Gıda Ruh Halinizi Nasıl Etkiler 3. Bölüm

Bu yazının videosu yenilenmek için hazırlanmaktadır.

Çeviri: Esin Tezer
Hazırlayan: Hakan Çakmak

Diana Ralston on yıldan beri ciddi depresyon çeken bir ressam.Onun problemi kızının doğumuyla başladı. Jane’i doğurduktan sonra, karakterim tamamen değişti. Bütün kendime olan güvenimi, inancımı yitirdim.

Bu, her annenin korkulu rüyasıydı. O, şiddetli bir doğumsonrası depresyonuna sahipti ve çocuğuna bakamadı. O ilgisizliğe uğradı, ben gerçekten ne yaptığımı bilmiyordum, ne yaptığımı bilmiyordum. Diana hastaneye gönderilmişti ve Jane ondan 9 ay boyunca uzaklaştırılmıştı. Doktorlar ona reçeteli ilaçlar verdiler
fakat o, tamamen iyileşmedi. Yıllarca depresyon onu diğer insanlardan ayırdı.

Korkunç bir yorgunluğum, konsantrasyon eksikliğim vardı ve hiç motivasyonum yoktu, dışarı çıkmak istemiyordum, sadece vardım, vardım, daha iyi olmayı umuyordum. 1999’da bir arkadaş, bir
beslenme uzmanının yardımcı olabileceğinden bahsetti.

Böylece, herşeyi denediğim o aşamadaydım. Diana, En İyi Beslenme Enstitüsü’ndeki beyin biyomerkezine gitti. Gıdanın zihni etkilediği alanının önde gelen uzmanı Lorraine Peretta ile seans ayırttırdı. Gün
içerisinde ne yediğinin fikrini bana verebilir misin? Sadece kahvaltıyla başla. Lorraine için ilk adım, hastanın yeme alışkanlıklarını analiz etmektir.

Kan ve nöron testleri de beslenmeyle ilgili dengesizlikleri tanımlamaya yardımcı olur. Bu bilgiyi kullanarak, sıkı bir yeni diyeti tavsiye etti. Diana, yıllarca acı çektikten sonra hayatını değiştirme şansını gördü. Haftalık alışveriş seyahatlerinde aldığı gıda, kökten bir şekilde değişti

Yeni ürünlerin çokluğu geldi. Balık, organik sebzeler. Ve sonuçlar, dikkat çekiciydi. Diyebilirim ki, iki hafta içerisinde, farklı bir kişi hissettim. Daha çok çocuğumu, kızımı doğurmadan önceki kişi gibi hissettim.

Fakat, basitçe farklı gıdayı yeme, Diana’yı yıllarca depresyondan sonra nasıl çarpıcı bir biçimde daha mutlu ve enerjik yapabilirdi? Aslına bakarsak, diyetinde beyin gücünü güçten düşüren bazı gıdalar vardı ve beynine bir artış verebilecek, diyetinde eksik olan bazı gıdalar da vardı.Diana’nın kan testi onun önemli bir eksiklikten acı çektiğini onayladı.

Onun anahtar dengesizliği, histemi olarak adlandırılan bir nörotransmitter’daydı ve onun depresyonunun geçmesi için bu seviyeyi arttırmaya ihtiyacımız vardı. Bunu beslenmeyle ilgili takviyeler aracılığıyla yaptık.
Fakat bu ilaçlar, sadece hikayenin bir kısmıydı. Diana’ya yağlı balıkta bulunan anahtar gıdadan daha fazla yemesi de söylenmişti. Somon ve makro balığı gibi bedenin kendisinin yapamayacağı balıklar yağlı asitlerdir. Ve bu yağlı asitler, beynin pek çok bölgesi için önemli bir yapı bloğudur.

Yağlı balık, beyin yapısını ve nöronları yapmanın anahtarıdır. Bu nöronlar, aslına bakarsak, depresyonu kaldıran kimyasalı üretirler ve insanları mutlu ederler. Böylelikle, o balık yağı, beyine mutlu kimyasalları yapar.

Taze gıda ve sebzeler de Diana’nın yeni rejiminde ana kısımdı. Onlar, beynin ruh halini arttırmaya yardımcı olan nörotransmitter’lara vitaminler ve minerallerle dolular. Diana’nın şaşkınlığına, onun belirli tür gıdayı yemeyi kesmesi de istenilmişti.

Ekmek gibi buğday ürünleri zayiatdırlar, çünkü bazı insanlarda depresyona sebep olabilirler. Onlar buğday ve depresyon arasındaki ilişkiyi gerçekten bilmezler. Fakat teori, kişinin moral bozukluğu, karamsarlık, motivasyon eksikliği hissetmesine bir allerjik reaksiyonun sebep olmasıdır.

Check Also

Bunu anladığınızda Tüm Hayatınız Değişecek – Bruce Lipton