“Kayıp AntiMaddenin Sırrı”

“Kayıp AntiMaddenin Sırrı” Kozmos Boyunca Yayılan Manyetik Alanla Çözüldü!
antimadde1

Evrene yayılmış olan “Sola doğru dönen” manyetik alan keşfi, uzun zamandır sır olan kozmosun “kayıp antimadde”sini açıklamaya yardımcı olabilir. Gezegenler, yıldızlar, gaz ve toz tamamen dünyada tanıdık olduğumuz bir çeşit “normal” bir maddeden meydana gelmektedir. Ancak normal madde gibi, benzer miktarda ama zıt yükte antimaddenin olması gerektiğini teori tahmin etmekte. Örneğin; bir antielektronun (buna pozitron denir) geleneksel karşılığı da aynı kütleye sahipken, negatif yük yerine pozitif yüke sahip olmaktadır.

2001 yılında Arizona Devlet Üniversitesi’nden Tanmay Vachaspati, bu bilmeceyi çözmeye yardımcı olabilecek; tüm evrenin sarmal-helozonik şekilde manyetik alanlarla kaplı olduğuna dair teorik modelerini yayınlar.

Kendisi ve ekibi bu alanları kanıtlamada NASA’nın Fermi Gama-Işını Uzay Teleskobu’ndan (FGTS) elde edilen datalardan ilham alırlar. Vachaspati önderliğinde, Washington Üniversitesi ve Nagoya Üniversitesi’nden de eklenen katılımcılarla bir grup bilim insanı, yaptıkları çalışmanın sonucunu Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı dergide yayınlarlar.

2008 yılında çalıştırılan FGST, gama ışınlarını (X ışınlarından daha kısa dalgaboylu elektromanyetik radyasyon) süperkütleli karadeliklerin bulunduğu pek çok büyük galaksiler olduğu çok uzak kaynakları gözlemler. Gama ışınları, dünyaya doğru olan uzun yolculuklarında manyetik alanın etkilerini karşı hassastırlar. Eğer alan helezonik-sarmal ise,o zaman bu gama ışınlarının dağılımı üzerinde spiral bir kalıp oluşturacaktır.

FGST datasındaki bu etki, Vachaspati ve ekibinin sadece manyetik alanları tespit etmelerine yol açmayıp, ayrıca onların özelliklerini de incelemelerine vesile olmuştur. FGST’den elde edilen data, sadece sarmal alanı göstermemekte, ayrıca aşırı “sola doğru dönüklük” (bu bizim ilk defa kayıp antimaddeyi bulmamıza yardımcı olacak kesin ve hassas  bir mekanizmanın önerildiği önemli ve temel bir keşiftir) olduğunu göstermektedir. Örneğin; Büyük patlamadan hemen sonraki Higgs alanının tüm bilinen parçacıklara kütle verdiği zaman olan nanosaniyelerdeki mekanizmalardan ve bu  mekanizmaların etkileşim hallerinden,sağa doğru dönen alanların oluşmasından da önce, sola doğru dönen alanlar olduğu tahmin edilmekte.

Fermi Gama-Işını Uzay Teleskobu (FGST) gökyüzü harita ilüstrasyonunda, merkezi kuşak, Samanyolundan açığa çıkan gama ışınlarını bloke etmek için kaldırılmıştır.

antimadde2

Farklı enerjili gama ışınları da çeşitli renkteki noklalarla gösterilmektedir—kırmızı nokta çok enerjik gama ışınını varış lokasyonunu gösterirken, yeşil noktalar daha düşük enerji ve mavi noktalar ise en düşük enerjiyi göstermektedir.

Yeni analiz, sipiralin merkezindeki en yüksek enerjili ve sipiralin en uzak köşesinde ise en düşük enerjili gama ışınlı gökyüzündeki parça parça bölgelerin sipiral dağılım kalıplarını aramaktadır.

Prof. Vachaspati şunları dile getirmekte: “Hem yaşadığımız gezegen, hem de yörüngesinde olduğumuz yıldız “normal” maddeden meydana gelmekte. Pek çok bilimkurgu hikayesinde yer alsa da, antimadde doğada inanılmaz derecede nadir bulunmakta. Bu yeni sonuç ile, bizler antimaddenin gizemini ilk defa çözebilecek ipucuna sahibiz.”

Bu keşif, kozmolojik manyetik alanın, ilk yıldızların oluşunda önemli bir rol oynayabileceğinden ve  günümüzdeki galaksiler  ve galaksi gruplarında görülen daha güçlü alanların tohumunu ekebileceğinde dolayı çok geniş sonuçlara sahiptir.

Çeviren: AylinER
http://www.dailygalaxy.com/my_weblog/2015/05/mystery-of-the-missing-antimatter-solved-by-the-magnetic-field-that-spans-the-universe–1.html

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu