Biyofotonların Bilinçle Doğrudan Bağlantısı

Bilim İnsanları Beyindeki Biyofotonların Bilinçle Doğrudan Bağlantısı Olduğunu Keşfettiler!. 

Bilim insanları, memeli beynindeki nöronların “ışık foton”u ya da “biyofoton”lar üretebildiklerini bulmuşlardı.

Fotonlar, garip bir şekilde, görünür spektrumda gözlemlenebilirler. Onlar spektrumda kızıl ötesi veya kızıl ötesine yakın, 200 ile 1.300 nanomatre aralıkta değişkenlik gösterir.

Bilim insanları, beynimizin nöronlarının ışıkla iletişim kurabileceğini düşünmekteler. Onlar beynimizin optik iletişim kanallarına sahip olabileceğinden şüphelenseler de neyin bu iletişimi sağladığı konusunda da tam bir fikre sahip değiller.

Aslında daha da heyecan verici olan şey, bilim insanları, optik bir iletişim mevcutsa, beynimizin ürettiği biyofotonların kuantum dolanıklılıktan etkilenebileceğini de ileri sürüyorlar ki bu da şu anlama geliyor: “fotonlar”la “bilincimiz” ve pek çok kültür ve dinde “ruh” diye bahsedilen arasında çok kuvvetli bir bağ olabilir.

Bir kaç deneyde bilim insanları, fare beyinlerinin dakikada her bir sinir hücresi başına sadece bir biyofoton ilettiğini ancak insan beyninin saniyede bir milyondan fazla biyofoton taşıdığını keşfederler.

Bu da şu soruyu beraberinde getirmekte: çok ışık üretip, nöronlar arası iletişimi bir o kadar çok sağlayanın, daha bilinçli olması mümkün mü?

Biyofotonlar, ışık ve bilinç arasında korelasyon varsa, bu, farkında olduğumuzdan daha çok ışığın mevcut olduğunu gösterebilir.

Biraz düşünün… pek çok yazılı metin ve dinlerde insan medeniyetinin doğuşuna doğru, geriye gidip baktığımızda, azizlerin ve uruç edenlerin ve aydınlanmış kişilerin hepsinin başlarının etrafında bir hare olduğu tarif edilir.

Antik Yunan, Antik Roma’dan tutun da, Hinduizm, Budizm, Hıristiyan ve İslam öğretilerine kadar pek dinlerde kutsal insanlar, başlarının çevresinde ışıltı şeklinde parayan bir hare ile tasvir edilirler.

Tarif edildikleri gibi, bu kişiler aydınlanmış kişilerse, belki de bu parlayan hare, daha üst bilince sahip olmanın sonucudur ve bu da biyofotonların daha yüksek bir frekans ve üretimde olduğunu da göstermektedir.

Eğer biyofotonlar ve bilinç arasında bir korelasyon varsa, belki de bundan dolayı bu kişiler, aydınlandıklarında daha üst seviyede ve çok kuvvetli yoğunlukta biyofoton üretmişlerdir.

enLIGHTenment” aydınlanma sözcüğünün bile içinde “IŞIK” kelimesi geçmekte ve bu aydınlanma, üst bilinç durumunun ışıkla ilişkili bir şeyler olduğunu gösterebilir.

Beyinlerimizin ışık üretebileceğinin keşfi ile bilincimizin ve ruhumuzun bedenimizle sınırlı olmadığına dair belki de en heyecan verici bir çıkarımlardan birini yapıyor olabiliriz.

 Kuantum Dolanıklılık, bize 2 dolaşık fotondan bir tanesi, diğer foton evrende nerede olursa olsun onun etkileşiminden gecikmeden anında reaksiyona girdiğini anlatır.

Belki de ışığın içinde var olan bir dünya vardır ve nerede olursanız olun, fotonlar bu iki dünya arasındaki iletişimi sağlayan portallar-geçitler gibi davranabilirler. Belki de ruhumuz ve bilinç, bedenimizle bu biyofotonlar vasıtasıyla iletişim kurmaktadır. Ne kadar çok ışık üretirsek, o kadar uyanır ve bilincimizle bir bütün oluruz.

Bu bize bir fotonun durumunun neden sadece bilinçli olarak gözlemlendiğinde etkilendiğini gösteren fenomeni de açıklayabilmekte.

Belki de gözlemlerimiz, biyofotonlar tarafından gözlemlenen fotonlar vasıtasıyla iletişime geçmekte. Bu tıpkı kuantum dolanıklılıkta olduğu gibi… ışığın evrenin her tarafına dağılan ve her bir ışık parçacığından etkilenen tek bir birleşik madde olması gibi …

Tabii ki herşey bir teori.. Ama soru sormak ve böyle metafizik hipotezler ortaya koymak bizi gerçekliğe yaklaştırabilir ve bilincin ne olduğu, nereden geldiği ve ışıkta gizli olan sırları anlamamızı sağlayabilir.

Çeviren : AylinER
https://www.lifecoachcode.com/2017/09/21/scientists-discover-biophotons-in-the-brain-hint-consciousness-light/

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu