Sık Söylenen Yalanlar, Beynin Temel Yapısındaki Aktivitede Azalma Göstermekte

Sık Söylenen Yalanlar, Beynin Temel Yapısındaki Aktivitede Azalma Göstermekte, Kötü Hissetme Duygusunu Zamanla Öldürmekte! 

Amigdaladaki Körelmiş Reaksiyon, küçük yalanların nasıl çoğaldığını açıklayabiliyor…

Küçük kartoplardan çığa dönüşen aldatmacalar, beyni dürüst olmayan, sahtekarlığa karşı hissizleşir.

Nature Neuroscience adlı derginin 24 Ekim tarihli sayısında, bilim insanları şunu açıklamakta: İnsanlar daha çok ve büyük yalanlar söylediğinde, beyinlerinin belirli alanları, kuyruklu yalan, palavralara daha az tepki göstermekte. Bu dergide yer alan araştırma sonuçları, bu küçük ihlallerin (yalan, palavra…) sonuçta nedenli büyük etkilere neden olabileceğini göstermekte.

Montreal’deki McGill Üniversitesi’nden gelişim psikolojisi uzmanı ve dürüst olmayan davranışların çocuklarda nasıl geliştiği üzerinde çalışan Victoria Talwar: “Bu çalışmadaki bulgular, yalanın nasıl gelişebileceği konusunda büyük etkilere sahip. Bu çalışma, küçüğünden büyüğüne yalanın nasıl büyüyüp, geliştiğine dair bize biraz fikir vermekte.”

Deneyde London College Üniversitesi ve Duke Üniversitesi’nden araştırmacılar, 80 katılımıcıya, camdan bir kavanoz içinde bulunan kuruşların tam bir resmini gösterirler ve daha sonra onlar, bu büyük ve tam resmi görmeyen, aynı resmin sadece bir kısımını görenlere kavanozdaki kuruşların ne kadar olduğuna yönelik tahminlerini söyler. London College Üniversitesi’nde görevli ve bu araştırmanın da yardımıcı yazarlarından olan Neil Garrett, üniversitenin 20 Ekim tarihli basın bültenine verdiği demeçte şunları söylemekte: “Bu araştırmaya katılanlardan, yatırımcıya danışmanlık yapmakla görevli iyi bilgilendirilmiş finansal danışman”lar da vardır.

Araştırmacılar, katılımcılara yalan söylemeleri çin farklı güdüler, nedenler ve teşvikler verir. Örneğin; kavanozun içindeki parayı kasıtlı olarak fazla hesaplayanlar, büyük miktarda para ile ödüllendirilir.

Deneyler devam ederken, yalanlar havada uçmaya başlar. İnsanlar en çok yalanı kendilerinin hem de görünmeyen ortaklarını yararlandığı durumlarda söylerler. Ancak, “finansal danışman” olanlar, partnerlerine zarar vereceklerini bilseler bile, kendilerine hizmet eden, kendilerine yararı olan yalanları söylerler.

Bu araştırmada 25 katılımcının yalan söylerken beyin taraması fMRI ile yapılır. Bir kişi daha önceden yalan söylediyse, beyin bölgelerinde özellikle de “amigdala”daki (badem şeklinde ve beyin yapılarının derinliklerine yerleşik olan ve duygularla sıkı sıkıya bağlantılı bir kısım) beyin aktivitesi “azalmış” gözükür. Bu amigdaladaki aktivite azalması ile, kişinin bir sonraki durumda yalan söyleyip, söylemeyeceği öngörülebilinir. Beyin aktivitesindeki azalma, aslında yalan söylemek için alınan kararı etkilemektedir.

Almanya’daki Bonn Üniversitesi’nden sinirbilimci Bernd Weber’e göre, bu araştırma, diğer yalan ile ilgili yapılan çalışmalarda da mevcut olan bir problem etrafında tasarlanmış. Weber: “Pek çok deneyde insanlardan söylemeleri istenen yalanların, “gerçek dünya davranışına benzer” olması istenmişti. Bu çalışmada, katılımcılar, kendi kendilerini motive eden yalancılardır.”

Katılımcılar, yalanlarından ötürü herhangi bir olumsuz sonuçla karşılamadıkları takdirde, yakalanmaktan korkmazlar. Weber, işte bu cezasızlığın, amigdaladaki aktiviteyi etkileyebileceğini dile getirmekte ve bu tür korkuların etkilerini ortaya çıkarmak için başka deneylere de ihtiyaç olduğunu sözlerine eklemekte.

Ponzi dalaveresinden (saadet zinciri) güncel siyasete kadar, örnek olaylara dair yapılan araştırmalarda, küçük yalanların büyüyerek çok büyük aldatmacalara dönüştüğü açığa çıkmıştır.

London College Üniversitesi’nden araştırmanın yazarlarından Toli Sharot haber bülteninde şunları söyler: “Bunun olmasının bir çok nedeni var; örneğin toplumsal nedenler… Ancak, bunu neden olduğuna dair, beynimizin bu olguya nasıl katkıda bulunduğu konusunda temel biyolojik bir prensip olabileceğinden şüpheleniyoruz.”

Sharot’un kafasından geçen prensibe “duygusal uyarlama (çok güçlü bir parfümün kokusunun zamanla neden daha az farkedildiğini açıklayan aynı fenomen)”denilir.  Sharot: “Vergide yaptığınız ilk usulsüzlükte, dolandırıcılıkta muhtemelen kötü hissedersiniz. Bu kötü hissetme aslında iyi bir şey. Çünkü, sahtekarlığınızı engeller. İkinci kere yaptığınızda ise zaten artık bu duruma alışmış olursunuz. Size durdurmak için artık daha az olumsuz tepki mevcuttur ve bu yüzden de daha fazla yalan söyleyebilirsiniz.”

Çeviren: AylinER

https://www.sciencenews.org/article/frequent-liars-show-less-activity-key-brain-structure

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu