Gülşen-i Raz -20-
6 Aralık 2013
Gülşen-i Raz
5,000 Views
- Hangi düşünce bizim yolumuzda şarttır?
Niçin düşünce bazen ibadet, bazen günâhtır?
- Nimetler üzerinde düşünmek yolumuzun şartıdır;
Fakat Hak’kın Zât’ı üzerinde düşünmek salt günahtır!..
- Hak’kın Zât’ı hakkında düşünmek bâtıldır.
Elde olanı elde etmek, salt muhâl bil!..
- Gözün gücü, kudreti olmadığından..
Parlayan güneşi göremez…
- Âyetleri Zâtından dolayı aydınlandılar;
Zâtı Âyetler aracılığıyla aydınlanmadı!..
- Bütün âlem O’nun nûruyla var olmuşken,
O, nasıl âlem aracılığıyla açığa çıkar?!..
- O’nun Zâtının nûru, görünen âleme sığmaz,
Celâlinin bulutları her şey’i kahreder!..
- Aklı serbest bırak, Hak’la berâber ol!..
Yarasanın gözü, güneşi görmeye güç yetiremez.
- Bir yerde, Hak’kın Nûru yol göstericiyse,
Orada Cebrail’den söz etmek yersizdir!..
- Melek, gerçi dergâha yakındır;
Fakat, benim “Allah katında ki yerime ulaşamaz!..”
- O’nun nûru meleğin kanadını yakıyorsa.
Aklı baştan ayağa yakar!..
- En nûrlu zâtın karşısında aklın nûru,
Güneşe bakmak isteyen göz gibidir.
- Basiret sahibi, göze yakın olunca,
Göz onu idrâk etmekten âciz kalır, kararır…
- Siyahlık, bir bilsen, Zâtın nûrudur!..
O’nun içindeki karanlık, âb-ı hayâttır.
- Siyah, ancak gözün aydınlığını alır…
Gözünü çevir, çünkü orası bakış yeri değil!..
- Toprağın tertemiz âlemle ne alâkası var?..
İdrâk, idrâk etmekten aciz olduğunu idrâktır!..
- Yüz karalığı “olsa da olur” (mümkün) varlıklardan, iki âlemde de,
“Allah” daha iyi bilir, ama – ayrılmaz!..
- İki cihânda da yüz karalığı, derviş;
En büyük sermâyedir, ne eksik ne fazla!..
- Ne söyleyeyim ki?.. Bu ince nokta;
Apaydınlık gece ile karanlık gündüz arasında…
- Tecelli nûrlarının sergilendiği bu sahnede,
Söyleyecek sözüm var; Amma konuşmamak daha iyi!..
gülşen-i raz 2013-12-06