Sinir Sistemi Nesiller Boyunca Bilgiyi Aktarabiliyor


Hemen hemen tüm ekolojik ortamlarda bulunan nematotlar(iplik kurdu), üzerinde en çok çalışma yapılan organizma modellerindendir. Çok hızlı ürerler ve genomlarındaki gen sayısı insan genomundaki gen sayısıyla nerdeyse aynıdır.

Tel Aviv Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışmada, nematot sinir sistemi hücrelerinin(nöronların), üreme(germ) hücreleriyle iletişimde oldukları görüldü. Germ hücreleri, gelecek nesillere aktarılan genetik ve epigenetik bilgiyi içeren hücrelerdir. Araştırma, nöronlar sayesinde gelecek nesillere bilginin aktarıldığını belirtmektedir.

Araştırma Prof.Oded Rechavi tarafından yürütüldü ve 6 Haziran’da Cell’de yayımlandı.

Prof. Rechavi: “Mekanizma, gen ekspresyonunu düzenleyen küçük RNA molekülleri tarafından kontrol edilir. Minik RNAların, nöronlardan aldıkları bilgiyi sonraki nesle taşıdıklarını ve o nesildeki yemek arama davranışı gibi çeşitli fizyolojik süreçleri de etkilediklerini gördük.”

Bu bulgular modern biyolojideki en temel doğmalardan birine ters düşmektedir: Uzun bir süre beyin aktivitesinin, neslin kaderi üzerinde hiçbir etkiye sahip olmadığına inanılıyordu. Weisman Bariyeri ne göre-Biyolojinin 2.kuralı olarak da bilinir- germ hattındaki kalıtımsal bilginin çevresel etkilerden izole olmuş olması gerekir.”

Prof. Rechavi’nin öğrencileri Rachel Posner ve Itai A. Toker tarafından da yürütülen bu çalışmaya göre, ilk defa bir mekanizmanın, nöronal tepkileri sonraki nesillere aktarabildiği görüldü. Çalışma, kalıtım ve evrim konularındaki anlayışlarımız üzerinde çok büyük etkiler yaratabilir.

Toker: “Geçmişte kurtçuklardaki RNAların nesiller arası değişiklikler yaratabildiğini bulmuştuk ama sinir sistemindeki bilginin nesiller arası aktarımının keşfi, adeta bir “Kutsal Kase”dir. Sinir sistemi, çevresel ve bedensel tepkileri entegre etme konusunda mükemmeldir. Ama görülüyor ki aynı zamanda, bir organizmanın neslinin kaderini de kontrol edebiliyor ve bu muhteşem bir şey.”

Prof. Rechavi, “henüz bunun insanlarda geçerli olup olmadığını bilmiyoruz” dedi.

Eğer bu durum insanlarda da geçerli ise, o zaman mekanizma tıpta pratik olarak kullanılabilir. Pek çok hastalığın epigenetik kalıtsal bileşenleri olabilir. Kalıtımı daha derin modern bir şekilde anlamak, bu koşulların daha iyi anlaşılması ve de daha iyi teşhis ve tedavi uygulanması bakımından çok değerli olabilir. ”

Toker: “Belirgin nöron aktivitelerinin, nesle avantaj verecek şekilde kalıtsal bilgiyi etkileyip etkilemediğini görmek muhteşem olurdu. Bu yolla, ebeveynler doğal seleksiyon bağlamında nesle faydalı olacak bilgiyi potansiyel olarak aktarabilirler. Bu yüzden bir organizmanın evrimsel sürecini etkileyebilir.”

Çeviren : Sıdıka ÖZEMRE
https://neurosciencenews.com/epigenetics-nervous-system-14184/  

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu