Hasan Basri (r.a)

Nübüvvetin perverdesi, Fütüvveti huy edinen, ilim ve amel kabesi, Vera ve hilm kıblesi, sahib-i sadr, sadr’ı sünnet efendimiz nezdinde baş olan Hasan Basri meziyetleri hadsiz hesapsızdır. İlim ve muamele sahibi idi.

Annesi Ümm-i Seleme ‘nin hizmetçisiydi. Annesi işle meşgul iken, Hasan ağladığı vakit Ümm-i Seleme (efendimizin zevcesi) kendisine süt emzirmek için memelerini ağzına verirdi. Bu esnada (sütten kesilmiş bulunan yaşlı hanımın memelerinde) bir kaç damla süt peyda olurdu. Hak Teala’nın onda vücuda getirdiği bunca bereketler (kerametler ve faziletler) hep o bir kaç damla sütün eseriydi.

Naklederler ki; Ümm-i Seleme ‘nin evinde çocukluk döneminde bir kaç gün Efendimizin testisinden su içmişti. Efendimiz (a.s) sormuş;
– Bu suyu kim içti? 
– Hasan
– İçtiği su kadar benim ilmim ona sirayet eder!.. 

Haftada bir kere meclis kurar ve nasihat ederdi: Ne zaman kürsüye çıkacak olsa, şayet Rabia hatun orada hazır değilse kürsüden inerdi.
Bir kere kendisine;
– Burada bunca büyükler ve muhterem zevat var. Şayet bir kocakarı hazır bulunmazsa ne olur ki diye sordukları zaman;
– Fillerin hafsalasına göre yapmış olduğumuz bir lokmayı ve şerbeti, karıncaların sinesine dökemeyiz demişti..
Ne vakit mecliste bir hararet hasıl olur, gönüllere ateş düşer ve gözlerden yaş akarsa, o vakit yüzünü Rabia’ya çevirir ve;
– Ey hanım! Bu, senin kalbindeki korların hararetinden hasıl olmaktadır, derdi..
Bir zamanlar Sabit Bünani (r.a) Hasan ‘a bir mektup yazarak;
– Hacca gideceğini işitiyorum, Hac yolunda sana arkadaş olmak istiyorum , dedi.
Hasan cevabi mektupta;
– Bırak da Allah’ın örtüsü altında (setr halinde) yaşayalım, zira birlikte bulunmamız, yekdiğerimizin kusurlarını görmemize sebep olur ve böylece birbirimize düşman kesiliriz , diye yazdı.
Naklederler ki, Said b. Cüber ‘e nasihat ederken şöyle dedi; Şu üç şeyi sakın yapma.
Birincisi; Sultanların kapılarına ayak basma, içleri halka karşı şefkatle dolu olsa bile . 
İkincisi; Başı örtülüler (ve kadınlar) ile düşüp kalkma, o kadın Rabia olsa ve sen de ona Allah’ın kitabını talim etme durumunda bulunsan bile. 
Üçüncüsü; Erler derecesinde bir veli olsan bile semaa kulak verme. 
Zira afetten hali olmaz ve er geç sana darbesini indirir, seni yaralar.

Check Also

Ladikli Ahmet Ağa

Gayb; göz önünde olmayan; alamet ve emmare ile bilinemeyen, hakkında delil bulunmayan, gizli olan manalarının ...