Peki ya yeni yaşam biçimleri oluşturursak?

gezegenlerin oluşması

Gezegen yaşanabilir seviyeye kadar soğuyunca, yeryüzünde yaşam oluştu. Bildiğimiz kadarıyla da 4 milyar yıldır başka oluşum olmadı. Araştırmacılar, laboratuvarda yaşam oluşturma çabalarının sonuna yaklaştıkça, bu uzun çorak dönem birkaç yıl içinde sona erebilir.

Genetik bilimciler, ‘ısmarlama’ bir genomu sentezlediler ve bunu bir bakterinin içine enjekte ettiler. Diğer bakterilerin genetik kodlarını da değiştirdiler ve protein oluşturmak için yeni, doğal olmayan yapı taşları kullandırttılar. Ama tüm bu çabalar, yaşayan bir organizmayla başlıyor ve onu adeta değiştiriyor.

Daha başka bir çalışma ise, canlı olmayan, kimyasal içerikler ile başlıyor-bazen bildik nükleid asitler ve lipitler, bazen ise kendiliğinden birleşen metal oksitleri gibi gerçekten farklı yapılar. Araştırmacılar, bu kimyasalları kendilerini kalıtımsal olarak kopyalayıp geliştirmeye başladıkları Darvinci eşiğin ötesine çekmeye çalışıyorlar. Sistemi ayakta tutan esas kriter bu. Eğer bu başarılabilirse, sonuçlar muazzam olur.

En önemlisi de, sentetik yaşam, Darwin’in başlattığı, yaratma tabanlı dünyayı anlatan felsefi kırılmayı tamamlamış olur. Portland Oregon’da Reed Kolejde bir felsefeci olan Mark Bedau : “Yaşamın, karmaşık kimyasal sistemden öte bir şey olmadığını son derece kesin bir şekilde ispatlayacaktır”diyor. Pek çok bilim insanı da halühazırda böyle düşünüyor. Ama sentetik yaşam, geniş dünyanın yadsıyamayacağı bir noktaya gelecek. Dahası, bu yaşamı laboratuvarda oluşturmak orijinal yaşamın nispeten küçük bir problem olduğunu ispatlayacaktır. Bu da güneş sisteminin başka bir noktasında yaşam bulabilme ihtimalimizi artırmaktadır.

İkinci bir yaratılış biyologlara da, yaşamı işler durumda tutan şeyi bağımsız olarak anlayarak karşılaştırma olasılığı verecektir. Biz yaptığımız için de, hangi özelliklerin gerçekten önemli olduğunu öğrenmek için gerekli değişiklikleri de yapabiliyor olacağız.

Florida’da Uygulamalı Moleküler Evrim Kuruluşu’ndan Steven Benner şöyle diyor: “Doğal yaşam” diye bahsettiğimiz şey, milyarlarca yıllık evrimsel yük ile öylesine dolu ki, yaşam için neyin gerçekten önemli olduğunu ve mevcut yapımız için neyin önemli olduğunu ayırt etmek imkansız. Yeni yaratılan yaşam, deneyselcilere yaşamın gerekliliklerini test etmek için daha temiz bir sistem sunacaktır. Pratik sonuçlar uzak gelecekte elimizde olacaktır. Herhangi bir yeni yaşam formu ilk başta o kadar güçsüz olacaktır ki, laboratuvarda üzerinde çalışma yapılmadan yaşaması mümkün değildir. Mesela, belirgin molekülleri üretmek ya da toksik atıkları azaltmak isteyen biyoteknologlar doğal yaşamı değiştirme de daha başarılı olacaklardır. Ama uzun vadede suni yaşam kendi kendini geliştirecek kadar sağlam olabilir. Eğer öyle olursa, biyoteknologlar doğal yaşamın sınırlamalarından uzaklaşarak yeni hedeflerinde başarıya ulaşabilirler. İngiltere Glasgow Üniversitesi’nden Lee Cronin : “ Tüm olası sonuçları inceleyebiliriz” diyor.

Ama faydalarıyla beraber riskleri de olacaktır. Özgür bir yaşam, kendi kendine gelişen bir yaşam biçimi artık kontrol edilebilir ve de önceden tahmin edilebilir olmayacaktır. Biyoteknolojistler, yeni yaşam formunun mikrobik olarak yada başka biçimde tehlikeli olma olasılığına karşı etkin bir “öldür düğmesi” yaratmak zorunda kalacaklar. Politikacıların ve ahlak bilimcilerin de bunu ne zaman ve nasıl tetikleyecekleri üzerinde çalışmaları gerekecek. Toplum, tanrı rolüne bürünüldüğü suçlamaları arasında tüm bu girişimi engellemek isteyebilir. Bedau: “Çok kısa süre içinde bu çok ciddi bir mesele olabilir.”

Çeviren : Sıdıka ÖZEMRE
https://www.newscientist.com/round-up/world-2076/?utm_campaign=Echobox&utm_medium=Social&utm_source=Twitter&cmpid=SOC|NSNS|2016-Echobox#link_time=1479488808

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu