Beynin küçük bir parçası ve derinlikli etkisi : İnsula

İNSANA KENDİNİ BEDEN KABUL ETTİREN BEYİNDEKİ “İNSULA”

Sigara konusunda son çıkan çarpıcı habere göre beyninin “insula” adı verilen küçük bir bölümü zarar görmüş olan insanlar sigarayı bir anda bırakabiliyor.Ekran Alıntısı

Diyelim ki bilim adamları insula’ ya zarar vermeden nasıl gerekli etkiyi yaratabileceklerini biliyorlar. Sigara alışkanlığını bırakmak için güzel bir yol olmaz mıydı bu?

Çok uzak olmayan bu rüya insula üzerine dikkatleri toplamaktadır. Insula nedir ve nasıl oluyor da insan davranışı üzerinde böylesine büyük bir etkiye sahip olabiliyor?

Bunun üzerine çalışan nörologlara göre insula beynin uzun zamandır ilgi gösterilmeyen ancak insan üzerinde önemli bir role sahip bölgesidir.

Arzu ve nefret, gurur ve aşağılama, suçluluk ve özür dileme gibi sosyal duyguların kaynağı olduğunu; ahlaki içgüdüyü, empatiyi ve müziğe karşı duygusal tepkiyi arttırmaya yardımcı olduğunu da belirtmektedir bu bilim adamları.

Ayrıca anatomisi ve evrimsel özellikleri insan ve hayvan arasındaki farklılıklara ışık tutmaktadır.

Insula aynı zamanda vücudun taleplerine de cevap verir; çok açken ikinci bir sandviç yemek istememiz, sigara ya da kokaine ihtiyacımız olması gibi.

Yani insula araştırması bağımlılık, alkolizm, kaygı ve yeme bozuklukları ile ilgili yeni tedavi yöntemleri üzerine düşünmemize yardımcı olmaktadır.

Elbette ki beynin keşfedilmeyi bekleyen birçok kısmı var ve belki de insula diğerleri içinde en az role sahip olanıdır; ancak yeni yeni keşfedilmektedir.

California Üniversitesi’nden Dr. Martin Paulus’un da belirttiği gibi insanların insula’nın işlevini anlamaları bir yap-boz misali zaman almaktadır.

Her şeyi yapabiliyorsa, tam olarak neyi yapabilmektedir?

Örneğin, insanlar acı hissettiğinde, uyuşturucuya ihtiyaç duyduğunda, diğer insanlarla empati kurduklarında, yapılan şakaları dinlediklerinde, diğerlerinin bir şeyden ötürü tiksindiğini gördüğünde, müzik dinlediklerinde, aldatmacaları görüp cezalandırmak istediklerinde, ve çikolata yerken tercih belirtirken beyin taraması yapıldığında insula sinyal vermektedir.

İnsula’nın zarar görmesi ilgisizliğe, libido kaybına ve taze yiyeceği bayattan ayırt etme yeteneğinin kaybolmasına neden olabilir.

Dr. Paulus ve diğerlerine göre akıl ve beden, insan duygularının anatomisine ışık tutan insula’da birleşmiştir.
Elbette ki insula- aslında beynin her iki tarafında birer tane bulunur- önemli her beyin yapısı gibi yalnız başına hareket etmez. Çoklu döngünün bir parçasıdır.

Insula tüm vücudun fizyolojik durumunu okuyan bir çeşit alıcı bölgedir ve böylelikle yemek yeme ihtiyacı gibi vücudun iç dengesini sağlayacak öznel duygular açığa çıkarır. Bu bölgeden gelen bilgi diğer beyin yapılarına aktarılır.

Araştırmacılara göre insula uzun zamandır iki nedenden ötürü boşlanmıştır. Öncelikle insula beynin derinliklerindedir ve bilim adamları yüzeysel elektrotlarla bunu araştıramamıştır ta ki beyin görüntüleme tekniklerinin icadına kadar- fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme, fMRI, v.s.

Öte yandan California Teknoloji Enstitüsü’nden nörolog John Allman’nın da dediğine göre, insula beynin karanlık bir bölgesi olarak ilan edilmiş. Yani yanlışlıkla beynin yeme ve seks gibi ihtiyaçlara cevap veren ilkel bir bölümü olarak açıklanmış.

Şimdi Southern California Üniversitesi’nde nörolog olan Antonio Damasio on yıl önce sözde somatik işaret hipotezini geliştirdiğinde insula’yı karanlıktan kurtarmış oldu. Bu hipoteze göre rasyonel düşünce duygulardan ayrılamaz ve insula burada başrolü oynamaktadır.

Phoenix’de Barrow Neurological Enstitüsü’nde çalışan nörolog Arthur D. Craig vücudu insula’ya bağlayan döngü üzerine çalışmaya koyulmuştur.

Dr. Craig’e göre insula bilgiyi deri ve iç organlardaki alıcılardan sağlamaktadır. Bu tip alıcılar farklı duyguları açığa çıkaran sinir hücreleridir. Bu nedenle sıcak, soğuk, kaşınma, acı, lezzet, açlık, susuzluk, kas ağrısı, nefes alma ihtiyacı, v.s. için çalışan alıcılar vardır. Dokunma hissi ve vücudun boşluktaki pozisyonu ile ilgili his beynin farklı bölgeleri tarafından algılanır.

Dr. Craig tüm memelilerin beden durumlarını okuyabilen insulalarının olduğunu söylüyor. Vücudun doku ve organlarının durumuna ilişkin bilgi alıcılardan spinal bir yol ile beyin köküne ve oradan da daha yukarıya, yukarı beyin ya da korteksteki insula’ya doğru iletilmektedir.

Aynı şekilde tüm memelilerin motivasyon sağlayan duyguları vardır. Eğer bir hayvan sıcaktan bunalmışsa gölge bir yer, acıkmışsa yiyecek arar. İncinmişse de yarasıyla ilgilenir.

Ancak Dr. Craig’e göre hayvanların insanlara kıyasla öznel duyguları yoktur. İnsanlar ve daha az oranla maymunların insulaları bedenin ihtiyaçlarına cevap verip yeni durumlara adaptasyonu sağlamak üzere iki tip değişim ve gelişim göstermiştir.

Bunlardan biri döngüyü, diğeri ise yepyeni bir çeşit beyin hücresini içerir.

İnsanlarda bedenin durumuna ilişkin bilginin edinimi beyin içerisinde bağırsaktan, kalpten, ciğerlerden ve diğer iç organlardan da fazlasıyla sinyal toplayarak farklı bir rota izler. Yani Dr. Craig’in de belirttiği üzere insan beyni ekstra yol kateder. Bedensel hislere yönelik bilgi insan ve maymunlarda oldukça gelişmiş olan ön insula’ya, özellikle sağ tarafa doğru iletilir.

Dr. Craig’in dediğine göre ön insula bedensel durumları ve hisleri sosyal duygulara çevirir. Kötü bir tat ya da koku ön insula’da iğrenme duygusunu doğurduğu gibi sevdiğimiz birinin bize dokunuşundan da keyif alırız.
Araştırmacıların bulgularına göre bu hisleri çabuk algılayan insanlar hızlı nabız, kızarık bir yüz, yavaş soluma ile psikolojik empati testlerinden en yüksek puanları alanlardır.

Dr. Allman’nin dediği gibi insula üzerindeki ikinci büyük değişim sadece insan, maymun, balina ve muhtemelen fillerde bulunan bir çeşit hücredir. Bu hücreler insanlarda daha çok bulunmuştur ve ilk defa 1925’te keşfeden Von Economo’nun ismiyle VEN, yani Von Economo nöronları, olarak adlandırılır. VENler uçlardan birbirine bağlı geniş sigara şeklindedir ve genellikle ön insula ve anterior cingulate korteksinde bulunur.

Dr. Allman’a göre VENlerin tam olark bu kritik döngü içerisinde ne işe yaradığı tam olarak henüz bilinmemektedir. Ancak duyguları hareketlere yansıtmada etken olduğu aşikardır.

İnsan insula’sı aynı zamanda gelişmekte olan olaylar doğrultusunda bedeni hazırlar. Örneğin soğuk bir günde dışarı çıkmaya karar verdiğimizde soğuk havaya çıkmadan vücut kendini hazırlar. Gerekli yerlere kan pompalanır, metabolizma alıştırılır ve dışarı çıkmadan karşılaşacağımız soğuk havanın nasıl olacağını önceden kestiririz ve buna hazır oluruz.

Aynı şey uyuşturucu bağımlılığı için de geçerlidir. Ne zaman ki bağımlı olan kişi uyuşturucuya dair bir görüntü, ses, koku, durum ya da benzeri bir stimuli ile karşılaşırsa uyuşturucu almadan insula’sı aktive olur.

Dr. Paulus’a göre eğer bir kokain bağımlısına kokain verirseniz o kişinin beynindeki ödül sistemini etkilemiş olursunuz; ancak bu durum o kişinin kokaine devam etmesinin sebebi değildir. Kokaine karşı şiddetli arzu ile o kişi kıvranır ve kullanmaya devam eder.

Iowa Üniversitesi Tıp Eğitimi programından ve sigara içimi üzerine son zamanlarda yazılmış olan makalenin başyazarlarından Nasir Naqvi’e göre sigara tiryakileri sigaranın tüm beden üzerindeki etkilerinden hoşlanıyor. Sadece nikotin değil, aynı zamanda hisler de önemli; yani kalp atışı, tansiyon, ciğerlerdeki gıcık, ağızdaki tat, ellerin pozisyonu ve diğer tüm ritüeller.

Insula’nın önemi onu birçok hastalığın tedavisinde ideal bir hedef olarak sunmaktadır. Ancak bu konuda oldukça dikkatli davranılmalıdır. İnsanlar tüm bağımlılıklarından kurtulabilirler; fakat aynı zamanda yemek yemeye, çalışmaya ve seks yapmaya olan ilgilerini de kaybedebilirler.

Klinisyenler olası durumları ortaya koydukça Dr. Craig daha geniş çapta düşünmketedir.

Örneğin ön insula’daki bir lezyon müzik zevkimizin yok olmasına neden olabilir. Ayrıca zamanın ilerleme hissini de bizden alıp götürebilir. Sonuçta ne hissettiğimden değil ne hissedebileceğimizi öngörmeye çalışıyoruz.

Duygusal anlar zaman hissini fazlasıyla etkileyebilir. Ya da olduğu gibi kalır; bu durum sadece insula’da meydana gelir.

http://www.nytimes.com/2007/02/06/health/psychology/06brain.html?_r=3&pagewanted=1
Çeviren : Mehtap YAZICIOĞLU

Check Also

Sinir Sistemi Nesiller Boyunca Bilgiyi Aktarabiliyor

Hemen hemen tüm ekolojik ortamlarda bulunan nematotlar(iplik kurdu), üzerinde en çok çalışma yapılan organizma modellerindendir. ...