Ya Mum Ol Ya Ayna

Işığı yaymanın iki yolu vardır; ya mum olmak, ya da onu yansıtan ayna. Edith Wharton

Dün enerji alanlarımızın nasıl etkileşimde olduğu ve bazen bir başkasının negatif enerji alanına nasıl sürüklendiğimiz hakkında konuşmuştum. Bu kavrama göz atmanın pek çok yolu var. Bugün biz ayna-nöronbu kavrama psikolojinin penceresinden bakacağız. Hepimiz, “ayna nöron” adlı bir çeşit beyin hücresine sahibiz. Ayna nöronlar, hem biz bir davranış ortaya koyarken, hem de ortaya konan bir davranışı sadece gözlemlerken ateşlenir. Bir şeyi yapmakla, aynı şeyi birisi yaparken seyretmek arasında büyük bir fark olmasına rağmen, ayna nöronlar bir fark gözetmez. Bu nöronlar ateşlendiğinde, ister bir davranışı ortaya koymuş olalım, ister de ortaya konanı gözlemleyelim, nöro-kimyasallar her iki durumda da aynı şekilde salgılanır. Buna iyi bir örnek; Hüzünlü bir film. Yürek burkan bir sahnede, boğazımız düğümlenir, midemizde bir acı ve göz yaşlarımız yüzümüzden süzülür. Bunun sadece bir film olduğunu bilsek bile, ayna nöronlarımız sanki o sahneyi bizzat deneyimliyormuşuz gibi tepki verir.

Bu kavramı, enerjilere sürüklenme konumuza uygulayım… Bir kişinin olumsuz enerji ortaya koyduğu bir yerde bulunduğumuzda, ayna nöronlarımız tepki verecektir. Bu şu demek; eğer komşumuz kötü bir ruh halindeyse, kavgacı ve agresifse ve gidip ondan bir fincan şeker istediğimizde, ayna nöronlarımız buna karşı tepki verecek, sinir sistemimize kavgacı, agresif içerikli nöro-kimyasallar ateşlenmeye başlayacaktır. Böylelikle de gerçek anlamda onların düşmanlığını “kapmış” oluruz.

O zaman bundan kendimizi nasıl koruyacağız? Bu gezegendeki en eski tavsiye olan belkide en eski sözlerden birini inceleyerek başlayabiliriz. Negatif enerji tutumu içinde olan bir kişiye karşı  “yüksek benlik”li bir reaksiyon yaratmada bilinen bir yaklaşım “diğer yanağını uzat”tır. Bu söz İncil kaynaklı olsa da, bu sözü nöro-kimyasal bağlamda ele aldığımızda, içerdiği anlama yeni bir boyut kazandırır.

Diğer yanağını uzat”ı hakiki anlamda düşündüğümüzde, bu, “farklı bir yönden bak ve başka birşey gör”dür. Bu o kadar da zor bir şey değil. Ama bize önerilen şey; çekip gitmemiz (duygusal, fiziksel ve enerjik olarak). Düşmanlığı, şaka, sevgi, ya da ilgisizliğe dönüştürerek duygusal olarak geride bırak,yür git. Fiziksel olarak da doğadaki bir güzelliğe bakarak, dokunarak, ya da koklayarak onu geride bırak, yürü git. Güzele dair bir şey gözlemler ya da etkileşimde olursak, ayna nöronlarımız o güzelliğe yönelik kimyasallar ateşleyecektir. Enerjik olarak onu geride bırakıp, yürüyüp git; geçmişten gelen güçlü, olumlu anılar uyandıran bir müzik parçası dinle, bu o iyi hissetme durumu için ayna nöronlarınızın ateşlemesine imkân verir.

ayna-nöron2  Yaşamlarımızda yansıtılmasını istediğimiz duygularımıza bilinçli olarak tabî olduğumuzda, ayna nöronlarımız tepki verecektir. Doğrusu, negatif bir enerji saldırısanı gidermenin sonsuz yolları var- sadece diğer yanağımızı uzatabilmeye ihtiyacımız var. Bunu yapmak neden bazen zor oluyor? Ayna nöronlar kurnaz şeylerdir; onlar, hangisi bizim, hangisi basitçe dışardaki dünyada meydana gelen bir yansıma olduğunu ayırt etmemizi bizim için zorlaştırır. Komşularımızın düşmanlığı o kadar ani olabilir ki, onların düşmanlığını kendimiz ortaya koyuyormuş gibi hissedebiliriz.Tıpkı bir filmdeki hüzünlü bir sahnede olduğu gibi. Bir başkasının olumsuz enerji hali bizi içine çekmeye başladığındaki reaksiyonumuz, onlardan yansıyanın bizden açığa çıktığı yanılgısı ile olur. Kendi enerji alanımızın farkında olmamız, dünyada bir fark yaratabilir. Dua, meditasyon, yalın derin nefes almalar ve rahatlama, gevşeme gibi şeyler bize şifalanmada, yeniden gücümüzü toplamaya dengeli ve istikrarlı olmaya ve kendi zihin durumumuzun ve bireysel enerji alanımızın farkında olmamıza yardımcı olabilir. Bu söylediklerimin hiç biri yeni ya da çok önemli değil—hepimiz bunları biliyoruz—yine de bu hakikate karşı bir şey yapmıyoruz. Dışardaki dünya bize her zaman bir ayna olacaktır—tepki gösterdiğimiz yansımanın kendimizin mi yoksa bir başkasının mı olduğunu tespit etmemiz bize kalmış.

Çeviren: AylinER
http://rxforthesoul.com/category/psychology/page/4/

İLGİLİ
http://www.ahmedhulusi.org/yazi/salavat.htm

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu