Genler, Ölüm Zamanın Belirlenmesine Yardımcı

Ölmek, düğmeyi basıp, kapamak gibi bir anda olmuyor. Genler, kişi öldükten sonra bir süre daha çalışmaya devam ediyor ve bilim insanları laboratuvarda yaklaşık 9 dakika içinde genlerin çalışma faaliyetini ölüm zamanını tespit etmek için kullanmaktalar.

Ölümden sonraki ilk 24 saat içinde çeşitli insan dokularında genetik değişikliklerin devreye girmesi, kişinin tam olarak ne zaman öldüğünün tahmini aktivite modellerini oluşturur. Araştırmacıların bu konudaki tespitlerini, 13 Şubat 2018 tarihli Nature Communications adlı dergide paylaşılmaktadır.

Knoxville, Tennessee Üniversitesi’nden mikrobiyal ekolojist Jeniffer DeBruyn şunları söylüyor: “Bu biyolojiksel keşif açısından gerçekten de çok güzel bir durum.”

Öldükten sonra hücrelerimiz ne yapmakta, gerçek anlamda ölüm nedir?”…

Açıkça ortada olan şey; ölümle genlerin hemen sonu gelmemekte, faaliyetleri hemen bitmemekte. 2017 yılında Open Biology adlı dergide bilim insanları, bazı fare ve zebra balığı genlerinin, hayvanların ölmesinden sonraki 4 güne kadar aktif kaldığını bildirmişlerdir.

Yeni çalışmada, araştırmacılar DNA’nın kimyasal kuzeni olan RNA’daki değişikleri incelerler. Postmortem (Ölüm sorası)  genetiği eğitimi alan Kopenhag’daki Danimarka Doğa Tarihi Müzesi’nde genetik uzmanı olan Tom Gilbert: “İnsanlar her zaman öldükten sonra DNA’nın hayatta kalabileceğini ve  RNA’nın kalmayacağını düşünmekteler…”

Ancak, bu yakın zamanda yapılan araştırmada, RNA’nın şaşırtıcı derecede stabil-sabit kaldığını, ve hattâ DNA’mızdaki bazı genlerin de biz öldükten sonra RNA’yı kopyalamaya veya yazılmaya devam ettiği açıklanıyor. Gilbert: “Gen ifadesinde olduğunu aksine bunun için bir beyne ihtiyacınız yok. Moleküler süreçler gerekli enzim ve kimyasal bileşenler tükenene kadar devam edebilir. Bu kaynayan suda pişen makarnadan farklı değil… Ocağı kapasanız da kaynayan su, yavaş yavaş kaynamaya devam eder.”

Halâ Aktif

Yeni bir araştırmaya göre, bazı insan bedenindeki dokular, ölümden kısa süre sonra diğerlerinden daha yüksek seviyede gen etkinliği göstermektedir. Burada, ölüm sonrası tespit edilebilir şekilde değişen gen sayısı, test edilmiş doku türünün bir alt kümesi için gösterilmektedir:

Bir insanın moleküler tencerisinin kaynama süresini tam olarak kimse bilmiyor ancak Barselona’daki Genomik Regülasyon Merkezi’nden genetikçi ve araştırmanın da başında olan Roderic Guigó, ekibinin çalışmasının bunu anlamaya yardımcı olabileceğini söylüyor ve şunu ekliyor: “Herşey ne zaman durur? Bence bu ilginç bir soru.”

Ölülerden alınan dokular sıklıkla genetik araştırmalarda kullanılmaktadır. Guigó ve meslektaşları başlangıçta genetik etkinliğin veya gen ifadesinin ölü ve canlı dokularda nasıl karşılaştırıldığını öğrenmek için araştırmaya başlarlar.

Araştırmacılar beyin, cilt ve akciğer gibi 36 farklı insan dokusundaki bozulmayı ve gen ifadesini analiz ederler. Ölümden sonra dokusunu bağışlayan ve 29 saattir ölü olan 500’den fazla kişinin doku örneklerinin incelemesi yapılır. Bilim insanları, her bir dokunun postmortem (ölüm sonrası) aktivitesinde farklılık gözlemlerler ve bu aktivitedeki kalıpları araştırmak için bilgisayar kullanırlar. Sadece beraber alınan dört doku güvenilir bir ölüm saati verebilmektedir: subkütan yağ, akciğer, tiroid ve güneşe maruz kalmış cilt.

Ekip bu sonuçlara dayanarak, tıbbi tetkik ve araştırmacının bir gün ölüm zamanını belirlemek için kullanabileceği bir algoritma geliştirir. DeBruyn: “Bu algoritma, laboratuvardaki dokuları kullanarak, yaklaşık dokuz dakika içinde ölüm zamanını tahmin edebilir ve en iyi performansını da ölümden sonraki ilk bir kaç saat içinde göstermektedir.”

Tıbbi tetkikçiler için, gerçek dünya koşullarının böyle bir kesinliğe izin vermeyebileceğini de düşünmekteler.

Tıbbi tetkik ve araştırma uzmanları, ölüm zamanını belirlemek için geleneksel olarak,vücut sıcaklığını ve rigor mortis (ölü katılığı, sertliği) gibi fiziksel bulguları kullanmaktadırlar. Ancak, DeBruyn’un da dahil olduğu bilim insanları, dekompozisyon  (bozunum, parçalanma-ayrışma) esnasındaki mikrobiyal topluluktaki değişimleri kullanarak ölüm zamanına bakmaya başladılar. (SN Online: 7/22/15).

DeBruyn: “Mikrobiyal toplulukları ve gen ifadesindeki etkinlikleri takip etmek, kesinlikle tamamlayıcı bir yöntem. İlk 24 satte bakteriler, genlerin aksine fazla değişmez. Bu nedenle, bir kişinin genetik aktivitesi, o zaman diliminde ne kadar süre önce öldüğünü tespit etmek için daha yararlı olabilir. Daha uzun süreli ölçeklerde de mikroplar daha iyi sonuçlar verebilir.”

DeBruyn: “En büyük zorluk, değişkenliği belirlemek. Vücudun sıcaklığından tutun da ölenin yaşına kadar herşey, ölümden sonra kaç genin ve hangi genlerin aktif olabileceğini potansiyel olarak etkileyebiliyor. Dolayısıyla, bilim insanlarının, bu yeni metodun yaygın olarak kullanılmasından önce, bu faktörleri açıklamak için daha fazla deney yapmaları gerekecek.

Çeviren : AylinER
https://www.sciencenews.org/article/genes-could-record-forensic-clues-time-death

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu