Beden Dışı İllüzyonla Farklı Lokasyonlara Işınlanma

Kendini bir bedeninin içinde hissetmek, düşünüldüğü kadar apaçık bir şey olmayabilir. İsveç, Karolinska Enstitüsü’nden nörobilimciler, yeni bir çalışmada, deneye katılanların zihninde beden dışı deneyim illüzyonu yaratarak, beyinlerini incelerler ve daha sonra da denekleri sürekli olarak odanın içinde farklı noktalara zihinlerinde seyahat ettirir, ve bedenli varlığın algıladığı lokasyonun, beynin belirli bölgelerindeki aktivite kalıplarından çözümlenebileceğini gösterirler.

Bir bedene sahip olma hissi ve uzayda  bir yerde konumlanmak, o kadar temel bir şeydir ki çoğunlukla bunu sorgusuz sualsiz kabul ederiz. Ancak, dış dünyaya göre bedenin nerede konumlandığının kesin ve doğru algısını sağlamak için farklı algılardan bilgilerin sürekli entegrasyonu gerektiğinden, bu durum, beyne göre muazzam derecede karmaşık bir iştir. Farelerle yapılan çalışmalarda, beynin belirli bölgelerinde, farelerin odadaki pozisyonunu gösteren GPS tarzındaki “yer hücreleri” içermektedir. Ancak, bugüne kadar, insan beyninin, uzayda bir yerde bir “beden”e sahip olmanın algısal deneyimini nasıl şekillendirdiği ve farelerde belirlenen bölgelerin bu prosesi içerip içermediği halâ bilinmemekte.

Current Biology adlı dergide yayınlanan yeni bir çalışmada, bilim insanları, 15 sağlıklı denekte beden dışı deneyim illuzyonu oluşturup, zihinlerini beyin taramasında incelerler. Deneyde, denekler,başa takılan kasklı ekranla kendilerini ve beyin taramalarını odanın başka bir tarafından izlerler. Yeni görsel perspektiften, denekler, önplanda yabancı birisinin bedenini gözlemlerken, onların fizik bedenleri de, beyin tarayacısının çıkıntılı kalibresinden arkaplanda görülebilir. Illüzyon sağlamak için, bilim insanları, katılımcının gözünün önünde katılımcının ve yabancının bedenlerine  eş zamanlı bir şekilde bir nesne ile benzer dokunuşlarda bulunurlar.

self-location-neural-activity

Bu yapılan deneyin baş yazarı şunları söylemekte: “Saniyeler içinde, beyin dokunma hissi ve odada, katılımcının fiziksel bedeni dışında, bir yabancının bedeninden edinilen illüzyondan neticelenen yeni perspektiften görsel girdi algılar.”

Çalışmanın en önemli kısmında, bilim insanları, beden dışı deneyim illüzyonunu, katılımcıları tarayıcı odasının farklı yerleri arasında sürekli olarak “seyahat ettirmek-taşımak” için kullanırlar. Daha sonra, onlar, kalıp tanıma teknikleri kullanarak deneklerin beyin aktivitelerini analiz ederler ve temporal ve parietal loblardaki belirli alanlarda aktivite kalıplarından, algılanan kendi-öz konumlarının deşifre edilebileceğini gösterirler. Daha da ötesi, bilim insanları, bu kalıplardaki enformasyon içerikleri arasındaki sistematik ilişkiyi ve deneklerin canlı bir illüzyonla belirli bir beden dışı pozisyon içinde konumladığını gösterebilirler.

Beden dışı illüzyonu oluşturmak için; katılımcılar, odanın köşesinde yatan yabancıyı görürler, kendilerine dokunulurken yabancıya da eşzamanlı olarak benzer şekilde gerçek bedenlerine dokunulur.(onlar görmezken) İllüzyonun gerçekten de işe yarayıp yaramadığını görmek için, bilim insanları, yabancının bedenini bir bıçakla tehdit ederler ve deneklerin stres tepkilerini ölçerler. Sonuçlar göstermektedir ki; deneyimlenmediği zamana göre illüzyon deneyimlenirken, denekler yabancının bedenini kendi bedenleri gibi algılamalarından dolayı, deneklerde artan cilt terlemesi ve beynin korku alanlarında artan nöral aktiviteleri  göstermektedir. Diğer taraftan, bilim insanları, deneklerin gerçek bedenlerini büyük bir lastik balyozla tehdit ettiklerinde, deneyimlenen illüzyon, sanki görünen fiziksel beden başka birisine aitmiş gibi daha düşük bir stres tepkisi duymalarına yol açar.
Foto: Arvid Guterstam. 

Arvid Guterstam: “Uzayda herhangi bir yerde bir beden olarak konumlanmak, dış dünya ile etkileşimimiz için önemlidir ve insan özbilincinin temel unsurunu oluşturur. Bu çalışmamızdaki sonuçlar önemli. Çünkü, uzaydaki beden varlık olarak algısal deneyimini şekillendirmeyi içeren beyin alanlarının ilk nitelendirmesini temsil etmektedir.”

Katılımcıların algıladığı özlokasyonun çözümlenebileceği beyin bölgelerinden birisi hipokampüstü—“Nobel ile ödüllendirilen yer hücreleri”nin tanımlandığı yapı.

Karolinska Emstitüsü, Nörobilim Bölümü profesörü, baş araştırmacı Henrik Ehrsson da şunları dile getiriyor: “Bu tespit özellikle ilginç. Çünkü,yer hücreleri, sadece navigasyon ve hafıza kodlamada değil, ayrıca uzayda birisinin bedeninin bilinçli deneyimini yaratmada da önem taşıdığını göstermekte.”

Çeviren: AylinER
http://neurosciencenews.com/neuroimaging-out-of-body-illusion-2013/

Check Also

Bunu anladığınızda Tüm Hayatınız Değişecek – Bruce Lipton