Az REM Uykusu, Daha Yüksek Demans (Bunama) Riski Oluşturabiliyor!

 Özet: Sinirbilim alanında yapılan yeni bir çalışmada, az REM uykusuna sahip olan kişilerde demans (bunama) riskinin daha yüksek olabileceği ortaya konuldu. Demans gelişen kişilerde, uyku zamanlarının %17’si REM uyku safhasında geçerken, herhangi nörodejeneratif bir hastalık bulunmayan kişilerde ise uyku zamanlarının %20’si REM uykusunda geçmektedir.

 “Neurology” dergisinin 23 Ağustos 2017 tarihli internet sayısında yayınlanan yeni bir araştırmaya göre; Az REM (Uykunun Hızlı Göz Hareketleri Safhası) uykusundan dolayı demans geliştirme riski daha yüksek olabilir. REM uyku safhası rüyaların görüldüğü safhadır.

 Uykunun 5 safhası vardır. Birinci safha, hafif uykudur. İkinci safha, derin uykuya hazırlanmaya başlama safhasıdır, 3. ve 4. safha da derin uyku safhasıdır. 5. safha da REM uyku evresidir. Bu 5. Rüya safhasında, gözler hızlı hareket eder ve beyin aktivitesinin yanı sıra vücut ısısı, nabız artar ve daha hızlı nefes alınır.

Ilk REM safhası, yaklaşık 1 ile 1.5 saatlik bir  uykudur ve tüm gece boyunca döngüler şeklinde tekrar tekrar, defalarca yinelenir.

 Avusturalya’daki Swinburne Teknoloji Üniversitesi’nden, bu yapılan çalışmayı yazan Dr.Matthew P. Pase şunları ifade ediyor: “Demans (bunama) rahatsızlığında uyku bozuklukları yaygındır. Ancak,uykunun çeşitli aşamalarının demans ile ilişkisi, demans olma riski yaratıp yaratmadığı hakkında çok az şey bilinmekteydi. Uykunun hangi aşamalarının demans (bunama) ile ilişkili olabileceğine dair araştırma yaptık ve derin uyku ile bağlantısını bulamadık. Ancak, REM uyku safhası ile bağlantılı olduğunu tespit ettik.”

Araştırma için, araştırmacılar, Framingham Kalp Çalışmasında yer alan Massachusetts’den yaşları yaklaşık 67 olan 321 kişi ile çalışırlar. Bu çalışma sırasında, her katılımcının uyku döngüsü ölçülür. Araştırmacılar, uyku verilerini toplar ve daha sonra katılımcıları ortalama 12 yıl boyunca takip ederler. Bu süre zarfında, 32 kişiye demans (bunama) teşhisi konulur ve bu kişilerin 24’ünde Alzheimer rahatsızlığı tespit edilir.

Demans gelişen kişilerde, uyku zamanlarının %17 REM uykuya sahip olurken, herhangi nörodejeneratif bir hastalık bulunmayan kişilerde ise bu; %20’dir. Araştırmacılar, yaş ve cinsiyeti belirledikten sonra, hem düşük oranda REM uykusu, hem de REM uyku safhasına geçmek için harcanan uzun zaman ile yüksek  demans riski arasında ilişki tespit ederler. Hattâ REM uyku safhasında azalan her yüzdenin, demans riskini %9 oranında artırdığı da tespit edilir. Araştırmacılar, kalp rahatsızlığı faktörleri, depresyon semptomları ve ilaç kullanımı gibi, demans riskini veya uykuyu etkileyebilecek diğer faktörlere baktıklarında da sonuçlar benzer çıkar.

Uykunun diğer safhalarının demans riski ile bağlantısı tespit edilmez.

 Pase: “Bulgularımız demansın bir göstergesi olarak REM uyku safhasını işaret etmekte. Bir sonraki adımımız; daha düşük seviyede REM uykusunun neden demans için büyük risk öngördüğünü belirlemek olacak. Demansın başlangıcında uykunun rolünü açıklığa kavuşturarak, demansı geciktirebilecek ve hattâ önleyebilecek olası müdahale yollarını belirlemeyi umut ediyoruz.”

Bu çalışmanın kısıtlamaları arasında az sayıda insan ile çalışma da bulunmaktadır. Bu bulguların teyit edilmesi için daha geniş insan grupları üzerinde de çalışmalar yapılmalıdır.Bu çalışmada, çalışmaya katılanlar arasında alışılmadık uyku düzenleri ve bunların muhtemelen yol açabileceği uyku bozukluklarını oluşturabilecek vardiyalı çalışma sistemine dair hiç bir veri de mevcut değildir.

Çeviren: AylinER
http://neurosciencenews.com/rem-sleep-dementia-7379/

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu