Helâl Rızık

Gencin birisi Kâbe’de hep, “Ey doğruların yardımcısı olan Allahım, ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allahım, sana hamdü sena ederim” diye dua eder.

Bu durum herkesin dikkatini çeker.

Birisi, (Neden hep aynı duayı yapıyorsun, başka bir şey bilmiyor musun?) der.

O da anlatır:
– 7-8 sene önce yine Kâbe’de iken içi altın dolu bir torba buldum. Tam 1000 altın vardı. İçimden bir ses (Bu altınlarla, şunları şunları yaparsın) diyordu.

– Hayır dedim kendi kendime, bu benim değil, başkasının malı, kullanmam haram olur dedim.

Bu sırada birisi, “şöyle bir torba bulan var mı?” diye bağırıyordu.
Çağırdım onu, nasıl bir torbaydı, içinde ne vardı diye sordum. Torbayı tarif etti ve içinde 1000 altın vardı dedi. Al öyleyse torbanı diyerek verdim. Adam torbayı açip içinden bana 30 altın verdi.

Pazara gittim. Temiz yüzlü genç bir esiri överek satıyorlardı. Gencin temizliği dikkatimi çekti.

Yanlarına gittim, bu köle için ne istiyorsunuz dedim. 30 altın dediler. Adamdan aldığım 30 altını verip genci satın aldım.Bir iki yıl geçti. Genç çok çalışkan, çok edepli idi. Onu aldığıma çok memnun olmuştum.
Bir gün onunla giderken karşıdan iki üç kişi geliyordu.

Genç bana dedi ki;
 Efendim, ben Fas emirinin oğluyum. Bu gelenler babamın adamları. Beni buldular. Senden beni satın almak isterler. Sen iyi bir insansın, onlara 30 bin altından aşağıya satma dedi.

O kişiler yanıma geldi, bu esiri bize satar mısın dediler. Satarım dedim. 60 altın verelim dediler. Olmaz dedim. Iyi ama sen bunu 30 altına almadın mı? Biz sana iki mislini veriyoruz dediler. Öyleyse gidin pazardan alın dedim. Artıra artıra 20 bin altına kadar çıktılar. 30 binden aşağı olmaz dedim.

Çaresiz kabul ettiler. Altınları verip, genci alıp gittiler. Ben o 30 bin altınla işyerleri açtım, ticaret yaptım, daha çok zengin oldum.

Bir gün bana arkadaşlar, “çok zengin bir ailenin iyi bir kızı var. Babası yeni vefat etti. Onunla seni evlendirelim” dediler. Ben de “olur” dedim.

Nikah kıyıldı. Deve yükleri çeyizini getirdiler. Çeyiz arasında bir torba dikkatimi çekti. Kıza, “bu nedir” dedim.
İçinde 970 altın var, babam Kâbe’de bunu kaybetmis, bulan gence 30 unu vermis. Kalanını da bana hediye etti, çeyizine koyarsın dedi“.

Demekki bulduğum altınlar benim rızkım imiş, vermese idim haram yoldan gelecekti, şimdi helâl yoldan yine bana geldi. Bana yardım edip haramlardan koruyan, nice nimetler ihsan eden yüce Rabbime hamd ederim. 

Acı da olsa, doğruları söyleyiniz. (hadis)
Takdirden ötesi yok… Nasipten ötesi yok…

Check Also

Serçe’nin Küskünlüğü

Serçe Allah’a küsmüştü.  Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. ...