Fındık Sıçanı

Yaşamın sırrına vakıf olan bir zat varmış asırlar öncesinde… Bir de onun bildiklerine merak salmış bir genç.

Delikanlı hayli gelip gidip yaşlı adamın hizmetinde bulunurmuş…

Bir gün ihtiyar adama ısrarla sormuş:

— Hocam bana şu yaşamın sırrını öğretseniz… Bunca yıldır yanınızdayım ama hâlâ öğrenemedim hakikati !.

Yaşlı adam kırmak istememiş delikanlıyı…

— Evlat bu iş sana hayli yorgunluğa patlar

— Olsun Efendim… Ne gerekse yaparım!.

— Peki öyleyse yarın gel, sana bir emanet vereceğim… Onu Mısır’da Niyazî Efendiye götüreceksin… O da sana bu sırrı verecek… Kabul mü? Yapabilir misin?

— Elbette… Kesinlikle!.

Ertesi gün sabah namazından sonra damlamış delikanlı ihtiyarın yanına. İhtiyar adam bir sahan uzatmış delikanlıya, kapağı kapalı.

— Bunu bir bohçaya sar ve kesinlikle kapağını açma!. Götür Niyazi Efendiye ver!.. Ama bak uyarıyorum, sakın kapağını açıp emanete ihanet etme!..

— Söz, Efendim! Kesinlikle açmayacağım kapağını!..

Delikanlı almış kapalı sahanı, sarmış bir bohçaya, almış azığını düşmüş Mısır’ın yoluna!…

Bir-iki gün yol gittikten sonra kurt kemirmeye başlamış içini. Acaba sahanda ne var ki, ta Niyazî Mısrî‘ye yollanıyor?

“ Hem..” demiş, kendi kendine; “açsam kapağı nerden haberi olacak ki… Ben gene açmamış gibi davranırımOnlar da bilmez!”

Dayanamamış, açmış bohçayı, kaldırmış yavaşça kapağı ki…

Fırlamış bir fındık sıçanı sahanın içinden ve kaçıp gözden kaybolmuş!.

Önce şaşmış delikanlı… “Bir fındık sıçanı için mi yolladı beni ta Mısır’a” diye… Sonra, “vardır bir hikmeti”, diye düşünmüş..

Neyse, ben gene açmamış gibi kapağı kapatır, bohçaya sarar götürürüm sahanı!.” Demiş…

Öyle de yapmış!.

Niyazi Mısri‘nin yanına gelip emaneti teslim ettiğinde kapağı kaldırmış Niyazî Mısrî, sahan boş!.

— Evlat, Efendin boş sahan yollamaz… Ne vardı bunda?

Delikanlı biraz kem kümden sonra dökülmüş:

— Efendim içindekini merak edip sahanın kapağını açtım yolda, bu sahanın sırrı ne ola ki, diye; içinden bir fındık sıçanı atlayıp kaçtı!.. O yüzden de sahanı boş getirmek zorunda kaldım!!!

Niyazi Mısrî gülmüş…

— Evlat senin Efendin sana ders vermek istemiş… Bir sahanın fındık sıçanı sırrını saklayamayıp kaçıracak kabiliyette olan birine yaşamın sırrı nasıl emanet edilir ki!… Hadi sen gene dünyana dön de, boyundan büyük konulara girme!

Hikâye işte!. Ama her devirde benzeri şeyler oluyor…

Check Also

Serçe’nin Küskünlüğü

Serçe Allah’a küsmüştü.  Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. ...