Epifiz Bezi : Üçüncü Gözümüz

EPİFİZ BEZİ ÜÇÜNCÜ GÖZÜMÜZ İNSANLIK TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ÜSTÜ ÖRTÜLEN GERÇEK

Kozalaksı bez, beyin epifizi, 3.göz diye de tanımlanan epifiz bezi, vertebre-omurgalı beyindeki küçük bir endokrin-içsalgı bezidir. Epifiz bezi, uyku-uyanma modülasyon kalıpları,mevsimsel fonksiyonları etkileyen seratoninin türevi olan melatonin hormonu üretir. Epifizin şekli küçük çam kozalağına benzer ve beynin iki yuvarlak talamik lobu arasında, beynin orta yerinde yer alır.

Sır: Onlar sizin BİLMENİZİ neden istemiyor?!epifizbezi (1)

Her bir insanın epifizi ya da üçüncü gözü ruhani alem frekansına aktive olabiliyor ve sizi herşeyi bilen-alim ve tanrısal bir haz yaşamanızı ve etrafınızdaki her şeyle bütünleşip, teklik hissini duymanızı sağlar.Epifiz bezi bir kere meditasyon, yoga ya da çeşitli ezoterik, okült metodlarla uyumlanıp, ayarlandığında, popüler olarak bilinen astral seyahat ya da astral projeksiyon ya da uzaktan seyr şeklinde kişiyi diğer boyutları seyre geçirir.

Daha ileri düzey çalışmalar ve çok eski metodlarla, fiziksel dünyadaki insanların düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etmek mümkündür. Evet, biraz garip ama Amerika Birleşik Devletleri, eski Sovyetler Birliği hükümeti ve çeşitli gölge organizasyonlar bu çeşit araştırmaları uzun yıllardır yapmaktalar ve hayal edemeyeceğiniz kadar da başarılı olmuşlardır.

Epifiz bezi, Roma’da katolizmde temsil edilmektedir; epifizi sanatsal olarak çam kozalağı şeklinde resmederler.Eski çağlardaki toplumlarda, özellikle Mısır ve Romalılar epifiz bezinin yararlarını biliyor ve bunu geniş sembolojilerinde göz semboli ile sembolize ediyorlardı.

Epifiz bezi ayrıca Amerikan dolarının arka yüzünde “herşeyi gören göz” şeklinde yer alır ve bu, bireye ya da bireylerden oluşan gruplara epifizlerini kullanmaları ve diğer taraf olan sipiritüel aleme geçmeleri ve fiziksel alemde neler olduğunu, neler düşünüldüğünün hepsini bilip, insanların düşünce ve davranışlarını kontrol etmeleri için bir referans niteliği taşır.

Bu zamana kadar yapılan pek çok araştırma, gecenin belirli saatleri olan gece 1 ile 4 arasında beyinde salgılanan kimyasalların, kişinin derinindeki kaynağa bağlanarak bütünlük, teklik hissine yol açtığı doğrulanmıştır.

Komplo: Epifiz Bezinizi nasıl öldürüyorlar?

1990ların sonlarında, Jennifer Luke adlı bir bilim adamı, sodyum floridin epifiz üzerindeki etkileri konusunda ilk çalışmaları başlatmıştır. Luke,beynin orta yerinde bulunan epifiz bezinin, florid için bir hedef olduğunu bildirdi.Epifiz bezi,bedendeki kemikler de dahil diğer fiziksel maddelerden daha fazla floridi absorbe etmekte, emmekteydi.

Epifiz bezi tıpkı bir mıknatıs gibi sodyum floridi çeker. Bu da epifizin kireçlenmesine ve bedendeki tüm hormonal işlemin etkin bir şekilde dengelenmesine engel olur.

Daha sonra yapılan çeşitli araştırmalar da sodyum floridin beyindeki en önemli bezde absorbe edildiğini kanıtlamıştır.Sodyum florid, beynimizdeki en önemli salgı bezimize saldırıda bulunmaktaydı.Sodyum florid, yiyeceklerde, içeceklerde, banyolarda,içme sularında bulunur. Sodyum florid, Amerika’daki içme sularının %90’ına konmaktadır. Marketlerde satılan su filtreleri floridi filtre etmez, sadece tersine ozmoz ya da su damıtma ile filtrelenebilir. Bunun en ucuz yolu da bir su tamıtıcısı almaktır.

Sudaki,pepsi, kola, yiyeceklerdeki Sodyum florid gerçek anlamda kitleleri aptallaştırır.Naziler ve Ruslar, konsantrasyon kamplarında kampta bulunanları otoritenin sözünü dinleyen ve otoriteyi sorgulamayan bir hale getirmek için sularına sodyum florid katmışlardır.

Ben bir komplo teoristi değilim ama eğer ruhun tohumunu alırsanız, bu bizi tanrı ve içimizdeki güç ve ruhaniyetin bir olduğu tekliğinden kopartır ve bizleri gizli toplulukların, gölge organizasyonların ve çılgına dönmüş kurumsal dünyanın sıradan köleleri haline getirir.

Yazıma bir alıntı ile son vermek istiyorum…

Sırf duydunuz diye herhangi bir şeye inanmayın. Sırf pek çokları tarafından konuşuluyor ya da dile getiriliyor diye herhangi bir şeye inanmayın. Sırf dini kitaplarınızda bulunuyor diye körü körüne inanmayın. Sırf öğretmenleriniz ya da büyükleriniz dedi diye inanmayın. Geleneklere inanamayın.Çünkü onlar pek çok jenerasyondan beri süregelmekte.Ama gözlemler ve analizler sonucunda, bir nedenden dolayı oluşan bir şey tespit edersen ve bu da bir şeye hizmet eder ve birisinin ya da herkesin yararına olursa o zaman kabul et ve bu kabul ettiğini yaşa!
Budda.

Check Also

Sinir Sistemi Nesiller Boyunca Bilgiyi Aktarabiliyor

Hemen hemen tüm ekolojik ortamlarda bulunan nematotlar(iplik kurdu), üzerinde en çok çalışma yapılan organizma modellerindendir. ...