Gerçeklik Neden Yapılmıştır? – Stuart Clark

gerçeklik

Moleküller atomlardan, atomlar parçacıklardan ve parçacıklar kuantum dalgalanmalardan yapılmıştır. Fakat bilinç, karanlık madde ve matematik nereye yerleştirilebilir?

Tarihteki her çağ, evreni neyin oluşturduğuna dair kendi fikirlerine sahiptir. Oxford Üniversitesi’nden filozof Jan Westerhoff, “Ne gibi şeylerin var olduğuna dair sorgulamalar, ilk felsefik metinlere kadar uzanıyor” diyor.

Bir çok eski insana göre, kara, hava, rüzgâr ve ateş  gibi temel tabiat güçleri, kozmosun özünü şekillendirmiştir. Geçtiğimiz yüzyıl ve civarında, maddenin atomlardan oluştuğu sonucuna vardık. Bu atomlar bir grup elemanter parçacıklardan yapılmıştır. Ve bu parçacıklar, kuantum alanlarının arbedesi içindeki boş uzayı kaplayan dalgalanmalardır.

Yani, gerçekliği açıklamış mı olduk? O kadar da hızlı değil, diyor Westerhoff. “Gerçeklik kelimesinin ifade ettiği manadan kesinlikle emin olmalısınız. Diğer türlü tartışma heryeri sarar.” Başlangıç için, gerçeklik olarak sadece kara ve atomlar gibi fiziksel nesneler mi hesaba katılmalıdır? Ya da akıl ve bilinç de buna dahil midir?

New york Üniversitesi’nden Filozof Tim Maudlin, “Tanımımızın kapsamı, bulmacanın ne kadar karmaşık olduğunu ortaya koysa da, fizikçiler hala bir çözüm sağlamalıdır. Fizik sadece iki soru hakkındadır: ‘Var olan ne var?’ ve ‘Ne işe yarar?’. Eğer bu her iki soruyu cevaplarsanız, bence ‘gerçeklik nedir’ sorusuna da cevap vermiş olursunuz.”, diyor.

Eğer öyleyse,  hala bir çözümden çok uzaktayız. Modern fizikçiler maddesel gerçekliğin sadece yaklaşık %4’üne cevap verebiliyorlar. Diğer %96’lık kısım, gizemli “karanlık” madde ve enerji olarak var olmakta. Gerçekliğin uzay ve zaman gibi önemli bileşenleri de aynı zamanda açıklanmamış olarak kalmaya devam ediyor.

Bu problemlerin kökleri derinlerde. Kuantum teorisi maddesel gerçekliğin şimdiye dek geliştirilmiş en iyi açıklamasıdır. Henüz ne söylediğini tam olarak anlayabilmiş değiliz.  Görünüşe göre, bir kuantum objenin bütün olası durumları, bir gözlem tek bir durumu var olmaya zorlayana kadar, eşit olarak gerçektir. Bu tuhaf durum, 1930’larda Avusturyalı Erwin Schrödinger tarafından, eş zamanlı olarak hem ölü hem de canlı olan kuantum kediyle ortaya konuldu.

Beraberinde bir çok soru yükseldi. Neden kedinin biri diğeri üzerinden seçildi, ve hangisinin seçildiğini ne belirliyor? Diğer versiyona ne oluyor, varlığına son mu verildi? Ya da her ikisi birden gerçekliğin paralel versiyonlarında varlar mı? Matamatik ve kuantum teorisi ölçümlerin çıktılarıyla mükemmel tanımlamalar yapsa da, bu kritik sorular karşısında sessizler. Ve bu yüzden duvara tosladık – öyle değil mi?

Diğer bir olasılığa göre çok derin bir şeyi bir an için görüyoruz. Eğer matematiksel tanımlama kesin fakat fiziksel yorum karışık ise, matamatik tek gerçek şey olabilir mi?  Bu durumda, bilinen ya da karanlık olup olmadığı farketmez, madde ve enerjiyi unutabilirsiniz. En temel şey bilginin 1 ve 0’larıdır. Ve evren data işleyen devasa bir makineden başka birşey değildir. Örneğin bir yıldız, daha ağır atomik çekirdekler oluşturan bir nükleer füzyon reaktörü değil de bilgiyi daha karmaşık formlara proses eden bir bilgisayardır.

Fiziksel dünya olarak aldıladığımız şey, soyut matematiksel yapıların bir çeşit kristalleşmesidir.”, diyor Westerhoff. Bu öğretiyi takip ettiğinizde, fiziksel gerçekliğin nihai teorisi, bilgi teorisinin matematiksel disiplininden gelmek zorundadır. Bu şaheserden uzay ve zaman, parçacık ve enerji, kuvvetler ve alanlar doğal olarak açığa çıkar.

Ardından bizler sormak zorundayız: “Beyinlerimiz, fiziksel varlıkları, altında yatan sayısal gerçeklikten neden inşa eder?” Bu sorunun cevabı, ve aslında gerçekliğin hakikatinin doğru bir şekilde anlaşılması, bilinci anlamayı gerektirir. O zamana kadar, bizler Platon’un mağara alegorisindeki, mağara duvarında gölge oluşturan nesneleri görmek için başını çeviremeyen mahkumlar olarak kalmaya devam edebiliriz. İnanın ki gölgelerin kendisi saf gerçekliktir. Çağımızın dünyayı neyin oluşturduğu fikri, belki de daha öncekilerden daha az kusurlu değildir.

Çeviren : Gültekin METİN
https://www.newscientist.com/article/mg23130890-800-metaphysics-special-what-is-reality-made-of/

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu