Beyin Zarının Dindeki Önemi

Dine önem verme ile beyin zarı kalınlığı arasında ilişki bulundu

Tümüyle gri maddeden oluşan ve kıvrımları ile dikkat çeken beyin zarımız (serebral korteks), beyin yarımkürelerini kaplayan en cerebral_cortexdıştaki zardır. Newyork State Psikiyatri Enstitüsü ve Kolombiya Üniversitesi’nden araştırmacılar, maneviyat veya dine duyulan ilginin kişilerin beyin zarlarının kalınlığı ile ilişkili olabileceğini buldular.

Jama Pisikoloji’de bu ay yayınlanan çalışmada, beynin sağ ve sol yan bölgeleri ile  beynin arkasındaki bölgelerin, sol yarımkürede kuneus ve prekuneus bölgelerindeki beyin zarının kalınlığının maneviyat ve dine önem verme ile ilişkili olduğu belirtildi. Maneviyat ile beyin zarı kalınlığı arasındaki ilişki, yüksek depresyon riski olanlar gözlemlenerek bulundu.

Kutsallığın depresyonla ilişkisi

Ekip, yüksek depresyon riski olan yetişkinler arasında yaptığı önceki araştırmasında, maneviyata güçlü eğilimi olanların, dini önemli bulmayanlara göre hasta olma riskinin yüzde 90 azaldığını bulmuşlardı. Ayrıca beyinlerinin sağ yarım küresinde, yan yüzeylerde geniş bir alanda beyin zarında incelme olduğunu da belirlemişlerdi.

Ekip yeni çalışmalarında beyin zarı incelmesi konusunu tekrar ele aldı. Yaşları 18 ile 54 arasında 103 yetişkine maneviyata ne kadar önem verdiklerini ve dini aktivitelere hangi sıklıkla katıldıklarını sordular. Beş sene sonra aynı soruları tekrarladılar. Bazı katılımcılar, depresyonla ilgili önceki çalışmadaki katılımcıların çocuğu veya torunları oldukları için yüksek hastalık riskli grubunu oluşturdular. Akıl sağlığı konusunda herhangi bir ailevi geçmişi olmayan katılımcılar da kontrol grubunu oluşturdu. Araştırmacılar, kortekslerdeki incelmeyi belirlemek için tüm katılımcıların beyinlerini taradı. Peki hangi sonuçlara ulaştılar?

Maneviyata güçlü eğilimi olanların, hem sağ hem de sol yarımküredeki beyin zarlarının daha kalın olduğu görüldü.

Kalın beyin zarı ile dine ve maneviyata önem verme arasındaki bu ilişki, depresyon için ailevi riskin yüksek olduğu bireylerde depresif hastalıklarının gelişmesini engelliyordu. Belki de ince beyin zarına bağlı ailevi depresif rahatsızlıkların gelişimini engelleyen beyin zarındaki bir potansiyelinin açığa çıkmasını sağlıyor olabilir.

Araştırmacılar bulgularının doğrusal olduğunu belirtirken, dine önem vermenin mutlaka daha kalın beyin zarı anlamına gelmediğini veya tam tersinin de kesinlikle doğru olmayabileceğini de vurguladılar.

Missouri Üniversitesi’nde başka bir araştırmada bilim insanları, beyinde maneviyata ilişkin ipuçlarını ararken, sağ parietral (yan) lobdaki işlevsel düşüşle beraber frontal (ön) lobdaki aktivitenin artışı ile manevi çalışma arasındaki ilişkiyi buldular.

Maneviyatın beyindeki yeri

Sağlık psikolojisi profesörü olan Brick Johnstone, basın bültenindeki açıklamasında, “Maneviyatın neropsikolojik temellerini bulduk, fakat orası beyinde diğer bölümlerden ayrılmış özel bir alan değil” şeklinde belirtiyor.

Uluslararası din psikolojisi dergisinde geçen sene yayınlanan çalışmada, Johnstone ve arkadaşları, sağ parietal (yan) lobu etkileyen beyin yaralanması olan 20 kişi ile çalıştılar. Bu alan sağ kulağın bir kaç santimetre yukarısındaki bir bölüm. Ekip, katılımcıların manevi inançlarını sorguladı, yüksek bir güce ne kadar yakın hissettiklerini ve hayatlarının kutsal bir planın parçası kabul edip etmediklerini sordu.

Sağ parietal (yan) lobdaki yaralanma büyüdükçe daha yüksek bir güce olan yakınlığın arttığını buldular. Johnstone çalışmayla ilgili şunları söyledi: “Nöropsikolojik araştırmalar tutarlı şekilde gösterdi ki, beynin sağ tarafındaki bozulma kişinin kendisine odaklanmasını azaltıyor. Budist rahipler ve rahibeler ile yapılan önceki çalışmalarda gördük ki, derin meditasyon sırasında ve dua edilirken sağ parietal(yan) lop aktivitesi oldukça azalıyor. Çalışmamız gösterdi ki, bu bölgedeki bir hasar veya azalma maneviyatı arttırıyor, ayrıca kendine odaklanmanın azalması ile manevi deneyimler arasında bir ilişki olduğunu da gösterdi.”

Johnstone, katılımcıların ne kadar sıklıkta kiliseye gittikleri veya dini programları ne sıklıkla izledikleri gibi dini uygulmaları da araştırmaya dahil etti. Bu değerleri beyin aktiviteleri ile karşılaştırdığında, dini aktivitelerin artışı ile beynin ön lobundaki aktivite artışı arasında bir ilişki olduğunu gördü. Bulgular gösterdi ki, manevi deneyimler beynin farklı bölgeleriyle ilişkili. Beynin belirli bölgeleri öne çıksa da, bölgelerin tümünün birlikte çalışması kişisel manevi deneyimleri ortaya çıkarıyor.

Çeviri : Hakan Çakmak
http://www.medicaldaily.com/where-god-located-brain-importance-religion-related-thickness-cerebral-cortex-266043

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu