Sinir ve Bağışıklık Sistemleri Arasındaki Ara Bağlantı

Yeni keşfedilen bir refleks arkı, böbrek üstü bezleri tarafından salgılanan hormonlarda bozulmaya yol açan sürece arabuluculuk etmektedir. Bu da bakteriyal enfeksiyonlara karşı aşırı duyarlılık yaratmaktadır. Bu araştırma, enfeksiyonların etkilerini azaltmaya yönelik tedavilerin gelişimi doğrultusunda yeni bir çığır açmaktadır. Araştırmanın sonuçları Nature Neuroscience da yayımlandı.

Felç, travma gibi vakalar nedeniyle oluşan beyin yada omurilik yaralanmaları bağışıklık sisteminde ciddi zayıflamalara yol açar. Bu da genellikle zatürre veya idrar yolu enfeksiyonları gibi önemli enfeksiyonlara neden olur. Sonuç olarak da bu durum hastaların sinir doku yenilenmesine engel olmaktadır. Bugüne kadar, sinir dokusu hasarının enfeksiyonlara yol açması hakkında çok bilgimiz yoktu. Ama araştırmayı yapan ekip sayesinde bu süreç ile ilgili şifreler çözülmeye başladı.

Dr Prüß: “Araştırmamız, omurilikteki sinir yollarının bağışıklık sistemi organları (mesela lenf nodları ve dalak) üzerinde doğrudan etkili olması görüsüne dayanmaktadır. Şaşırarak gördük ki, bağışıklık organı işlevinin bozulmasının nedeni buradaki direk bağlantıdan dolayı değildir. Tüm vücudu etkileyen bağışıklık sistemindeki bozukluktan kaynaklanmaktadır.”

Araştırmacılar, sinir sisteminin, dolaylı iletişim yolu olarak böbrek üstü hormonlarını kullandığını göstermiştir. Sonucunda da pek çok bağışıklık hücresi hızla bozulmuştur. Sağlıklı bir vücutta, böbrek üstü bezleri hem sinir sistemi hem de ilgili hormon kontrol merkezlerince kontrol edilmektedir. Elimizdeki veriler göstermektedir ki, böbrek üstü bezlerinin normal işlevindeki bozulma direk olarak hasarlı sinir dokusu kontrolündedir. Geçerli görüşün aksine, travma kaynaklı omurilik yaralanmaları stres hormonlarında azalma ve kortizol üretiminde artışa neden olmaktadır.

Hormon seviyelerindeki bu değişiklik, bağışıklık hücrelerinin sayısında dramatik bir azalmaya neden oldu. Özellikle de T hücreleri ve B hücrelerinin öncülerini etkiledi. Bazı vakalarda, dalağın, timusun ve lenf nodlarının büyüklüğünde % 50 ila 80 oranında küçülmeye yol açtı.

İki aşamalı patolojik refleks arkın saptanması- omurilik ve böbrek üstü bezler arasındaki sinir yollarının yanı sıra bağışıklık sistemiyle hormon aracılı bağlantı-sinir ve bağışıklık sistemi arasındaki ara bağlantıyı daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bağışıklık sistemindeki bu felcin ve onun altında yatan mekanizmanın keşfi, omurilik yaralanması yaşayan hastaların tedavisinde önemli bir adım teşkil etmektedir. Belden aşağısı felçli olan hastalar, motor- duyusal felcin açık semptomlarını deneyimlemenin yanı sıra, bağışıklık sistemlerinde de felç yaşamaktadırlar.

Hastaların kortizol ve noradrenalin seviyelerinin kapsamlı analizi, deneysel araştırmalarda görülen benzer davranışları sergilemiştir. Bu da nöroendokrin refleksini normalleştirmeyi amaçlayan tedavinin, merkezi sinir sisteminin hasar görmesiyle alakalı olan ve bazen hayati tehlike yaratan enfeksiyonların kontrol edilmesinde etkili olabileceğini göstermiştir.

Çeviren : Sıdıka ÖZEMRE
http://neurosciencenews.com/immune-neuroendocrine-7519/amp/