Dünya Bilime Karşı Çıkarsa Ne Olur?

Projecting The Future

John von Neumann adlı bilge insan 1957 ‘de öldükten sonra, hem dostu hem de mesai arkadaşı olan Stanislaw Ulam, Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknolojiyi ilerletmek için neredeyse herkesten çok uğraşan Neuman hakkında methiye yazdı.

Neumann bilimin halk desteğini kaybetmesiyle ilgili endişelerini yeniden gündeme getirdi ve şöyle söyledi: “İnsanlığın ilgileri değişebilir, bilime şu anki ilgi bitebilir ve ilerde tamamıyla farkı şeyler insanın zihnini meşgul edebilir.”

Neumann, son 60 yılın bilimsel ve teknolojik gelişmeleri içinde bocalayıp durduğumuz konusunda oldukça  karamsardı. Ancak  zaman ve toplumsal tutumlar değişkendir, onun bilim ve teknoloji konusundaki öngörüsü gelecekte gerçekleşebilir mi?

Londra Koleji Üniversitesinden bilim ve teknolojinin toplum üzerindeki etki ve algılarını araştıran Jack Stilgoe şöyle der: “Toplumsal yargının değişebileceği konusunda gerçekten de kaygılıyım. Eğer insanlar teknolojik ve bilimsel gelişmelerin yanlış insanlara fayda ettiğini, zenginleri daha da zenginleştirdiğini ve diğer sosyal ihtiyaçların göz ardı edildiğini hissederlerse düş kırıklığına uğrayabilirler.”

Robotlar bizim işlerimizi yaptığında veya insanlar yollardaki en tehlikeli sürücüler olduğu için sigorta şirketleri çok fazla prim talep ettiklerinde hala teknolojiyi seviyor olacak mıyız? İnsanlar geçmişte İngiltere’deki otomatikleşmiş dokuma tezgahlarına saldıran işçiler gibi sürücüsüz taksilere saldıracak mı?

Bazı küçük ve agresif bölgelerde politik veya toplumsal gelişmelere karşı tepki en civcivli anında olacaktır. Önde gelen matematikçi Ted Kaczynski “Teknoloji karşıtı devrim” isimli bir  kitap yayınladı. İngiltere’deki Warwich Üniversitesinden Steve Fuller şöyle der: “Ted Kacanzynski, bilim ve teknoloji insan yaşam tarzlarında şiddetli bir küçülmeye neden olsa bile, bunu kökten geri çevirmenin mümkün olduğunu düşünüyor.”

Kitap oldukça akla yatkın. Kitap ,sanki yazarın bilim ve teknolojinin gezegeni yok olmaktan nasıl kurtaracağına, devrimci bir bakış sunuyor.

Jack Stilgoe ise bu konuya kuşkucu yaklaşıyordu. “Zengin ülkelerdeki toplumlar bilim ve teknolojiye zararlı bir şekilde bağımlı hale geldi, bu yüzden bundan vazgeçmelerine imkân yok” diye belirtiyor. Ancak eğer bilim ve teknolojiyi terk edebilirlerse, bunun da sonuçları çok kötü olurdu.

Harvard Üniversitesi bilim tarihçisi Matthew Hersch, “Toplumun bu konudaki algı durumu değişirse, bu durum Ar-Ge konusundaki motivasyonun cesaretini kırar, böylelikle teknolojik – ekonomik durgunluğa neden olur ve  teknik ve mali yıkımla karşı karşıya kalabiliriz” diyor. Ayrıca bunun  sosyal etkileri de korkunç olurdu.  “Kolej ve üniversitelerin fakülteleri, yeni şeyleri öğrenmeyi bıraktıklarında eğitim dogma, yarı gerçekler, test edilmemiş bilgilerle bilinçlerde gerileme ve toplumda ayrışmalara neden olur.
Michael Brooks

Çeviren: Dilek YAZICIOĞLU
https://www.newscientist.com/round-up/world-2076/?utm_campaign=Echobox&utm_medium=Social&utm_source=Twitter&cmpid=SOC|NSNS|2016-Echobox#link_time=1479488808

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu