İnsan-ı Kamil – 44. Bölüm (Kademeyn – Na’leyn)

İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî


Bu eserden beklenen odur ki; 
Salik için , en yüce refikîne ileten ola..
Ama, ince, düşünceli, nazik, kibar arkadaş gibi..

 

44. BÖLÜM

KADEMEYN  –  NA’LEYN

 

Bu bölümde anlatılacakları da öğrenmeye gayret eyle..

Dilediğimiz o ki: Allah-u Taâlâ, bize de sana da hidayet nasip eyleye..

Ve.. bize ihsan eylediği hikmet nasibinden sana da ihsan ede..

KADEMEYN:  İki zatî hükümden ibarettir. Hem de birbirine zıd olan..

NETİCE:  Her ikiside, zat cümlesinden sayılır. Her ikisi de zatın aynıdır..

KADEMEYN: İki hükümdür ki, zatın düzeni o iki hüküm üzerine gelir..

İsterse, birbirinin zıddı gibi gözüksün..

Meselâ: Hüdus, kıdem..

Meselâ: Hakkıyet, halkıyet..

Meselâ:  Vücud, adem..

Meselâ: Nihayet, nihayetsizlik..

Meselâ: Teşbih, tenzih..

Bu misalleri, daha da artırmak kabildir.. Haliyle, bu misallerin,
zata dair olanlardanolması şartı ile..

Aynî cihetinden de olsa; hükmî cihetinden de olsa, o misallerin hepsi
zat için olmalıdır..

Anlatılan mana icabıdır ki, bu işler için:

–  KADEMEYN..

Tabiri kullanıldı.. KADEMEYiN ise, suret cümlesinden sayılır..

NA’LEYN:  İki zıd vasıftır..

Meselâ: Rahmet, nikmet..

Meselâ: Gazab, rıza..

.. Ve bunların benzerleri..

KADEMEYN ile NA’LEYN arasında bazı farklar vardır..

Şöyleki:

KADAMEYN: Zata mahsus olan zıdlardan ibarettir..

NA’LEYN: Mahlukata kadar aşıp gelen zıdlardan ibarettir..

Yani NA’LEYN: Mahlukatta görülmesi gereken eser ister..

Ve.. bu  NA’LEYN – KADEMEYN’in altındadır..

Bu, nasıl böyle ise.. akla bağlı sıfatlar da, zata bağlı sıfatların altındadır..

NA’LEYN’in altın madeninden oluşuna gelince.. ki altın: ZEHEB’dir.

Zeheb ise:

–  G i t m e k..

Manasında söylenir.. Böylece o:

–  G i d i c i..

Demek olur.. Yani:

–  Varlıklara sirayet edici..

Demektir..

Durum anlatıldığı gibi olunca: Var olan her mevcudda,
onun hükmü geçerlidir..

Mevcudların, hangi çeşidi olursa olsun; durum değişmez..

Şimdi dinle..

NA’LEYN’in ifade ettiği manayı, anlatıldığı şekilde bilirsen..

KADEMEYN’den murad edileni anlarsan..

İşte.. o zaman, şu hadis-i şerifin gizli kapısı sana açılır:

–  “Cebbar, iki kademini ateşin üzerine koyar ve o zaman ateş:

–  Yetti.. yetti..

Der.. işte.. o zaman, ateş fena bulur; yok olur..
Yerinde cırcır otu biter..”

Biz, bu hadis-i şerifi, buraya böyle aldık; daha başka türlü
söylenmiş de olabilir..

Bu mana üzerinde, kitabın sonuna doğru cehennem bahsini ederken de
 duracağız..

Haliyle, nekadar mümkün olursa.. açıktan veya kinaye yollu..

Sen de, o manayı anlamaya çalış..

Bilesin ki..

Her mevcudda, Rabbın kemâl üzere bir yüzü vardır..

Bu yüz ise.. o mevcudun ruh sureti üzerine olur..

O mevcudun ruhu ise.. dış duygularla görülen yapı ve
cesedinin sureti üzerinedir..

Bu, Rabba ait bir emirdir.. Zata bağlı bir iştir..

Bu durumu, zatı için gerekli kıldığından, itibar onu atamaz..

Çünkü bunun böyle oluşu, itibar yolundan gelirse..
o itibarın zıddı bir itibarlao nisbet gider..

Şu bir kaidedir:

Hakka nisbet edilen bir şey, itibar yolundan gelirse.. o itibarın
zıddı bir itibarla o nisbet gider..

Ama, Hakka itibarsız yapılan bir nisbeti itibarların hiç biri atamaz..

Bu manayı anla..

Esas mana, yukarıda anlatıldığı gibi olunca, suret: Rabb için,
zata bağlı bir emir olarak kalır..

Şu hadis-i şerifler anlatılan manaya işarettir:

–  “Âdem, Rahman sureti üzerine yaratıldı..”

-“Allah-u Taâlâ, Âdemi kendi sureti üzerine yarattı..”

İşbu iki hadis-i şerif, bir çok manaları iktiza ettikleri için ki:

–  EL–KEHF’Ü VE–RAKİM Fİ ŞERH–İ BİSMİLLAHİRRAH-MANİRRAHİM..

Adlı  eserimizde onlara dair hayli kelâm ettik..

Gerçekten, keşif yolu ile bize gelen mana odur ki;
her ikisindeki mana: Zâhirî lafzına göredir.. ki bu yolda, daha önce de
bir işaretimiz oldu..

Ancak, bu manayı alırken, ilâhî tenzihi elde bulundurmak icab eder..

Özellikle, cisimlendirmek ve belli bir benzetme yoluna gitmekten yana..

Allah.. Hak  söyler..

Bu yola hidayeti nasib eden Allah’tır.

<– geriileri –>

Check Also

İnsan-ı Kamil – Abdûlkerîm Ceylî

             İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî              Bu eserden beklenen odur ki; Salik için , en ...