

 Nickolai Antoshkin: “Çok daha gelişmiş medeniyetlerin bir şekilde bizleri kontrol ettiği gözüküyor. Nükleer ve kimyasal üslerimizin, büyük hidroteknik tesislerimizin ve bölgelerinin bulunduğu alanlarda durumun istikrarsız olmasından ve onların buralarda görülmelerinden bu sonuca ulaşabiliriz. Görünen o ki; diğer gezegenlerde olanların, bu gezegende olmaması için bizleri kontrol ediyorlardı  geçmişte. Ama şimdi bunun böyle olduğunu düşünmüyorum.”

Askeri Havacılık, pek çok kere bir UFO’yu yok etme ve aletlerine el koyma üzerine emir aldı. Ama uçaklar onlara yanaştıklarında UFO’lara herhangi bir zarar veremediler.

 Albay Alexander Kopeykin uçuşlarından birinde bir UFO ile yolları kesişmiştir. 1982’nin yazında askeri üssün üzerinde beliren bilinmeyen kara bir bulutun içine girmeye çalışmıştır. Bulutun çapı 1 mil kadardır ve bulut tamamen hareket etmeden durmakta ve radarlar tarafından tespit edilememektedir. Havaalanın üzerindeki bu bulutla irtibat kesilir. Bu bulutun yanına yaklaşmaya çalışan pilotun tüm çabaları neredeyse hayatına mal olacaktı. Uçak kontrolden çıkmış ve alarmı aktive etmiştir. Uçağın kontrolünü kaybedinde Kopeykin’in radyo ile irtibatı da kesilmiştir ve uçağı o buluttan uzaklaştırmaya çalışır. Mucize eseri buluttan uzaklaşmayı başarır…

Bir başka uçuş eğitiminde Kopeykin’in uçağı çok net  ışıklara sahip olan bir diğer bilinmeyen objeye yaklaşır ve pilot çok güçlü bir hipnoza girdi.

 Kopeykin: “O nesneye doğru uçarken aniden gerçek anlamda paralize oldum ve daha sonra ondan uzaklaştığımda da çok çabuk bir şekilde bilincim tekrar yerine geldi.”

 Daha sonra Kopeykin bu gibi bilgileri toplamaktan ötürü Moskova Askeri Bölgesinin güney sektörünün sorumlusu oldu. UFO’nun görünüm hesaplama metodolojisi ona aittir. Objeler gerçekten de onun söyledikleri şekilde ortaya çıkmışlardır. Onların ortaya çıkma aralıkları 10-15 dakikalık nadir bir hata ile tam olarak 1 ay, 11 gün ve 2 saattir…

Bu yüzyılın yarısı içine teknolojideki gelişim inanılmaz bir sıçrama yaptı. Bu gibi teknolojilerin ani gelişimlerin sebebini; hayal etme ya da pazardaki yüksek rekabet şeklinde açıklamak oldukça zor. Bilgisayar bilimindeki ya da tıp endüstrisindeki pek çok ürünün bilim kurgu yazarları tarafından ya da UFO’ya şahit olanların hikayelerinden yaratılamayacağı kesin.

 Bir Rus yetkili: “Bu meskun tesislere yerleşen gelişmiş medeniyetler kendi deneyimlerini aktarmaktadırlar. Onlar ayrıca Amerika, İngiltere, Fransa, Çin gibi dünyadaki en gelişmiş ülkelere bilgileri aktarırlar.”

 Gelişmiş teknolojileri en gelişmiş ülkeler kendi vatandaşlarının yararına kullandıkları doğru mu?

Bu sonsuz oyunu oynamaya değer mi? ya da insanlık bu kuralları değiştirebilecek mi?…

UFO bilimcilerin yaptığı çalışmalar ve uzun süreli yapılan analizler, insanlığın UFO’ların varlığından neden korktuğunu göstermiştir…

Uçan dairelerin genellikle metre küplerce suyu çektiği görülmüş ve ışıklı nesneler dünyayı aydınlatmış ve tonlarca mineral onların bulundukları noktalarda yok olmuştur. Amerika’da bir dönem pek çok ölü hayvanın ve ineklerin katledildiği görülmüştür. Gezegenimizde geceleri pek çok aktivite gördüğünü söyleyen milyonlarca kişi olsa da, halâ kimse onlara inanmamaktadır.

 Bunun karşılığında onlar ne alıyor? Kablosuz internet mi?!?, yoksa akıllı kontak lensler, yoksa nano robot ya da sensör gösterim mi?!?

Anton: “Hiç bir zaman gerçeği bilemeyeceğiz. Tüm bildiğim sadece kırıntısı… Bunlar büyük kırık bir aynanın dağılmış parçaları ve ben tüm bu yıllar boyunca bu parçaları topluyorum, peki ama niye? Sadece askeri değil ayrıca politikacılar da insanların gerçeği bilmeleri ile ilgilenmiyorlar. Kaynaklarımızı, materyallerimizi kullanan ve neye ihtiyaçları varsa alan dünya dışından gelen medeniyetler için de bu böyle.”

 Tüm bunlar sadece çok az kişi tarafından bilinen insan olmayan dahiler tarafından yaratılmış olabilir mi?…

Bir kere Tahran’ın üzerinde gökyüzünde  bir UFO saatlerce durdu. İki fantom uçağı havalandı ve ateşe başladı. Tüm silahlarını kullandılar ama UFO’ya hiç bir zarar veremediler…

Ya bu varlıklar uzaylı değil de global bir efsaneyse?? Ama bu çok zaman önce kontrolden çıktı. Uçan dairelerdeki gri insanların efsanesi  beynimize kazındı. Hattâ onlar çocuklarımızın çizgi romanlarında ve klasik edebiyatta bile var. İnsanların tümü halâ buna inanmıyor ama bu konuyu duymayan da kalmadı. Belki de tüm bunlar bunun olması içindi. “SİYAH GİYEN ADAMLAR” ve onlar hakkındaki gerekekler sonsuza kadar karanlıkta kalacak…

 DAHA FAZLA İFADE VE KANIT

Çoğu kişi Medvedev’e gülerken, o verdiği ifadesinin doğruluğu hakkında kararlıydı. 2009 yılının Kasım ayında Vatikan bile uzaylıların ifşasına hazırlandıklarını bildirdiler.

Bazı Amerikalı hükümet çalışanları da akıl sağlıklarını yitiriyorlardı. Eski Pentagon danışmanı ve “Above Top Secret”, “Worldwide UFO COVER-up” adlı kitapların yazarı Timothy Good da şunları belirtmektedir:

“Dwight D. Eisenhower’ın uzaylılarla 3 gizli buluşması olmuştur. Acendalarında/gündemlerinde dünyanın geri kalanına gizli kalması için bir antlaşma yapmışlardır.”

İnsanlık tarihindeki en önemli spekülasyonlardan bir tanesinin “yalnız mıyız, yoksa değil miyiz?” olduğunu söylemekte bir sakınca yoktur herhalde… 300 milyon yaşında bir dişli tekerleğin Vladivostok, Rusya’da bulunduğunun kanıtı, Avrupa Uzay Ajansı’nın rapor ettiği Mars’taki eski nehir yatağı ve İngiltere ve Sri Lanka’da bir meteroitde bulunan fosilleşmiş yosunun bulunması yalnız olmadığımızın kanıtı ve bu konudaki şüpheleri azaltıyor.

Dolayısıyla, sır açığa çıktı! Dünyanın geri kalanı öyle ya da böyle bunu öğrenecek. Kremlin, uzaylı yaşamın görüntülerini paylaşmayı planlıyor. Medvedev, Başkanı ve diğer hükümet çalışanlarını, “burada yalnız değiliz ve uzun zamandan beri de bu böyleydi” şeklindeki bilgileri dünyanın geri kalanına açıklamanın zamanın geldiğine ikna etmeye çalışıyor…

Çeviren: AylinER
http://wakingtimesmedia.com/russian-prime-minister-medvedev-aliens-already-world-needs-know/

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu