Beyniniz Bir Zaman Makinesi

Yeni bir kitaba göre uzay-zamandan zihnin zamanı nasıl algıladığına kadar, zamanla ilgili şeyleri derinlemesine ele almak çok karmaşıktır ama karşılığı müthiştir.

Zaman denilen şey çatallanmayan, kavşakları, çıkışları ya da geri dönüşleri olmayan bir yoldur.” Dean Buonomano bu sözüyle yeni kitabının- “ Beyniniz Bir Zaman Makinesidir”- konusunu anlatıyor.

Zaman ve uzayı karşılaştırmak zamanı anlamayı kolaylaştırmıyor. Buonomano’nun da dediği gibi: Aslında fizikçinin zamanın yapısı üzerine konuşması zaman içinde sonlandı. Ama öyle görünüyor ki konu epey zamandır sürüklendikçe sürükleniyor.” Bu cümle, çeşitli zaman kavramlarını yansıtıyor: doğal zaman, saat zamanı ve öznel zaman.

Doğal zaman, fizikçilerin hakkında çırpınıp durduğu şeydir: Zaman gerçek midir? Zaman tüneli bir ilüzyon mudur? Zamanın içindeki tüm anlar, tüm uzay koordinatlarında var olduğu gibi mi varlar? Bilim insanları ise saat zamanı ve öznel zaman üzerine çalışırlar..

Fizikçiler ve felsefeciler, doğal zamanı açıklayabilmek için geçmiş, şu an ve geleceğin eşit şekilde gerçek olduğu eternalizme sahip çıkarlar. Bundan yola çıkarak Buonomano : “Şu an ile ilgili özel bir şey yoktur. Geçmiş, şu an ve gelecek eşit derecede gerçek olduğu için, şu anda burada olduğum gibi, uzay da başka noktalarda olmam da mümkündür.”der.

Doğal zamanın bir başka açıklaması da “bu an”cılıktır. Buna göre sadece şu an gerçektir. Bu görüş öznel zaman algımız ile de örtüşmektedir. Geçmiş bitmiştir, gelecek henüz gerçekleşmemiştir. Buonomano : Nörobilim insanları tam olarak bugüncüdürler. Ama sezgisel cazibesine rağmen yine de “bu ancılık”hem fizikte hem de felsefede mazlum durumda olandır.”

 “Zihinsel zaman yolculuğu bir insan kapasitesidir. Ama bunu yapabilmek için öncelikle biyolojinin zamanı nasıl ele alacağını bilmesi gerekir.”

Buonomano, zamanın fizik ve nörobilim olarak aynı anda ele almanın vaktinin geldiğini söylüyor. Kitabın başlığı günümüzün saygın fikri olan beynimizin makine olduğu görüşünden gelmektedir. Ne zaman bir şey algılasak, teoriye göre algıladığımız şey objektif gerçeklik değildir. Ama beynimiz, bedenimizi etkileyen duyulara neyin sebep olduğuna dair en iyi tahminini yapmaktadır. Ama teorinin popüler tanımları, tahmin makinasının bir boyutunu genellikle görmezden gelmektedir: Zaman!

Buonomano, beynin sadece “sonra ne olacak” değil ayrıca “ne zaman olacak” diyerek sürekli olarak gerçek zaman tahminlerinde bulunduğunu söylüyor. Bunu yapabilmek için beynin karmaşık bir zaman ölçüm sistemine ihtiyacı vardır:  Mikro saniyeler içinde neler olabileceğini tahmin etmenin yanı sıra saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar, aylar ve yıllar içinde de neler olabileceğini tahmin edebilmek için.

Uzun vadeli geleceği tahmin edebilme yeteneği, hafızaya bağlıdır. Aslında hafızanın bu şekilde geleceği tahmin edebilmek için bilgi deposu olarak kullanılması gerçekten evrimseldir. Hafıza ve biliş ile beyinlerimiz zaman makinesi haline geldi: Artık zamanda ileri ya da geri hareket edebiliriz. Bu zihinsel uzay yolculuğu insan kapasitesidir ve bizleri diğer hayvanlardan ayıran bir özelliktir. Bu yüzden de kitaba adını vermiştir. Scrub Jay (bir kuş türü) de ilginç bir şekilde benzer yeteneklere sahipmiş gibi görünmekle beraber, henüz hayvanlarda zihinsel zaman yolculuğunun olduğunu söylemek zordur.

Buonomano’nun kitabında, hücrelerin, nöronların ve vücuttaki başka şeylerin zamanı nasıl söylediğine dair sayısız detay mevcut. Mesela, karmaşık sesli üst kiyazmatik çekirdek. Hipotalamustaki sinir hücresi kümesidir ve usta bir sirkadyan saati işlevi görür.

Geniş aralıklarla zamanı söyleyebilen saatlerimizden farklı olarak beynimizin tek bir saati yoktur. Mesela üst kiyazmatik çekirdekteki lezyonlar, beynin saniyeler ölçeğinde zamansal yapıyı algılama yeteneğini değiştirmezler. Bunun için farklı saatler bulunmaktadır. Zaman kaydetmenin sinir bilimi bağlamında en net mesajı, nöral devrelerin düzenli dış uyaranlara cevap olarak kendilerini donanım içine sokabiliyor olmalarıdır. Yani başka bir deyişle zaman kaydedebilirler; hem de tüm zaman çeşitlerini.

Buonomano’nun kitabını okurken, zamanın ve zamanı ölçmenin varlığımızı nasıl kapladığını gördüğümüzde şaşmamak mümkün değil. Bu ister bizim yaptığımız aletler veya saatler şeklinde olsun ister de beynimizde mevcut olan mekanizma sayesinde olsun. Buonomano, temporal beynin ne kadar karmaşık olduğunu ve zamanı kaydetmede ne kadar muhteşem bir işlevi olduğunu gösteriyor.

Buonomano çok net bir şekilde yazıyor. Bu netlik özellikle de zamanın fiziğini anlatırken daha çok ortaya çıkıyor. Uzmanlık alanının nöro bilim olduğunu düşünecek olursak, bu gerçekten başarılı bir çalışma. Einstein’ın özel görecelik teorisinin, evren bloğunun varlığını gösterdiğini söylüyor: Burası, orası ve her yerin geçmiş, şu an ve gelecekte yan yana olduğu 4 boyutlu bir uzay-zaman yapısı. Eternalismi anlatan son derece ustalıklı bir görüş.

Eternalizm sübjektif zaman akışı deneyimimizle çatışmaktadır. Başka bir deyişle, fizik ile sinir bilim çakışmaktadır. Zamanın geçtiğini hissediyorsak da-ki böylelikle kendiliğinden “bu an”cılık kavramını onaylıyor oluruz- Buonomano, sübjektif zaman algımızın, karmaşık bir şekilde uzay algımızla bağlantılı olduğunu söylüyor. Bunu da zaman hakkında konuşurken kullandığımız metaforlar ile göstermektedir. Mesela: “Bu son derece KISA SÜRELİ bir ticaretti. UZUN SÜREDİR zaman üzerine incelemeler yapıyoruz. Cevabının YAKINDA gelmesini dört gözle bekliyorum. GERİYE DÖNÜP BAKTIĞIMDA, bu korkunç bir fikirdi.” Zaman ölçümlemesinde beyin, uzayı temsil eden nöral devreleri seçer. Bu yüzden de uzay ve zamanı aynı şekilde işler.

Bu durum kitaptaki en ilgi çekici sorulardan birini ortaya koyuyor: Fizik ile ilgili bildiğimiz şeylerin kaynağı beynin yapısı olabilir mi?

Çeviren : Sıdıka ÖZEMRE
https://www.newscientist.com/article/2132847-your-brain-is-a-time-machine-why-we-need-to-talk-about-time/?utm_term=Autofeed&utm_campaign=Echobox&utm_medium=Social&cmpid=SOC|NSNS|2017-Echobox&utm_source=Twitter#link_time=1496590558

 

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu